İşgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde yer alan Nablus'a bağlı yaklaşık 7 bin nüfuslu Huvvara beldesi, Nablus ile Ramallah'ı birbirine bağlayan ana yolun üzerinde yer alıyor. İsrailliler ise Har Brakha, Yitzhar ve Itamar başta olmak üzere Yahudi yerleşim birimlerinin yanı sıra bazı kaçak yerleşimlere ulaşım için beldeyi kullanıyor. Huvvara beldesi, geçen ay yüzlerce Yahudi yerleşimcinin Filistinlilere karşı toplu saldırılarına tanık oldu. Nablus'ta İsrail askerlerinin 22 Şubat'ta, 11 Filistinliyi öldürmesi ve 100'den fazla kişiyi yaralamasının ardından 26 Şubat’ta beldede düzenlenen silahlı saldırıda 2 Yahudi yerleşimci öldürülmüştü. Bu olaylardan sonra yüzlerce fanatik Yahudi, "İsrail ordusunun gözetiminde" Huvvara'ya baskın düzenleyerek, Filistinlilere karşı "toplu intikam" saldırıları gerçekleştirmişti. Yerleşimciler, beldede onlarca evi ve aracı kundakladı, bazı Filistinlilere linç girişiminde bulundu ve bir kişiyi öldürdü. Saldırılar uluslararası tepki çekerken Filistin yönetimi, İsrail ordusu ve yerleşimcilerin Batı Şeria'daki saldırılarına karşı uluslararası koruma talep etti. İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise Huvvara beldesinin "yeryüzünden silinmesi gerektiğini" söyledi ancak uluslararası tepki karşısında birkaç gün sonra "ifadeleri yanlış seçtiğini" belirtti. - Ramazan ayında da saldırılar tekrarlanıyor Son olarak ramazan ayının ilk günlerinde, 27 Mart'ta Yahudi yerleşimciler, Huvvara'ya yeniden saldırdı. Filistin Sağlık Bakanlığı, yerleşimcilerin Filistinlilerin evlerine ve araçlarına düzenledikleri saldırı sonucunda 6 kişinin yaralandığını açıkladı. Huvvara Belediyesi Halkla İlişkiler Sorumlusu Rana Ebu Heniyye, fanatik Yahudi yerleşimcilerin son saldırılarında Filistinlilerin evlerine ateş açtığını, araçların camlarını kırdığını ve büyük bir kamyonu ateşe verdiğini söyledi. Ebu Heniyye, beldeye yüzlerce İsrail askerinin konuşlandırıldığını, askeri buldozerlerin caddelerle beldeye alternatif girişleri kapattığını ve son birkaç haftada bazı binaların askeri noktalara dönüştüğünü aktardı. İsrail güçlerinin ayrıca Huvvara'daki ticari işletmeleri kapatmaya zorladığını da kaydeden Ebu Heniyye, "İsrail ordusu, belde sakinlerinin alışverişin en yoğun yapıldığı vakti biliyor ve işletme sahiplerini iftardan önce dükkanlarını kapatmaya zorluyor." dedi. - Yeni bir katliam endişesi Filistinliler, Yahudi yerleşimcilerin beldedeki saldırılarını "İsrail güçlerinin koruması altında yaptığına dair" çok sayıda görüntüyü sosyal medya hesaplarından paylaştı. Huvvara'daki Fetih Hareketi Sekreteri Kemal Avde, yerleşimcilerin saldırılarından duyulan endişeyi dile getirerek, şunları kaydetti: "Huvvara'da bir grup yerleşimci, beldeyi askeri kışlaya çeviren İsrail ordusunun koruması altında kargaşa çıkarıyor, araçların önünü kesiyor ve onları taşlıyor. Ciddi bir tehlike seziyoruz. Yerleşimciler, 26 Şubat'ta yaptıklarına benzer büyük bir saldırı gerçekleştirmenin peşindeler. Yerleşimcilerin sistematik ve günlük gerçekleştirdiği büyük saldırılar, onların beldede yeni bir katliam yapma niyetinde olduklarını gösteriyor." Beldenin, birkaç haftadır devamlı kuşatma altında olduğunun altını çizen Avde, vatandaşların da baskılara ve kötü muameleye maruz kaldığını söyledi. İsrail ordusunun beldenin bazı tali girişlerini kapatmasının Yahudi yerleşimcilerin saldırılarını kolaylaştırdığını ifade eden Avde, sivil bazı binaları askeri noktaya çeviren İsrail güçlerinin, beldedeki bazı evlerin çatılarına konuşlandığını aktardı. - "Belde hayalet kente dönüştü" Huvvara Belediye Başkanı Muin ed-Damidi de bölgede neredeyse sokağa çıkma yasağı uygulanır gibi bir durumun hakim olduğunu kaydetti. Damidi, "İsrail ordusu, ana caddeye çıkan 6 yolu kapattı. Huvvara'nın merkezinde, bazı mücavir köylerin girişlerinin de yer aldığı Ez-Zeytune Meydanı'na bariyerler yerleştirdi, kalıcı askeri kontrol noktası kurdu. Huvvara, sanki sokağa çıkma yasağı uygulanıyormuş gibi neredeyse boş bir beldeye dönüştü." dedi. Bölgenin ekonomik açıdan da zor şartlar altında olduğunu vurgulayan Damidi, beldenin ticari açıdan bel kemiğini oluşturan dükkanların kapatılması nedeniyle ekonominin sarsıldığını anlattı. Damidi, İsrail makamlarının, belde sakinlerine ve mülklerine yönelik yeni saldırılar düzenlenmesi için Yahudi yerleşimcileri "himaye ettiğini" belirterek, uluslararası insan hakları örgütlerine, duruma müdahale etme çağrısında bulundu. Öte yandan İsrail güçlerinin, işgal altındaki bölgelerdeki baskınlarının yanı sıra Yahudi yerleşimcilerin saldırılarıyla Batı Şeria genelinde son aylarda gerilim tırmanıyor. Yılbaşından beri İsrail güçleri ve fanatik Yahudilerin saldırıları nedeniyle 91 Filistinli hayatını kaybederken, aynı dönemde çeşitli saldırılarda 15 İsrailli öldü.