Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) toplantısının arifesinde, 90'dan fazla ülkenin Tel Aviv'i Filistin tarafına uyguladığı önceki yaptırımları geri almaya çağıran bir bildiriyi imzalamasının ardından İsrail, Filistin Yönetimi’ni daha fazla yaptırım uygulamakla tehdit etti. Bunlar arasında fonlara el konulması ve Batı Şeria'daki projelerin engellenmesi de yer alıyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, “Anlamsız açıklamalar ve imzalar, vatandaşlarımızı koruyan ve geleceğimizi güvence altına alan doğru kararlar almamıza engel olmayacak. Terörü teşvik eden ve Yahudileri öldüren teröristlere para ödeyen Filistin Yönetimi'nin tahriklerine son verilmesi tüm dünya ülkelerinin çıkarınadır. İsrail Devleti her şeyden önce İsrail'in güvenliğine bağlıdır.” Dedi.

İsrail'in öfkeli tutumu, 90'dan fazla ülkenin İsrail işgaline yönelik bir “uluslararası suç” soruşturması yürütme çabası nedeniyle İsrail'i, Filistin Yönetimi’ne karşı attığı cezai adımları geri almaya çağırmasının ardından geldi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı uluslararası bildiriyi reddederken, İsrail Dışişleri Bakanlığı Orta Doğu İşleri Müdür Yardımcısı Oded Youssef, Filistinlileri, İsrail’e karşı pozisyona almak için “otomatik çoğunluk” olarak tanımladığı şeyi istismar etmenin bedelini ödemeleri konusunda uyardı.

Oded, “Filistinliler, uluslararası alanda siyasi olarak hareket etmeye devam etmeleri karşılığında onlardan alınacak bir bedel olduğunu anlamalı” dedi.

Pazartesi günü yayınlanan bildiriye, Arap ülkeleriyle beraber toplam 57 ülkenin dahil olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) temsilcileri ile Almanya, Fransa ve İtalya'nın da aralarında bulunduğu 27'si Avrupa'dan olmak üzere 37 ülke daha imza attı. Japonya, Güney Kore, Brezilya, Meksika ve Güney Afrika bu ülkelerden bazıları.

Bildiride, “Kararla ilgili her ülkenin pozisyonu ne olursa olsun, Uluslararası Adalet Divanı'ndan istişari görüş talebine ve daha geniş anlamda BM Genel Kurulu’nun kararına cevaben gelen cezai tedbirleri reddediyoruz ve derhal geri çekilmesi için çağrıda bulunuyoruz.” Denildi.

Almanya'nın BM heyeti, ülkelerin geçen ay alınan kararla ilgili farklı görüşlere sahip olduğunu ancak “karara karşılık cezai tedbirleri reddetmeyi kabul ettiklerini” söyledi.

Danimarka'nın BM heyetiyse, “Uluslararası Adalet Divanı'ndan istişari görüş almak, hiç kimse için herhangi bir zamanda cezai işlem yapılması için gerekçe olamaz ve olmamalıdır” dedi.

Fransa ve Belçika, imzanın ardından “uluslararası hukuka ve çoğulculuğa” bağlılıklarını teyit eden açıklamalar yaptılar.

Bildiriyle ilgili bir soruya yanıt olarak, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in sözcüsü, İsrail'in Filistin Yönetimi'ne karşı son eylemleriyle ilgili “derin endişesini” yineledi ve Uluslararası Adalet Divanı ile ilgili herhangi bir misilleme önlemi olmaması gerektiğini vurguladı.

193 üyeden oluşan BM Genel Kurulu’nda, Uluslararası Adalet Divanı'ndan İsrail-Filistin çatışması, İsrail'in ilhakı ve işgalin hukuki statüsü hakkında hukuki görüş vermesini talep etme kararı 26’ya karşı 87 oyla kabul edildi. 53 çekimser oy kullanıldı.

İsrail, Filistinlilerle çatışmaya karşı yapılan uluslararası müdahaleye kızgın. Mescid-i Aksa, bu ayın başlarında BM Güvenlik Konseyi'nin acil oturumunun odak noktasıydı. Toplantı, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in bölgeyi ziyaretinin ardından yapıldı ve BM Güvenlik Konseyi bu sabah (18 Ocak) İsrail-Filistin ihtilafıyla ilgili bir başka duruşma daha yapacak.

Filistin’in BM Daimî Temsilcisi Riyad Mansur, BM Güvenlik Konseyi üyelerinin “Filistin davası da dahil olmak üzere Orta Doğu'daki durum hakkında 18 Ocak Çarşamba günü açık bir tartışma düzenleyeceklerini” söyledi.

Mansur, salı günü “Filistin'in Sesi” Radyosu’na yaptığı açıklamada, İsrail'in Filistinlilere karşı aldığı bu hukuksuz tedbirlerden geri çekilene kadar tüm ülkelerin baskılarını sürdüreceğini umduğunu ifade etti.

Son işgal tedbirlerini reddeden onlarca ülke tarafından imzalanan dilekçenin çok önemli olduğunu ve bu ülkelerden pratik pozisyonlar almak için üzerine inşa edilebileceğini vurgulayan Mansur, işgalci gücü bu tedbirlerden derhal geri çekilmeye çağıran dilekçenin, BM Güvenlik Konseyi'nin Filistin konulu oturumu öncesinde (Çarşamba) yayınlanmasının amaçlandığını da sözlerine ekledi.

Şark'ul Avsat