BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) üst düzey katılımla "Barış için Liderlik" konulu oturum düzenlendi.

Guterres, dünya genelinde jeopolitik bölünmüşlük ve güvensizliğin arttığına dikkati çekerek, suçların cezasız kaldığını, uluslararası hukuk ve BM Şartı'na yönelik ihlallerin sürdüğünü dile getirdi.

"Barış kendiliğinden gelmez, faaliyet gerektirir. Barış liderlik gerektirir." diyen Guterres, ihtilafların giderek arttığını, daha karmaşık ve ölümcül hale geldiğine işaret etti.

Rusya: Orta Doğu'daki durum ABD'nin acizliğini ortaya koyuyor Rusya: Orta Doğu'daki durum ABD'nin acizliğini ortaya koyuyor

Guterres, tüm bölgelerin bundan etkilendiğini ve en ağır bedeli sivillerin ödediğini söyledi. Gazze'den Ukrayna'ya ve Sudan'a acı ve açlık sürerken BM ve BMGK'nin meşruiyeti ve etkinliğinin sarsıldığını ifade eden Guterres, tüm ülkelerin BM Şartı, uluslararası hukuk ve Geleceğin Paktı gibi anlaşmalara ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmelerini istedi.

Antonio Guterres, bu çerçevede BMGK'nin küresel gerginlikleri azaltmak ve ihtilafları çözmek için "anlamlı bir şekilde hareket etmesi" gerektiğinin altını çizdi.

Jeopolitik bölünmüşlüklerin etkili çözüm bulunmasını engellemeye devam ettiğini vurgulayan Guterres, "Birlik içinde hareket eden bir Konsey, barış için büyük değişime yol açabilir. Bölünmüş bir Konsey açamaz. Ortak noktayı bulmak için Konsey üyelerinin çaba sarf etmesi şart." ifadelerini kullandı.

BM Genel Sekreteri, Konseyin gündemindeki ihtilaflara bakıldığında "barışın imkansız bir rüya" gibi görünebileceğini ancak ilkelere sadık kalındığı müddetçe barışın mümkün olduğunu anlattı.

Ukrayna'da BM Şartı ve uluslararası hukuka uyarak barışın mümkün olduğunu belirten Guterres, Gazze'de ise acil ateşkes, esirlerin serbest bırakılması ve iki devletli çözümle barışın mümkün olacağını ifade etti. Guterres, Sudan'da ise taraflara üye ülkelerin şiddeti ve insani krizi kabul etmeyeceğini göstermesiyle barışın sağlanabileceğini söyledi.

BM Genel Sekreteri, "Tüm üye ülkelere yükümlülüklerini ve BM Şartı'na bağlılıklarını teyit ederek Konseyin yok olmasına değil, barışına katkı sağlamaları çağrısında bulunuyorum." dedi.

"BMGK uluslararası insancıl hukuka desteğini faaliyete dökmeli"

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Başkanı Mirjana Spoljaric Egger ise tarafların giderek artan düzeyde yasal yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, uluslararası insancıl hukuku ihlallerini meşru kılmak için farklı yorumladıklarını ifade etti.

İhtilafların birbirinden etkilendiğini kaydeden Egger, "BMGK uluslararası insancıl hukuka yönelik retorik düzeyindeki desteğini faaliyete dökmeli." diye konuştu.

Egger, hayat kurtarmak için Cenevre Sözleşmesi'nin uygulanmasının BMGK'nin elinde olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Müttefikleriniz sivilleri vurduğunda, onları arayın ve 'dur' deyin. Müttefikleriniz ICRC'nin gözaltındakileri ya da savaş esirlerini ziyaret etmesinin engellendiğinde, onları arayın ve kurallara uymalarını isteyin. Müttefikleriniz tanınamayacak boyutta savaş kurallarını çiğnediğinde, onları durdurmak için uğraşın."

"Barış mümkün olmak zorunda"

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield de dünyanın halihazırda çok sayıda sınamayla karşı karşıya olduğuna dikkati çekti. İklim krizinin varoluşsal bir tehdit olduğunu, Ukrayna, Sudan, Haiti, Gazze ve Lübnan'da krizlerin sürdüğünü anlatan Greenfield, "ABD, 7 Ekim'den bu yana tüm bölgeyi içine alacak bir savaşı engellemek için çaba sarf ediyor." dedi.

Greenfield, kapsamlı bir savaşın kimsenin çıkarına olmadığını dile getirerek, Gazze'de acıyı sonlandırmak için diplomatik çözümün gerekli olduğunu vurguladı.

Barışın mümkün olduğunu ifade eden Greenfield, "Barış mümkün olmak zorunda çünkü krizler yayılırken bazıları BM ve çok taraflı sistemin beceriksiz olduğunu düşünmeye başladı." şeklinde konuştu.

Greenfield, daha "güçlü, etkili ve kapsayıcı" bir BM inşa edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Editör: Daily Ummah