Avusturalya'nın Queensland eyaletindeki Gold Coast Camisi'ne 28 Ekim Cuma günü yeşile boyanmış domuz kafası ve kalbinin bırakıldığı olayda gözaltına alınan 21 yaşındaki Avustralyalı kadına, "kasten zarar verme" yerine Müslümanlara yönelik planlı nefret suçlamasının yöneltilmesi gerektiği belirtildi. Avusturalya’nın Queensland eyaletindeki Gold Coast Camisi Başkanı Hussin Goss, binlerce kişilik cemaati bulunan ibadethaneye yönelik 28 Ekim Cuma günü gerçekleşen saldırıyı değerlendirdi. Goss, İslam’ın kutsal mabedine yönelik saldırının planlı bir düşüncenin ürünü olduğunu belirterek, “Camimize, en kutsal günümüz olan cumada böyle bir saldırı yaparak ‘Biz istediğimizi yaparız, sizin dininizi alaşağı edeceğiz’ mesajı veriliyor. Saldırıda domuz kafası kullanılması, İslam’ın rengi olan yeşile boyanması ve olayın cuma günü gerçekleştirilmesi, bunun kasten zarar verme suçu değil planlı nefret suçu olduğunu gösteriyor.” dedi. “Camilere Yönelik Saldırılara Karşı Ortak Tepki Göstermemiz Lazım” Müslümanlara yönelik saldırılara karşı kanunların güçlendirilmesi ve bu tarz eylemlere nefret suçu kapsamında yaklaşılması gerektiğinin altını çizen Goss, “2022’de Avustralya’da böyle bir olayın yaşanması, konunun her boyutuyla ciddiye alınması gerektiğini gösteriyor. İslam ümmeti dünya nüfusunun yaklaşık üçte birini oluşturuyor. Dünyanın neresinde olursak olalım camilere yönelik saldırılara karşı ortak tepki göstermemiz lazım.” değerlendirmesinde bulundu. Goss, 1984’te kurulan Gold Coast İslam Cemiyeti tarafından inşa edilen caminin 1995’te tamamlandığını aktararak, “Caminin ismi Avustralya’nın en turistik eyaleti olan Queensland’e bağlı Gold Coast şehrinden geliyor. Bu şehirde 65 farklı milletten 15 ila 18 bin arasında Müslüman yaşıyor. Camimize her cuma namaz kılmak üzere binlerce kişi geliyor.” şeklinde konuştu. Camiyi, her hafta cuma namazına hazırlamak için gönüllülerle sabah saatlerinde temizliğe gittiklerini anlatan Goss, şunları söyledi: “28 Ekim sabahı, caminin ana giriş kapılarının birinde sarılı poşet gördüm. İlk anda cuma günü olduğu için dağıtılmak üzere kıyafet getirildiğini zannettim. Kenara kaldırmak için poşete doğru eğildiğimde yeşile boyanmış yaklaşık 4 kilogram ağırlığında domuz kafası ve domuz kalbi olduğunu gördüm. Bunu yapmak için efor sarf etmişler. İlk gördüğüm anda şok oldum ve cemaat geldiğinde bu manzarayla karşılaşmasın diye hemen temizlemek istedim fakat polise vermek için kanıt gerekiyordu. Bu nedenle gönüllüleri çağırıp olayı kayda aldırdım.” “Bu Olayı Sonuna Kadar Takip Edeceğiz” Goss, Müslümanlar için domuzun sembolik anlamları bulunduğuna ve saldırı için bu hayvanın kafası ile kalbinin seçilmesinin ise planlı bir eylem olduğuna dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı: “Hayvan parçalarının bulunduğu poşet, Müslümanlar için haftanın en kutsal günü olan cuma günü ve her yıl 29 Ekim’de düzenlenen Ulusal Cami Açılış Günü’nden hemen bir gün önce yapıldı. Her yıl 29 Ekim’de Müslüman olmayanlar camiye davet edilerek, İslam dini ve cemaatimiz hakkında bilgi verilir.” Olayla ilgili hemen polise şikayette bulunduklarını ifade eden Goss, polisin kendilerine saldırıyla ilgili bir kadının gözaltına alındığını bildirdiğini ve zanlının “kasten zarar verme” suçlamasıyla mahkemeye çıkarılacağını söyledi. Goss, başkalarının da aynı amaçlarla saldırı yapmasını engellemek için yetkililerden nefret suçu işleyenlerin gerekli şekilde cezalandırılmasını istediklerini kaydederek, “Bu olayı sonuna kadar takip edeceğiz çünkü bu bir nefret suçu. Eğer önlem alınmazsa bir kıvılcım ile büyük bir yangın çıkabilir ve bunun Avustralya’da gerçekleşmesi bizi oldukça endişelendiriyor. Saldırının görüntülerini sosyal medyadan da paylaştım. İnsanlar beni arayıp telefonla destek mesajları verdi.” ifadesini kullandı. Ne Olmuştu? Avustralya’nın Queensland eyaletine bağlı Gold Coast şehrindeki Gold Coast Camisi’nin giriş kapısı önünde 28 Ekim Cuma günü poşete sarılmış yeşile boyalı domuz kafası ve kalbi bulunmuştu. Quensland Polis Teşkilatı, olayın aydınlatılası için çalışmaların sıkı biçimde sürdürüldüğünü belirterek, “Queensland Polis Teşkilatı ve Terörle Mücadele Soruşturma Grubu, kültürel ve dini topluluklara yönelik tüm tehditleri son derece ciddiyetle ele alıyor.” açıklamasında bulunmuştu. Ulusal televizyon kanalı SBS saldırıyla ilgili Southport banliyösünden 21 yaşındaki bir kadının gözaltına alındığını ve zanlının “kasten zarar verme” suçlamasıyla 11 Kasım’da Southport Sulh Ceza Mahkemesine çıkarılacağını bildirmişti. Söz konusu olay Brisbane Kuraby Mescidi’ne, 3 Ekim’de Müslümanları öldürmekle ilgili sesli tehdit mesajı gönderen kişinin ceza almasından bir hafta sonra gerçekleşti. Perspektif