Gaza sağlık yetkililerine göre, son dönemde yaklaşık 2,000 Filistinli yardım almak için beklerken hayatını kaybetti. Yapılan araştırmalara göre, modern savaşlar için oldukça yüksek olan %83'lük sivil ölüm oranı, Suriye ve Sudan'daki son iç savaşlar gibi keyfi öldürmelerin yaşandığı çatışmalarla bile karşılaştırıldığında dikkat çekici bir seviyede.
Guardian tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 1989'dan bu yana Uppsala Çatışma Veri Programı'ndan elde edilen verilere dayanarak, sadece Srebrenica'daki soykırım, Ruanda soykırımı ve Ukrayna'nın Mariupol şehrindeki Rus kuşatması, sivil ölümler açısından daha yüksek oranlar göstermiştir.
Önde gelen insan hakları örgütleri, İsrail'in Gazze'de soykırım işlediği sonucuna varmış durumda. Aralık 2024'te, Uluslararası Af Örgütü, İsrail'in Gazze'deki savaş sırasında soykırım gerçekleştirdiğini belirten ilk büyük kuruluş oldu. Bunu, New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü ve İsrail'in B'Tselem örgütü izledi.
Birleşmiş Milletler'in Filistin konusundaki en üst düzey uzmanı Francesca Albanese, geçen yıl Gazze'de soykırımın gerçekleştiğine dair iki rapor kaleme aldı. Geçen ay, soykırım ve holokost çalışmaları konusunda tanınmış bir profesör olan Omer Bartov, İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşını "kaçınılmaz" bir soykırım vakası olarak nitelendirerek, benzer sonuçlara ulaşan önde gelen İsrailli ve Yahudi akademisyenlerin sesine katıldı.
Son olarak, İsrail ordusunun kendi verileri, Gazze'de İsrail ordusunun öldürdüğü Filistinlilerin beşte dördünün sivil olduğunu ortaya koydu. Mayıs ayında yapılan bir araştırmaya göre, o dönemde toplam ölü sayısı 53,000 iken, bunlardan 8,900'ü Hamas ve Filistin İslami Cihadı (PIJ) savaşçıları olarak sınıflandırıldı. Bu durum, sivil ölümlerin oranının daha da yüksek olabileceğini gösteriyor.
Uluslararası toplumun bu duruma karşı tepkisi merakla bekleniyor. Gazze'deki insani kriz derinleşirken, sivil kayıpların artması, bölgedeki uluslararası ilişkilerde yeni tartışmalara yol açabilir.