Gazze Şeridi'nde göçmen bıldırcın avının yasaklanması kararı, destek verenler ve karşı çıkanlar arasında tartışma konusu oldu.

Gazze'de onlarca Filistinli için sonbahar döneminde bir geçim kapısı olan göçmen bıldırcın avının, bıldırcın sayısındaki ciddi düşüş nedeniyle, yasaklanması yönünde karar alındı.

Son 40 yılda Gazze'ye gelen göçmen bıldırcınların yüzde 70-80 oranında azaldığı ifade ediliyor.

Aşırı avlanma

Gazze'deki Çevre Kalite Kurumu Çevreyi Koruma Genel Müdürü Beha el-Ağa, Gazze sahillerine gelen bıldırcın sayısının, aşırı avlanma nedeniyle son yıllarda azaldığını belirtti.

"Bıldırcın avının yasaklanması kararı, kuşların yeniden artmasını sağlamak amacıyla alındı. Bu kararın, çevreye ve avcılara olumlu yansımaları olacak." diyen Ağa, göçmen bıldırcınların, çevre düzeni açısından önemli bir unsur olduğunu, mahsullere zarar veren böceklerle beslendiğini, Filistin'de çoğalıp ilkbaharda asıl yuvasına döndüğünü anlattı.

Ağa, kurumun, Gazze'deki belediyelere yasak kararının uygulanıp uygulanmadığını takip edeceği yönünde tebligat gönderdiğini aktardı.

Gazze'deki İslam Üniversitesi Çevre Bilimleri Bölümü Öğretim Görevlisi Abdulfettah Abdurabbuh da göçmen bıldırcın kuşlarının her yıl eylül ve ekim aylarında 3 bin kilometreden fazla bir mesafe kat ederek Gazze Şeridi'ne geldiğini ve yorgun oldukları için alçak uçuş yaptıklarını belirtti.

Kuşların bu sırada avlandığını aktan Abburabbuh, avlanma konusunda kırmızı çizgilerin olmaması nedeniyle göçmen ve yerli kuş fark etmeksizin aşırı bir avlanmanın söz konusu olduğunu ifade etti.

Avcıların ve vatandaşların, çevreye karşı "uygun olmayan bir tavır içinde bulunduğunu" kaydeden Abdurabbuh, bu tavrın da çevre açısından "tehlikeli" olduğunu belirtti.

"İnsanların alıştıkları şeyi engellemeye çalışmak çok zor"

Bıldırcın avının, Gazze'de Filistin kültürünün bir parçası olduğunu, on yıllar boyunca geçim kaynağı olarak yapıldığını aktaran Abdurabbuh, bir toplumun kültürüyle mücadele etmenin zor olduğunu ifade etti.

Bıldırcın avını engelleme kararının başarılı olma ihtimalinin zor olduğunu kaydeden Abdurabbuh, yapılması gerekenin engelleme şeklinde değil, yasalaştırma yoluyla olması gerektiğini dile getirdi.

"İnsanların alıştıkları şeyi engellemeye çalışmak çok zor. Ama yasalaştırma olayı, çevrenin korunmasına da katkı sunacak." diyen Abdurabbuh, yasalaştırma süreciyle ilgili de avın engellenmesi değil düzenli hale getirilmesini kastettiğini kaydetti.

Abdurabbuh, bıldırcın sayısının azalmasının, aşırı avlanmadan değil, iklim ve çevresel değişikliklerden, tarım ilaçlarının etkisinden kaynaklandığını dile getirdi.

Geçim kapısı

Bıldırcın avlayıp satarak ihtiyaçlarını gideren onlarca aile olduğunu belirten Abdurabbuh, göçmen bıldırcın kuşlarının 6 dolara, yerlilerinin ise 2 dolara satıldığını ifade etti.

Abdurabbuh, göçmen kuşların etlerinin daha iyi ve lezzetli olduğunu söyledi.

Karar, "yanlış" ve "haksız"

Bıldırcın avının yasaklanmasına rağmen bazı avcılar kararı ihlal etmeye ve avlanmaya devam ediyor.

Babasından aldığı avcılık mesleğini 20 yıldır yaptığını belirten Filistinli Said Şerrab (50), bıldırcın avının, kendisi ve onlarca avcının geçim kapısı olduğunu ifade etti.

Han Yunus kentinde avlandığı yere ulaşmak için her gün bisikletiyle 7 kilometre mesafe katettiğini aktaran Şerrab, önceki yıllara oranla avladıkları bıldırcın sayısının azaldığını kaydetti. Şerrab, "Bu yıl kesinlikle en kötü yıl." dedi.

Bıldırcın avının yasaklanması kararına da tepki gösteren Şerrab, "Bu, yanlış ve haksız bir karar." ifadesini kullandı.

Avcı Muhammed el-Estal (45) de alınan yasak kararına tepki gösterenlerden.

Kararın zamanlamasının iyi olmadığını ifade eden Estal, Filistinlilerin avladıkları bıldırcınları satıp geçimlerini sağladığını ya da öğün olarak yediklerini kaydetti.