Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Le Monde gazetesinde yer alan Cezayir'e yönelik suçlayıcı ifadeleri Cezayir siyasi partileri ve vatandaşlarının büyük tepkisine neden oldu.

Cezayir Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Macron'un "kabul edilemez" ifadelerinin kınandığı belirtildi.

Fransa'nın işlediği sayısız sömürge suçunun Cezayir halkına karşı "soykırım" niteliğinde olduğu kaydedilen açıklamada, "Macron'un yorumları, (1830-1962 yılları arasında) Fransız sömürgeciliğine karşı yiğit direnişle kendilerini feda eden 5 milyon 630 bin şehidin anısına kabul edilemez bir hakarettir." ifadesine yer verildi.

Macron'un açıklamaları

Macron, Fransız Le Monde gazetesinde yer alan açıklamasında, Cezayir yönetimini "Fransa'ya karşı kin beslemekle" suçlamış ve "Fransız sömürgeciliğinden önce bir Cezayir ulusu var mıydı?" ifadesini kullanmıştı.

Osmanlı Devleti'nin 1514-1830 yıllarındaki Cezayir hakimiyetine işaret ederek Fransız sömürgesinden önce de bu ülkede sömürgecilik olduğu iddiasında bulunan Macron, şunları kaydetmişti:

"(Cezayir'de) Daha önce sömürgeler vardı. Türkiye'nin Cezayir'de oynadığı rolü ve kurduğu hakimiyeti tamamen unutturabilmesi beni büyüledi ve onların (Cezayirlilerin) tek sömürgecinin biz olduğumuzu açıklaması, bu harika. Cezayirliler buna inanıyor."

"Fransa'nın sömürge kompleksinden kurtulmadığını teyit ediyor"

Cezayir Meclisinin en büyük partisi Ulusal Kurtuluş Cephesinden yapılan yazılı açıklamada, Macron'un ifadelerinin "Cezayir'e yönelik gizli nefretini ve şüpheli tarihine karşı cehaletini yansıttığı" belirtilerek, büyük bir memnuniyetsizlikle karşılandığı kaydedildi.

Macron'un Cezayir'e ağır hakaret içeren ciddi suçlamalarda bulunduğu aktarılan açıklamada, "Macron'un açıklamaları Fransa'nın sömürge kompleksinden henüz kurtulmadığını ve hala geçmişinin tutsağı olduğunu teyit ediyor." ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, Macron'un söz konusu açıklamaları, "Fransa'da yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri için yürüttüğü kampanyanın bir parçası, ülkesindeki aşırı sağcı seçmene yaranmak için kendini lekeledi." şeklinde değerlendirildi.

"Dostluk ve karşılıklı saygı ilişkisinin sahteliğini gözler önüne serdi"

Cezayir'deki en büyük İslami eğilimli parti Barış Toplumu Hareketi ise "devlete ve halka karşı saldırı ve aşağılama" şeklinde nitelendirdiği Macron'un açıklamasının sömürge ve "Fransa'nın resmi üstünlüğü" zihniyetinden kaynaklandığını belirtti.

Partinin açıklamasında, "Bu açıklamalar, Fransa'nın Cezayir'e yönelik resmi politikasının gerçek yüzünü; dostluk ve karşılıklı saygı ilişkisinin sahteliğini gözler önüne serdi." ifadesi kullanıldı.

Fransa Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarının Cezayir'in egemenliğine zarar veren provokatör ve tehlikeli adımlar olduğu, ülkenin sembollerine ve halkına hakaret edildiği ve ülkenin iç işlerine müdahale anlamına geldiği kaydedildi.

Barış Toplumu Hareketi, Cezayir makamlara yönelik "Arapçanın kullanımının yaygınlaştırılması ile Fransızcanın resmi kullanımının yasaklanmasını öngören yasanın etkinleştirilmesi ve ekonomik ortaklıkların düşman olmayan ülkelere devredilmesiyle sömürge döneminden kopulması gerekiyor." çağrısında bulundu.

"Macron'un açıklamaları Fransa'nın resmi tutumu"

Parti yöneticilerinden Nasır Hamdaduş, "Parti olarak Macron'un açıklamaları karşısında şaşırmadık, bu Fransa'nın resmi tutumu ve Cezayir'e yönelik sömürgeci bakış açısı." dedi.

Hamdaduş, "Bu açıklamalar sahte dostluk ilişkisini gün yüzüne çıkarıyor. Fransa ne dün ne de bugün değişti; yarın da değişmeyecek. Tarihin tahrif edilmesi, devletin egemenliğine açık bir saldırı ve iç işlerine müdahale anlamı taşır." şeklinde konuştu.

Cezayirli siyasetçi, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika döneminde (1999-2019) askıya alınan "Fransız sömürgesini suç sayan" yasa tasarısının yeniden önünün açılması ve iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.

Kamuoyunun tepkisi

Macron'un açıklamalarına sokaktaki Cezayirliler de tepki gösterdi. Ülkesinin Macron'un iç işlerine müdahalesine ihtiyacı olmadığına dikkati çeken Muhammed Bulam, "Macron, 2017'de Fransız sömürgeciliğinin Cezayir'de işlediği suçlardan bahsederken kendisiyle çelişiyor." dedi.

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un Macron'un açıklamalarına yanıt olarak Paris büyükelçisini istişarelerde bulunmak için geri çağırdığını anımsatan Abdulgani Ferdi, "Cezayir egemen bir ülke, artık Fransa'nın bir sömürgesi değil. Fransızların Cezayir'deki sömürge döneminde işledikleri suçlardan yargılanması gerekiyor." diye konuştu.

Bir başka Cezayirli Nureddin Abdi ise Macron'un açıklamalarının Fransa'da 2022 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yaklaşması kapsamında değerlendirilmesi gerektiği görüşünü dile getirdi. Abdi, "Macron, ikinci dönem cumhurbaşkanlığı görevi arayışında, bu açıklamalarla seçmen kazanmaya çalışıyor." dedi.