Fetih Hareketi yetkilileri, ihraç edildikten sonra Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) yerleşen eski yönetici Muhammed Dahlan ile herhangi bir uzlaşıyı reddettiklerini belirtti. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas liderliğindeki hareketin yöneticileri, Dahlan ile Fetih arasında uzlaşma ihtimaline ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dahlan'a yakınlığıyla bilinen eski Fetih yetkililerinden Dimitri Diliani, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un, Dahlan'ın liderliğini yaptığı siyasi akım ile Fetih arasındaki ayrılığı sona erdirmek için ara buluculuk çalışmaları yürüttüğünü aktardı. Dahlan'ın Lavrov'la Rusya'nın başkenti Moskova'da 2 Kasım'da bir araya geldiğine dikkati çeken Diliani, bu görüşmelerin ilk olmadığını, daha önce de Dahlan ile Rus liderliği arasında açıklanmayan görüşmeler yapıldığını söyledi. Görüşmenin Rusya'nın daveti üzerine gerçekleştiğini belirten Diliani, toplantıda Fetih hareketindeki iç uzlaşma dosyalarının yanı sıra Fetih ile Hamas arasındaki Filistin ulusal uzlaşmasının tartışıldığını dile getirdi. Dahlan'ın toplantı sırasında "kendisinin Fetih Hareketi içinde uzlaşıya varmaya hazır olduğunu" söylediğini aktaran Diliani, görüşmenin Abbas'ın Rusya ziyaretinden önce gerçekleştiğine işaret ederek, uzlaşma için Rusya'nın yoğun çaba gösterdiğini kaydetti. Abbas'ın Rusya ziyareti Fetih Hareketi Merkez Komitesi üyelerinden Abbas Zeki, Abbas'ın 23 Kasım'da Rusya'ya resmi bir ziyaret gerçekleştireceğini ve Moskova'da mevkidaşı Vladimir Putin'in yanı sıra bazı üst düzey yetkililerle görüşeceğini söyledi. Ziyareti "Rusya'nın dünyadaki ve bölgedeki rolü nedeniyle önemli" olarak nitelendiren Zeki, ziyaret kapsamında ele alınacak gündem maddeleri arasında Fetih hareketindeki iç uzlaşma meselesinin bulunmadığını aktardı. Zeki, "Dahlan dosyasına herhangi bir müdahaleyi reddediyoruz. Bu, Ruslarla tartışılmayacak bir iç meseledir. Fetih Hareketi Dahlan hakkında resmi ve adli bir karar almıştır. Kapılarımız herkese açık ancak BAE'nin malları ve kendilerini şeytana satanlar için bir pazar değiliz." diye konuştu. Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Komitesi Üyesi Azzam el-Ahmed ise, Rusya ile Dahlan konusunda bir temas olmadığını belirterek, bu konu hakkındaki söylenenleri "boş konuşmalar" olarak nitelendirdi. Ahmed, bu konunun Fetih içinde gündeme gelmesi halinde reddedileceğini söyledi. Dahlan için dönüş yok Fetih Hareketi Sözcüsü Hüseyin Hamayil de "Dahlan'ın harekete dönüşünün mümkün olmadığına" işaret etti. Hamayil, "Fetih'in dışında olanlar onun dışında kalacak ve içindekiler birleşmiş ve sağlam bir şekilde hızla ilerleyecek. Hareketimiz için Dahlan ile uzlaşma söz konusu değil." ifadelerini kullandı. Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın Rusya ziyaretinin Filistin halkıyla ilgili dosyaları gündeme taşımayı ve Filistin halkını ilgilendiren meseleleri canlandırmayı hedeflediğini aktaran Hamayil, ayrıca görevden alınan Merkez Komitesi üyesi Nasır el-Kudva'yla da herhangi bir uzlaşma olmadığını söyledi. Kudva uzlaşmayı umuyor Filistin'in efsane lideri Yasir Arafat'ın yeğeni ve eski Dışişleri Bakanı Nasır Kudva ise Fetih Hareketi'ndeki iç uzlaşma konusunda Rus tarafıyla daha önce temaslar olduğunu ve uzlaşmaya umutlu baktığını söyledi. Kudva, "Fetih Hareketi'nde iç uzlaşmadan yanayım. Değişken koşullara değil, karşılıklı saygı temelinde ve siyasi bir program geliştirmeye, iç sistemi benimsemeye ve hareketi yeniden inşa etmeye başlamak taraftarıyım." dedi. Nasır Kudva 11 Mart'ta Fetih Hareketi Merkez Komite üyeliğinden ihraç edilmişti. Kudva'nın tavırlarının Fetih'in usul, karar ve kurallarını aştığı ve iç birliği zayıflattığı belirtilmişti. Fetih Hareketi'nde daha önce Merkez Komite üyeliği yapan Muhammed Dahlan ise 2011'de ihraç edilmişti. Hakkındaki "Filistin lideri Yasir Arafat'ı öldürdüğü ve görevi süresince zimmetine geçirdiği paralarla bir servet elde ettiği" iddiaları nedeniyle Dahlan, 2011'de Batı Şeria'yı terk ederek BAE'nin başkenti Abu Dabi'ye yerleşmişti. Filistin Yolsuzluk Suçları Mahkemesi 2016'da Dahlan'ı Filistin Cumhurbaşkanlığı Güvenlik İşleri Koordinatörü olarak görev yaptığı süre boyunca 16 milyon doları zimmetine geçirmekten üç yıl hapis cezasına çarptırmıştı.