İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da ikamet eden Filistinli çiftçiler, coşkuyla zeytin hasadı sezonunu karşılarken, Yahudi yerleşimcilerin saldırı tehdidi nedeniyle bazı bölgelerde sevincin yerini endişe alıyor.

Tarihte barışı simgeleyen zeytin dalı, İsrail'in 1967'den bu yana işgal altında tuttuğu Filistin topraklarında bugünlerde direnişin sembolü haline gelmiş durumda.

İsrail yönetiminin çıkardığı zorluklara ve fanatik Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına rağmen topraklarını işlemeye devam eden Batı Şeria'daki Filistinli çiftçilerin en önemli geçim kaynaklarının başında zeytin geliyor.

Yerel kaynaklara göre 100 bin Filistinli aile geçimini zeytinden sağlıyor ve verimin iyi olduğu dönemlerde yıllık ortalama 160 ila 190 milyon dolar gelir elde ediliyor.

Batı Şeria'daki Filistinli çiftçiler için hasat dönemi adeta festivale dönüşürken, zeytin ağaçları yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri yakınlarında olanlar için ise durum oldukça farklı.

Tarlaları yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri yakınlarında olan Filistinli çiftçiler, zaman zaman fanatik Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına maruz kalıyor.

Özellikle zeytin hasadı döneminde artan saldırılarda Yahudi yerleşimciler Filistinlilere ait zeytin ağaçlarını kesiyor veya fidanları söküyor.

Yahudi yerleşimciler bunlara ek olarak yerleşim birimleri yakınlarındaki ağaçlardan zeytin toplamak isteyen Filistinli çiftçilere saldırıyor ya da topladıkları hasadı çalıyor.

Ayrıca İsrail güçleri, Batı Şeria'da "askeri bölge" ilan ettiği alanlarda Filistinli çiftçilerin arazilerine özel izin dışında giriş izni vermiyor.

Tüm bu nedenlerden dolayı bazı Filistinli çiftçiler için zeytin hasat sezonu festivalden çok işkenceye dönüşüyor.

Geçen yıl 1700 zeytin ağacı tahrip edildi

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisinin raporuna göre, geçen yıl 1700 zeytin ağacı tahrip edildi, hasat sezonundaki olaylarda 26 Filistinli yaralandı.

Batı Şeria'nın El Halil kentine bağlı Karma köyünde ikamet eden Filistinli çiftçi Abdullah Ebu Şeyha, Yahudi yerleşimcilerin zeytin hasat döneminde kendilerine saldırdığını ve ürünlerini çaldıklarını belirtti.

Yahudi yerleşimcilerin tarlalarını sürmelerine ve zeytinlerini toplamalarına izin vermediğini dile getiren Ebu Şeyha, "Her zaman Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına maruz kalıyoruz. İsrail askerleriyle koordinasyon kuramadan tek başımıza topraklarımıza giremiyoruz. Bu koordinasyon da ancak 3 saatlik olabiliyor." dedi.

Köylerinin yakınında bulunan yasa dışı Yahudi yerleşim biriminin Filistinlilerin hayatını derinden etkilediğini söyleyen Ebu Şeyha, "Çocuklarımızı dövüyorlar. Kimliklerimizi alıyorlar. Defalarca bizi alıkoydular, sonra askerler geldi, bizi sorgulayıp dayak attılar. Hiçbir şekilde topraklarımıza girmemizi istemiyorlar. Ta ki topraklarını unutasın. Bu topraklardaki köklerini, geçmişini unutmanı istiyorlar." diye konuştu.

"Ağaçları ortadan kaldırarak arazilere el koymak istiyorlar"

Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Velid Assaf da zeytin ağaçlarının Filistin tarihinin bir parçası olduğunu ve Yahudi yerleşimcilerin bunu ortadan kaldırmak istediğini söyledi.

Zeytin ağaçlarının Batı Şeria'daki Filistinlilerin ekonomik hayatı için oldukça önemli olduğunu dile getiren Assaf, Yahudi yerleşimcilerin bu ağaçları hedef almasının iki nedeni olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

"Zeytin ağaçları gelirimize 700 ila 800 milyon (yeni İsrail) şekel arasında katkı sağlıyor. Bu da Filistinli aileler için oldukça önemli bir gelir. İkinci kısım olarak, bu toprakları bu ağaçlarla koruyor. Bu ağaçlar olmasa İsrail bu topraklara el koyar. Ağaçları ortadan kaldırarak arazilere el koymak istiyorlar. Filistinlilerin gelir elde edemeyeceği arazilere dönüştürmek istiyorlar."

Assaf, Yahudi yerleşimcilerin bu tür saldırılarla Batı Şeria'daki Filistinlilerin arazilerinden yararlanmasına engel olmaya çalıştığını kaydederek, "Araziden herhangi bir fayda sağlayamazsanız orayı bırakırsınız. Durumu değiştirerek Filistinlilerin arazilerden yararlanamaz hale getirmek istiyorlar. Birçok bölgede olduğu gibi şimdi gelip Filistinlilere saldırsalar veya ağaçlar herhangi bir gelir sağlamasa, birkaç sene sonra Filistinliler ağaçlarından herhangi fayda sağlamadığını hissedecek ve arazisini bırakacak." ifadelerini kullandı.

Filistinli sivil toplum kuruluşları, Yahudi yerleşimcilerin saldırı tehdidi nedeniyle zeytinlerini toplamayan çiftçilere yardım için her yıl kampanya düzenliyor.

Kampanya kapsamında gönüllüler, Yahudi yerleşimcilerin saldırı tehdidi nedeniyle tarlalarına gidemeyen Filistinli çiftçilere eşlik ederek zeytin topluyor.

Sivil toplum kuruluşları, zaman zaman İsrailli barış yanlıların da destek verdiği bu kampanya sayesinde hem Filistinli çiftçilerin en önemli gelir kaynağını kaybetmesini engellemeyi hem de arazilerini işlemeye devam etmesini amaçlıyor.