İran devlet televizyonuna göre, Hamaney, başkent Tahran'da İsfahan kentini temsilen kendisini ziyarete gelen bir grupla buluştuğu toplantıda, ülkedeki protesto dalgasına ve son günlerdeki silahlı saldırılara değindi.

Ülkedeki olayları düşmanların organize ettiğini savunan Hamaney, "Son dönemdeki isyanların asıl organizatörleri, halkı meydanlara çıkarmayı başaramadıkları için kötülüklere devam ederek devleti yormaya çalışıyor. Elbette yanılıyorlar çünkü bu kötülükler halkı yoruyor ve onlardan daha çok nefret ettiriyor." diye konuştu.

Hamaney, "Bu olaylar, suçlar ve meydana gelen yıkımlar, insanlar ve iş dünyası için sorun yaratıyor ancak bunlar devlete zarar veremeyecek kadar aşağılıktır. Bu kötülüklere son verilecek ve İran daha güçlü şekilde yoluna devam edecek." değerlendirmesinde bulundu.

Protestolar sırasında suça karışanların cezalandırılması gerektiğini söyleyen Hamaney, "Kamu malına zarar verenler, cinayet işleyenler ve halkın huzurunu bozanlar işledikleri suçlar oranında cezalandırılmalı. Elbette bu yargı aracılığıyla yapılmalıdır. Kimse keyfi olarak kimseyi cezalandıramaz." ifadelerini kullandı.

İran'daki gösteriler

Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından "başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle" gözaltına alındıktan sonra komaya girerek hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Emini'nin, 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi ülke yönetimine karşı protestolara yol açmıştı.

Resmi kaynaklardan olaylarda sivillerin ve güvenlik güçlerinin öldüğüne dair açıklamalar yapılsa da ölü sayısı hakkında net bilgi verilmiyor.

Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü ise önceki gün yaptığı açıklamada, gösterilerde 342 kişinin öldüğünü duyurmuştu. İran medyasına yansıyan haberlere göre, gösteriler sırasında 50'den fazla güvenlik görevlisi yaşamını yitirdi.

İran yönetimi, iki aydır devam eden olayları, "ülkeyi parçalamayı hedefleyen ABD, İsrail ve İngiltere gibi güçlerin komplosu" olarak değerlendiriyor.