İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK), Husilerin terör örgütü olduğuna ve örgüte karşı silah ambargosuna ilişkin kararını memnuniyetle karşıladı.
İİT'nin Twitter hesabından yapılan yazılı açıklamada, BMGK'nın Husilerin terör örgütü olduğu yönündeki kararının memnuniyetle karşılandığı belirtildi.
Açıklamada, İİT Genel Sekreterliği'nin "Körfez girişimi, yürütme mekanizmaları, kapsamlı ulusal diyaloğun sonuçları ve BMGK'nın 2216 sayılı kararı doğrultusunda siyasi çözüm çabalarına desteği" vurgulandı.
Kararın "Husi milislerinin ve destekçilerinin eylemlerine son verilmesine katkıda bulunması" temenni edilen açıklamada, BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg'in çabaları takdirle karşılandı.
Açıklamada, "Husi milislerinin füze, insansız hava aracı, silah ve maddi güç elde ederek Yemen halkına, uluslararası denizciliğe ve komşu ülkelere yönelik tehdidi sınırlandırılacaktır." ifadelerine yer verildi.
"Husiler faaliyetlerine son vermeli"
KİK Genel Sekreteri Nayif Felah Mubarek el-Hacraf da KİK'in internet sayfasında yayınlanan açıklamasında, BMGK'nın kararından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Hacraf, BMGK'nın bu kararının, Husilerin faaliyetlerine son verilmesine, Yemen halkının kanının dökülmesinin durdurulmasına, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) hedef alan füze, silah ve insansız hava araçları tedarikinin durdurulmasına katkıda bulunmasını arzuladığını dile getirdi.
Genel Sekreter Hacraf, KİK'in Yemen krizini sona erdirme ve Yemen krizine kapsamlı bir siyasi çözüm bulmama çabalarını destekleme konusundaki kararlı tutumunu vurguladı.
BMGK, dün aldığı kararla, Yemen'deki Husi milisleri ilk kez "terör örgütü" olarak tanımlarken örgüte yönelik uluslararası silah ambargosu yaptırımlarının süresini uzattı.
İngiltere’nin konseye sunduğu ilgili tasarı, 15 üyeden 11'inin oyu ile kabul edildi. İrlanda, Meksika, Brezilya ve Norveç oylamada çekimser kaldı.
Kabul edilen tasarı, üye devletlere "kara ve deniz yolları üzerinden silah ve bileşenlerinin kaçakçılığıyla mücadele çabalarını artırma" çağrısında bulunuyor ve tüm üye devletlerden bu tür aktarımları önlemek için yükümlülüklerini yerine getirmesi isteniyor.
