ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenen Milken Enstitüsü konferansında, ABD’nin Orta Doğu ve Balkanlar’daki müdahale politikasını özeleştiri niteliğinde yorumladı.
Barrack, 2003 yılında işgal edilen Irak için "3 trilyon civarında yatırım, 20 yıllık felaket dolu bir tarih, hayatını kaybeden birkaç yüz bin kişi" değerlendirmesini yaparak, sonunda "elde hiçbir şey kalmadı" dedi. Büyükelçi, ABD’nin, son yüz yılda işe yaramayan bir formül uğruna Amerikalıların hayatını riske atmayacağını vurguladı.
Libya'dan Suriye'ye: Federal model hep başarısız oldu
Barrack, ABD'nin Irak, Libya ve Yugoslavya gibi ülkelerde uygulamaya çalıştığı federal modelin fiyaskoyla sonuçlandığını belirtti. Suriye’de SDG üzerinden yapılanların da aynı "Balkanlaşma" sürecini tetiklediğini söyleyen Barrack, bu bölünme stratejisinin birbirleriyle savaşan küçük birimler yarattığını ve hiçbir zaman işe yaramadığını ifade etti.
Barrack, ABD Başkanı Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun rejim değişikliğinden yana olmadığını, bunun yerine sorunların bölge ülkelerine bırakılan bölgesel çözümlerle ele alınmasından yana olduğunu kaydetti.
İsrail-Suriye ilişkilerine de değinen Barrack, Suriye'nin işbirliğinden yana davrandığını, ABD'nin de Güvenlik ve Sınır Anlaşması ile normalleşmeye gitme konusunda anlaşmaya varmak istediğini söyledi.
Netanyahu'nun Hizbullah işini bitirmemesine dair soruya ise Barrack, 1946 sonrasına bakıldığında ABD'nin müdahil olduğu yaklaşık 93 darbe veya rejim değişikliğinin tamamının başarısız olduğunu hatırlatarak, hikayenin henüz sona ermediğini dile getirdi.