İklim konferansları genellikle dünya liderlerini, STK'ları, aktivistleri ve sivil toplum gruplarını bir araya getiren kapsayıcı forumlar olmasına rağmen, bu yıl Mısır'da düzenlenen ve Cop27 olarak da bilinen BM İklim Değişikliği Konferansı'nda aktivistler için çok az yer olduğunu gösterdi.

Korku, yıldırma ve tutuklama kültürü, son on yılda Mısır'daki taban aktivizminin çalışmalarını boğmakla kalmadı, aynı zamanda konferansın kendisinde sivil toplum grupları arasında sınırlı seferberlik çabalarının olmasını da neden oldu.

Arap Kaynak ve Organizasyon Merkezi'nden topluluk organizatörü olan Sharif Zakout, "Bu yılki Polislerin tutumu önceki organizasyonlardan çok daha farklı. Polislerden gelen baskıyı iliklerinize kadar hissedebiliyorsunuz. Özellikle de Mısır sivil toplumundan gelen katılım eksikliği bu baskının bir sonucu olduğu açık." dedi. 

Geçen hafta boyunca, Mısır'ın insan hakları sicili uluslararası manşetlere taşındı, aktivistler ve akademisyenler, olayı darbeci Başkan Abdel Fattah el-Sisi'nin hükümetinin muhalifleri ve akademisyenleri keyfi olarak nasıl tutukladığını ve işkence ettiğini ortaya koydu. 

Sisi'nin, 2013 askeri darbesiyle iktidara geldiğinden beri sivil toplum örgütlerinin STK'ların kamu işlerine karışmasını yasaklayan acımasız yasalarla doldurarak STK'ların önüne geçti. 

İsimleri açıklamak istemeyen bir grup Mısırlı gazeteci ve akademisyen, "Cop27 katılımcıları ve Mısır dışından takip edenler Sisi'nin çevresel ve sosyal adaletsizliklerini duymayacaklar çünkü Mısır Genel İstihbarat Servisi ülkenin haber medyasının, filmlerini ve televizyon kanallarının büyük bir bölümünü kontrol ediyor." Açıklamasını yaptı. 

6 Kasım'da Uluslararası Af Örgütü, Mısır hükümetinin konferans sırasında protesto çağrısı yapma şüphesiyle "yüzlerce insanı" tutukladığını söyledi.

Af Örgütü'nden Philip Luther, "Yüzlerce insanın yalnızca barışçıl protesto çağrısını desteklediklerinden şüphelenildiği için tutuklanması, yetkililerin Cop27 sırasında protesto etmek isteyen insanlara nasıl yanıt vereceği konusunda ciddi endişeler uyandırıyor."dedi.

Luther sözlerine şunları ekledi: "Cop27 için Şarm El-Şeyh'e gelen dünya liderleri Mısır'ın halkla ilişkiler kampanyasına aldanmamalı. Göz kamaştırıcı resort otellerden uzakta, insan hakları savunucuları, gazeteciler, barışçıl protestocular ve siyasi muhalefet üyeleri dahil binlerce kişi haksız yere gözaltına alınmaya devam ediyor." 

Kaynak: Ortadoğu Haber