İranlı yetkililer, rejim karşıtı protesto gösterileri devam ederken söylemlerindeki tehdit tonunu artırdılar. İranlı katı muhafazakar çizgideki milletvekillerinin yargıya ‘protestocularla sıkı bir şekilde ilgilenilmesi’ çağrısında bulunmalarından bir gün sonra İran Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, dün protestoculara karşı idam cezalarının uygulanmasına verdiği desteği açıklarken, İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Tahran Komutanı, yaptığı açıklamada, protestoculara karşı ‘daha katı’ bir mücadele sözü verdi.

Yargı Erki Başkanı Ejei, Kürt genç kadın Mahsa Amini’nin ölümünün ardından başlayan protestoların sekizinci haftasının üçüncü gününde, ‘Yargı Erki Başkan Yardımcısı ve Cumhuriyet Savcısı, son zamanlarda yaşanan huzursuzluk olaylarındaki ana unsurlara ait dosyalarda ilerleme kaydedilmesi amacıyla dosyaları günlük olarak takip ediyorlar’ açıklamasında bulundu.

Protestoculara verilen idam cezalarını üstü kapalı bir şekilde destekleyen Ejei, “Ateşli silah ya da bıçak taşıyan ve bu silahları düşmanın arzularına uygun bir amaç uğruna ya da düşmanın ajanı olarak kullanan, ülkenin güvenliğini tehdit eden, bir bölgede terör yaratan ve bir kişiyi öldüren kişiye kısas uygulanabilir.  Diğer suçlamalar için de bu geçerlidir” ifadelerini kullandı. İran'ın yarı resmi ajansı ISNA’nın aktardığına göre Ejei, “Protestocuları ve protesto gösterilerinden duygusal olarak etkilenenleri suç işleyen ve düşmanlardan emir alan ana unsurlardan ayırıyoruz. Düşmanlar büyük bir yenilgiye uğradılar. Zarar verecek hamleler yapmaya çalışıyorlar” dedi.

Ardından Tahran'daki 29. Devrim Mahkemesi, ‘sabotaj eylemleriyle’ suçlanan üç protestocuya hapis cezası verdi. İran'ın resmi haber ajansı IRNA, gözaltına alınan üç kişinin de ‘kamu mallarını ateşe vererek sabote etmek, kamu düzenini bozmak, izinsiz toplantı düzenleme, gizlice anlaşma ve rejime saldırmak’ suçlamalarıyla yargı önüne çıkarıldığını bildirdi.  Sanıklardan birinin avukatı, müvekkilinin otoyolda kamu malı sayılmayan lastikleri yaktığını söyledi.

Öte yandan DMO’nun Tahran Komutanı Hasan Hasanzade, dün protestocuları tehdit ederek, ‘katı’ bir tutumla karşılaşacaklarını söyledi. Hasanzade, DMO birimlerinin ve polisin, Tahran'ın batısında Besic Gücü’nün üst düzey isimlerinden birinin öldürülmesine karışan 14 ‘unsuru’ yakalamayı başardığını söyledi.

thumbs_b_c_fb8c035a80882cec430aba518e8ab35b

DMO’ya yakın yarı resmi haber ajansı Fars’a konuşan Hasanzade, yargının suç işleyen ve güvenlik personelinin ölümüne neden olanlarla ciddi şekilde ilgileneceğini belirterek, “Güvenlik güçlerimiz sorun çıkaranları tespit etmeye, kimliklerini ortaya çıkarmaya ve tutuklamaya devam ediyor” şeklinde konuştu.

Hasanzade, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu protestolarda duygu ve hisleriyle çeşitli kesimlerin katılımıyla karşılaştık. Sosyal medyanın yarattığı atmosfer nedeniyle düşmanlar tarafından aldatıldılar. Gerekli uyarılar yapıldıktan sonra gözaltına alınmalarından sonraki birkaç saat içinde onları serbest bıraktık.”

Hasanzade, “Son olaylarda tutuklananların büyük bir kısmı, internetten takip ettikleri haberlerde Tahran'ın çeşitli bölgelerinin alevlere teslim olduğunu ve mevcut koşullarının kötüleştiğini düşündüklerini söylediler. Ancak o bölgelere gittiklerinde, sosyal medya platformlarında dolaşan haberlerin aksine durumun normal ve istikrarlı olduğunu gördüler. Bu durum, olayların düşmanlar tarafından halka nasıl lanse edildiğinin bir kanıtı.”

