İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, söz konusu komşu ülkelerin sınırlarında eylülde başlatılan kontrollerin Macaristan ve Slovenya için Mayıs 2023’e , Slovakya için de 12 Aralık’a kadar devam edeceği aktarıldı. Açıklamada, insan kaçakçılığına yönelik mücadelenin aralıksız süreceği belirtilerek, söz konusu kontrollerin bu mücadelenin parçası olduğu savunuldu. Kontrollere ilişkin komşu ülkelerin ilgili bakanlıklarıyla iş birliği içinde hareket edildiği anlatılan açıklamada, buna, komşu Çekya’nın Slovakya sınırında devam eden kontrollerini uzatma kararı alması örnek gösterildi. "Konaklama merkezlerinde yer kalmadı" vurgusu Ayrıca Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında özellikle Balkan ülkeleri üzerinden gelen düzensiz göçmenlerin sayısındaki artış nedeniyle ülkenin Aşağı Avusturya eyaletine bağlı Traiskirchen’deki göçmenlere yönelik ön kabul merkezinde yer kalmadığı kaydedildi. İçişleri Bakanlığının paylaştığı verilere göre, günlük 500’e yakın düzensiz göçmenin doğu sınırlarından yasa dışı yollarla ülkeye girmesi sebebiyle göçmen, mülteci ve sığınmacılara yönelik konaklama merkezlerinin ihtiyacı karşılamakta zorlandığı belirtildi. Slovenya’dan Avusturya’ya tepki Avusturya’nın sınır kontrollerini uzatma kararına karşı Slovenya Dışişleri Bakanlığı, geçen yıla oranla düzensiz göçmen ve mülteci sayılarında ciddi bir değişikliğin olmadığını, bu nedenle söz konusu adımı atmak için geçerli nedenin bulunmadığını ileri sürerek, kararın tekrar gözden geçirilmesini istedi. Ülkede göçmenin geldiği yere göre farklı yaklaşımlar Ukrayna’dan gelen mültecilere yönelik şartlar her geçen gün iyileştirilirken, özellikle Orta Doğu ve Asya’dan gelen düzensiz göçmenlere yönelik yaklaşımların sertleştirilmesi dikkat çekti. Savaşın başlamasıyla yaklaşık 90 bin Ukraynalının geldiği ülkede, bu kişilerin çalışma sahasına daha hızlı erişim sağlamaları için süreçler kısaltılırken, bazı 5 yıldızlı lüks oteller konaklama merkezi olarak hizmet veriyor. Orta Doğu ve Asya’dan gelen düzensiz göçmenlere yönelik ise ülkenin İtalya sınırındaki Tirol eyaletinde çadırlar kurulmuş, kamuoyunun tepkisi sonrasında bu çadırlar kaldırılarak konteynerlerden oluşacak yerleşkelerin yapılacağı açıklanmıştı.