Yerleşim Karşıtı Gençlik Birliği'nden yapılan yazılı açıklamada, AB ve İngiltere'den gelen heyet temsilcilerinin, El Halil'in Eski Şehir bölgesine yaptığı ziyarete ilişkin bilgi verildi. Açıklamaya göre, Yerleşim Karşıtı Gençlik Birliği Başkanı İsa Amr, El Halil'de birliğin merkezini ziyaret eden delegasyon üyelerine, Filistinlilerin, İsrail yönetimi ve Yahudi yerleşimciler tarafından karşı karşıya kaldıkları ihlaller ile İsrail'in, yerleşim birimlerini genişletme uygulamaları hakkında aktarım yaptı. Amr, aşırı sağın son İsrail seçimlerindeki başarısının tehlikesine dikkati çekerek, "Sağın kazanması, yerleşim birimlerinin ve El Halil'de yerleşimcilerin dayattığı oldu bitti politikasının artması anlamına geliyor." ifadesini kullandı. Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı saldırılara ve ihlallere acilen müdahale edilmesi ve yerleşimcilerin uluslararası kurumlarca cezalandırılması çağrısında bulunan Amr, yerleşimcilerin yalnızlaştırılması, Avrupa kurumları ve şirketleriyle teamüllerinin engellenmesini de istedi. İsrail'deki aşırı sağcı Yahudi Gücü Partisi lideri Itamar Ben-Gvir'in öncülük ettiği Yahudi yerleşimciler, cumartesi günü, El Halil'deki Harem-i İbrahim Camisi ve çevresinde gerçekleştirdikleri "Hazreti Sare Günü" kutlamalarında taşkınlık yaparak Filistinlilere, dükkanlarına ve araçlarına saldırmıştı. El-Halil kentindeki olaylarda aşırılık yanlısı bir grup yerleşimci de El-Halil kentindeki Es-Sıddık ve Babu'z Zaviye camilerine saldırarak, camlarını kırmıştı. Ne olmuştu? İsrail yönetimi, işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim Camisi'ni Yahudilerce kutsal sayılan "Hazreti Sare Günü" gerekçesiyle Filistinlilere kapatma kararı almıştı. Filistin Vakıflar Bakanlığından 17 Kasım'da yapılan açıklamada, İsrail yönetiminin Harem-i İbrahim Camisi'ni 18 Kasım Cuma günü ikindi vaktinden 19 Kasım Cumartesi günü akşam saatlerine kadar kapatma kararı aldığı duyurulmuştu. Açıklamada, İsrail'in, Yahudi bayramlarını Filistinlilere karşı bir baskı aracı olarak kullandığı, toplu cezalandırma uyguladığı, kutsal mekanlara ulaşımlarını engellediği ve askeri kontrol noktalarındaki uygulamalarını sıkılaştırdığı belirtilmişti.