DMO Tahran Komutanı Hasanzade, çeşitli silah, mühimmat ve teçhizattan oluşan bin 500 parçaya el konulduğunu açıkladı. Hasanzade, bu kadar silahın, bazı kişilerin, ülkede kaos yaratma planını önceden yaptıklarını gösterdiğini söyledi. Birçok kişi tutukladıklarını ve aralarında çok sayıda çifte vatandaşın olduğunu söyleyen Hasanzade, “Bu kişilerden bazıları, yabancı istihbarat servisleri, Halkın Mücahitleri Örgütü (HMÖ), Şah destekçileri ve başkentte kaos yaratmayı amaçlayan diğer muhalif gruplarla bağlantılıydı” diye konuştu.

Kirmanşah Başsavcısı Şehram Keremi, ülkenin batısında ilde 500 silaha el koyulduğunu duyurdu. Başsavcı Keremi, silahların, ‘cinayetlerde ve sokak kavgalarında kullanılmak üzere ülkeye Kirmanşah ili sınırlarından sokulduğunu’ söyledi. İran polis sınır muhafızlarının komutanı pazar günü, devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, polisin çok sayıda ateşli silahın yanı sıra beş bin bıçak ve hançere el koyduğunu açıkladı.

Bu arada güvenlik servisleri, pazar günü, ülkenin güvenliğini hedef almaya çalışan yabancı istihbarat servislerine bağlı kişilerin tutuklandığına dair çok sayıda açıklama yaptılar. DMO İstihbarat Birimi, İsfahan, Ahvaz ve Fars illerinde rejim muhalifi HMÖ’ye bağlı üç hücrenin üyelerinin gözaltına alındığını açıklarken gözaltına alınma nedenlerine değinmedi.

Öte yandan katı muhafazakar çizgideki 277 milletvekili, pazar günü, yargıyı protestocularla ‘sıkı bir şekilde ilgilenmeye’ çağırdı. Reuters'ın aktardığına göre milletvekilleri tarafından yapılan ortak açıklamada, “Yargının bu suçların failleriyle ve suçlara yardım eden ve ayaklanmaları kışkırtan herkesle sıkı bir şekilde ilgilenmesini talep ediyoruz” denildi.

İranlı İşçiler Haber Ajansı’nın (ILNA) bildirdiğine göre Meclis’teki oturum sırasında, katı muhafazakar çizgideki Milletvekili Hüseyin Celali, “Nizamı korumak, beklenen Mehdi'nin ruhunu korumaktan daha önemlidir” dedi. İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani’yi eski reformist Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi ile olan yakın ilişkileri nedeniyle ‘güvenlik konularını göz ardı etmekle’ suçlayarak eleştiren Milletvekili Celali, “Hatemi ile dostluğunuzu İslam Cumhuriyeti'nin kökleriyle ilişkilendirmemelisiniz” dedi.

1440x810_cmsv2_0625b9e6-6162-54af-a2a2-8879e5287f86-7033886

İran İnsan Hakları Aktivistleri Ajansı’nın (HRANA) Twitter hesabından yapılan açıklamada, Kürt genç kadın Mahsa Amini'nin Tahran'da ‘başörtüsü kurallarına uymadığı’ gerekçesiyle Ahlak Polisi (İrşad Devriyeleri) tarafından gözaltına alındıktan sonra ölümü üzerine başlayan protesto gösterileri sırasında ölen protestocu sayısının 319'a ulaştığını bildirdi.

HRANA’nın Pazar günü geç saatlerde yayınlanan günlük istatistiklerinde protestolarda gözaltına alınanların sayısının 14 bin 823’e yükseldiğini, 136 şehirde ve 135 üniversitede protesto gösterileri düzenlendiği aktarıldı.

İran’daki Kürt insan hakları derneği Hengaw ise pazartesi günü Twitter hesabından bir video yayınladı. Videoda, tutukluların ailelerinin Tahran'daki Evin Hapishanesi önünde toplandığı görüldü. Hengaw tarafından pazar günü yayınlanan bir raporda, protestolar sırasında Kürtlerin çoğunlukta olduğu 38 şehirde 61 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü (IHR) ise Cumartesi günü, Belucistan ilindeki protestolarda 118 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. IHR, ölümlerin büyük bir bölümünün 30 Eylül'de Zahidan şehrinde meydana geldiğini kaydetti.

Diğer yandan Haş şehrinde cuma günü patlak veren olaylarda, güvenlik güçlerinin göstericilerin üzerine ateş açması sonucunda en az 16 kişi öldü. Kürdistan iline bağlı Merivan şehrinde pazar günü güvenlik güçlerinin Tahran'da öldürülen Kürt bir öğrencinin cenazesine bölge sakinlerinin katılmasını engellemesi sonucu çıkan olaylarda 35 kişi yaralandı.

