İstismar mağdurlarının avukatları, The Guardian gazetesine konuya dair konuştu. Avukatlardan Kim Price, davalıların (Katolik Kilisesi), 1968'deki eylemlerinden dolayı istismarla suçlanan rahibin hayatta olmaması sebebiyle davanın adil görülemeyeceği savunmasıyla baskı yaptıklarını kaydetti. Çocuk istismarı komisyonunun, istismar olaylarında dava açılmasında süre kısıtlamasını kaldırdığına işaret eden Price, son gelişmelerin bu düzenlemeyle çeliştiğini ifade etti. Shine Lawyers Hukuk Bürosundan Thomas Wallace-Pannell ise istismar mağdurlarına sert tutum sergilendiğini belirterek, yargı süreçlerinin "tıkanmasının" mağdurlara önemsiz miktarda paraları kabul etmeleri veya tamamen davayı bırakmaları için "baskı aracı" olarak kullanıldığını savundu. Cinsel istismar davalarında uzmanlaşan Rightside Legal Hukuk Bürosundan Grace Wilson da kilisenin taktiklerinde giderek daha "çaresiz hale geldiğini" ve bu tıkanan dava süreçlerini mağdurların sessini kısmak amacıyla kullandığını iddia etti. Wilson, kilisenin "Caydırmak için hiçbir şey yapmadığımız istismarcı rahibimiz öldü ve bu nedenle iddiayı doğru dürüst savunamıyoruz." yönündeki savunmasının mağdurları üzdüğünü dile getirdi. Ayrıca Wilson, kilisenin, bu taktikle benzeri iddiaların önüne geçmek için daha fazla girişimde bulunacağına dikkati çekti. Yeni Güney Galler eyaletinde mahkeme, haziranda, 14 yaşındayken rahip Clarence Anderson tarafından 1968'de istismar edilen GLJ isimli bir kişinin açtığı davada, Anderson'ın ölmüş olması gerekçesiyle "yargılamanın durdurulmasına" karar vermişti. Katolik Kilisesi ise GLJ'nin, Anderson hayattayken 1996'ya kadar dava açmadığı belirterek, bunun davayı incelemeyi imkansız hale getirdiğini iddia etmişti. Davada, dönemin Lismore piskoposuna ait bir belgede 1971'de Anderson'un "yaklaşık 6 yıldır çocukları istismar ettiğine" dair ifadeler de yer almıştı. Öte yandan, GLJ'nin avukatlarının, kararı yüksek mahkemeye temyize götüreceği kaydediliyor.