Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Fransa'nın "İsrail Ulusal Güvenlik Bakanının" 3 Ocak'ta Mescid-i Aksa yerleşkesini ziyaret etmesine ilişkin endişelere yer verildi.

Kudüs'teki kutsal mekanların tarihi statükosunun korunmasının gerekliliği hatırlatılan açıklamada, Ürdün'ün bu meseledeki rolünün önemine işaret edildi.

Açıklamada, "(Fransa) Bunu (statükoyu) sorgulamaya yönelik her türlü girişimi kınayacak ve Başbakan Binyamin Netanyahu'nun taahhütleri uygulamasını not edecektir." ifadesine yer verilerek, iki devletli çözümü tehlikeye atacak sömürgeci politikalarının bir an önce durdurulması çağrısı yapıldı.

Bunun İsrailli ve Filistinlilere adil ve kalıcı bir barış sağlayacak tek çare olduğu vurgulanan açıklamada, "Batı Şeria’da da Filistinlilere yönelik artan şiddetle ilgili derin endişelerimizi yineliyoruz." denildi.

Aşırı sağcı bakan Mescid-i Aksa'ya girmişti

İsrail'in aşırı sağcı yeni bakanı Ben-Gvir, İsrail polisinin yoğun koruması altında Harem-i Şerif'e girmişti. Provokatif eylemleriyle tanınan Ben-Gvir, 5 yıl sonra Mescid-i Aksa'ya giren görevdeki ilk İsrailli bakan olmuştu.

İsrailli politikacı, Mescid-i Aksa'daki statükoyu ihlal eden ve Filistinlilerce baskın olarak değerlendirilen bu eylemini, İbrani takvimine göre "Tevet" ayının 10'uncu gününde (Asara BeTevet) gerçekleştirmişti. Ben-Gvir'in daha önce Mescid-i Aksa'yı "ziyaret" edeceğini duyurması, işgal altındaki Filistin topraklarında tepkiyle karşılanmış ve gerilimi tırmandırmıştı.

Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor. Ancak Yahudiler, İsrail'in tek taraflı kararı ve bazı fanatik Yahudi örgütlerinin girişimleriyle 2003'ten bu yana İslami Vakıflar İdaresinin izni olmadan polis eşliğinde kutsal mabede girerken, bu baskınlar özellikle 2022'de arttı.