Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik savaşında geçen bir haftada ülkelerini terk etmek zorunda kalan sivillere kapılarını açan Avrupa ülkeleri, Orta Doğu ve Afrika'dan gelen sığınmacılara çifte standart uyguluyor. Birleşmiş Milletlere (BM) göre Ukrayna-Rusya savaşının başladığı 24 Şubat'tan bu yana 1 milyonun üzerinde Ukraynalı sivil, ülkelerini terk ederek çoğunlukla komşu Avrupa ülkelerinden Polonya, Macaristan ve Romanya'ya sığındı. Söz konusu ülkeler, BM'nin 1951 Mülteciler Sözleşmesi kapsamında sorumluluklarını yerine getirerek Ukraynalı sığınmacıların sınırdan geçişine izin verdi. Şimdiye kadar Ukraynalı sivillerin 280 bini Polonya'ya geçerken, 94 bini Macaristan'a, 40 bini Moldova'ya, 34 bini Romanya'ya ve 30 bini Slovakya'ya sığındı. Buna karşın Orta Doğu ve Afrika ülkelerinden gelen göçmenler, bu ülkelerin çoğunda ya sınır dışı ediliyor ya da sınır bölgelerinde bekletiliyor. Suriyeliler en çok ayrımcılığa uğrayanlar arasında Suriye'deki iç savaş nedeniyle ülkeyi terk eden siviller, Avrupa sınırlarında en çok ayrımcılığa uğrayan milletler arasında yer alıyor. Suriye'de iç savaşın başlamasından bu yana Avrupa Birliği (AB) ülkeleri bu ülkeden yaklaşık 1 milyon kişiyi mülteci olarak kabul etti. Göç akınının artmasıyla AB ülkeleri Suriye'den gelen sığınmacıların Avrupa'ya geçişini önlemek için 2016'da Türkiye ile anlaşarak, Türkiye'nin Avrupa'ya geçmeye çalışanlara ev sahipliği yapması için 3 milyar avro ödeme yapmayı taahhüt etti. Yunanistan, Ege denizi üzerinden ülkeye giriş yapmak isteyen Suriyeli sivillerin bazılarını Türk karasularına geri iterken bazılarının teknelerini batırıyor. Belarus sınırından Polonya'ya geçmeye çalışan sığınmacılar da sınır polisi tarafından engelleniyor. Sınır bölgesinde aylardır bekletilen yüz binlerce sığınmacı soğuk iklim şartlarında sağlıksız ortamlarda barınırken, uluslararası kuruluşların ulaştırdığı insani yardıma bağlı yaşıyor. Çoğunu Suriyelilerin oluşturduğu sığınmacıların Batı Avrupa'ya geçişini önlemek için güney sınırına duvar örülen Macaristan'da da sığınmacılar sert muameleye uğruyor. Çifte standardı savunan açıklamalar Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, BM İnsan Hakları Konseyi'nin 49. oturumunda, ülkesinin Suriyeli sığınmacıları engellerken Ukrayna'dan gelen sivilleri içeri almasını, "Savaştan kaçanlar ile başka bir ülkeye yasa dışı girmeye çalışanlar arasında kıyas yapılmamalıdır." sözleriyle savunmuştu. CBS News televizyonu muhabiri Charlie D'Agata da Kiev'den yaptığı canlı yayında Ukraynalı sığınmacıları Ortadoğulularla karşılaştırarak, "Burası Irak veya Afganistan gibi yıllardır çatışma gören bir yer değil. Burası, böyle şeyleri görmeyi ummadığımız daha medeni ve nispeten Avrupalı bir yer." demişti. Fransız medyasından BFM TV çalışanı Phillipe Corbe, "Burada Putin'in desteklediği Suriye rejiminin bombardımanından kaçan Suriyelileri konuşmuyoruz. Hayatını kurtarmak için bizimkilere benzeyen arabalarla ülkelerini terk eden Avrupalılardan bahsediyoruz." ifadeleriyle Ukraynalıları Suriyeli mültecilerle kıyaslamıştı. Ukrayna'dan ayrılan yabancı uyruklu sığınmacılara da ayrımcılık Sığınmacılar arası ayrımcılık sadece Orta Doğu ve Afrika'dan gelenlere değil, aynı zamanda Ukrayna'dan komşu ülkelere sığınmak isteyen yabancı uyruklulara da yapılıyor. Ukrayna vatandaşı sığınmacıların resmi evrak işlemleri olmadan giriş yapabildiği Macaristan, Romanya ve Polonya'da, Ukrayna'da yaşayan Hint ve siyahi kökenli kişilerin yolda durdurulduğu veya başka ülkelere yönlendirildiğine dair haberler yayılıyor. Uluslararası kuruluşlardan sığınmacı ayrımcılığına tepki Avrupa ülkelerinin bu tavrı ve Batı ülkelerinden gelen ayrımcı söylemler, uluslararası camiada tepkiye yol açtı. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Sözcüsü Shabia Mantoo, bazı Batılı ülkelerin mültecilere yönelik çifte standardına tepki göstererek, "(Mültecilerin) Kimliklerinin ne olduğu, nereden geldikleri önemli değil. Biraz daha insancıl ve merhametli olalım." çağrısında bulundu. Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, Avrupa'nın Ukrayna dışındaki sığınmacılara yönelik ayrımcı tavrını eleştirerek, "Irkçılık, katı cehalet ve Ukrayna'dan gelen mülteci akışına dair bazı gazeteciler ve diğerlerinin yorumları son derece iğrenç ve Batı ülkelerinin mültecilerle göçmenlere yıllardır gösterdiği muameleyi ortaya koyar cinstendir." değerlendirmesinde bulundu. Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Genel Direktörü Antonio Vitorino da Ukrayna'dan göçen yabancı uyruklulara karşı ırkçı ve ayrımcı uygulamayı kınarken, ilgili ülkelere bu tür uygulamalara ilişkin soruşturma başlatması çağrısı yaptı.