Sosyal medya platformlarından paylaşılan görüntülerde, ülkenin batısındaki güneydoğudaki Haş ve batısındaki Merivan şehirlerinde Pazar günü protesto gösterileri düzenlendiği ve Kürtlerin yoğun yaşadığı Merivan şehrinde göstericilerin üzerine ateş edildiği görüldü.

Tahran ve İran'ın çeşitli şehirlerinde üniversite öğrencileri, protestolarını sürdürdü. Ülkenin en büyük üniversitesi olan Tahran Üniversitesi öğrencileri, ‘Kurtuluş hakkımızdır, gücümüz birliğimizdedir’ sloganı attılar.

İran Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi (DMTK) üyesi Muhammed Hüseyin Seffar Herendi'nin, pazar akşamı ülkenin batısındaki Tebriz Üniversitesi’nde yuhalanarak protesto edildiğini gösteren görüntüler yayınlandı.  Öğrenciler, Herendi'nin DMO ile olan güçlü bağlarına atıfta bulunarak ‘Sipahi, yolumuzdan çekil’ sloganı attılar.

İran’ın çeşitli üniversitelerinden ve araştırma merkezlerinden 600'den fazla profesör, protestolara katılan öğrencileri destekleyen bir bildiri yayınladı. Bildiride, protestoların kurallar dışına çıkmaması halinde yetkililerin protestoculara müdahale etmemesi konusunda uyarıda bulunuldu.

220927113208-protest-portrait-of-mahsa-amin

Profesörler bildiride, “Öğrencilerin medeni haklarına yönelik tüm tedbirlerin kaldırılmasını talep ediyoruz” dediler. Ayrıca güvenlik güçlerinin gözaltına aldığı tüm öğrencilerin serbest bırakılmasını talep eden profesörler, “Öğrencilere katılacağız ve meşru taleplerinin gerçekleşmesi için tüm sivil protesto kanallarını kullanacağız” ifadelerini kullandılar.

Diğer taraftan ABD yönetimi tarafından desteklenen Prag merkezli Farsça yayın yapan Radio Farda’ya göre 345'ten fazla ekonomist, tanınmış ekonomist Davud Souri'nin serbest bırakılması çağrısında bulunan bir bildiri yayınladı.

Ekonomistler tarafından yayınlanan ortak bildiride, “Geçtiğimiz hafta açıklanmayan nedenlerle tutuklanarak Evin Cezaevi'ne sevk edilen, yolsuzlukları ve eşitsizlikleri araştıran Souri’yi serbest bırakın” denildi.

İran Turist Rehberleri Birliği Başkanı Muhsin Hacı Said, protestolar sırasında yabancı turistlerin de tutuklandığını doğruladı. Hacı Said, yetkililerin ‘protesto gösterilerinin fotoğraflarını çeken bazı yabancı turistleri merakları yüzünden tutukladıklarını’ söyledi.

ISNA Haber Ajansı’nın aktardığına göre Hacı Said, Meclis’te 18 milletvekilinin katıldığı bir toplantıda, “Yanlış zamanda yanlış yer olan tüm turistler, mutlaka casus değildir” ifadelerini kullandı. Trusit Rehberleri Birliği Başkanı, “Protestolara müdahale eden güvenlik görevlilerine turistlerin güvenliğinin ve bunun uluslararası yansımalarının da önemli olduğu söylenmeli. Bu konu turizm için hayati bir öneme sahip” dedi.

Hacı Said, daha önce yayınlanan haberlerde, yetkililerin protestolarda dokuz yabancının gözaltına alındığına dair açıklamaların yer almasının ardından yabancı turistler tarafından yapılan rezervasyonların yüzde 90'ının iptal edildiğini belirtti.

Diplomatik gerginlikler

Reuters’ın DMO’ya yakın Fars Haber Ajansı’ndan aktardığına göre İran, dün, Oslo’dan yapılan İran’a yönelik açıklamalara tepki olarak Norveç’in Tahran Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı'na çağırdığını duyurdu. Fars Haber Ajansı, Büyükelçi’nin Dışişleri Bakanlığı’na Norveç Parlamento Başkanı Masud Gharahkhani'nin İran’a yönelik açıklamalarından ötürü çağrıldığını bildirdi. Böylece İran Dışişleri Bakanlığı, geçtiğimiz bir buçuk ay içinde ikinci kez bir büyükelçiyi bakanlığa çağırdı.

Bu arada Almanya’nın hükümet sözcülerinden biri, dün, Avrupa Birliği'nin (AB) DMO'yu hazırlanan yeni yaptırım listesine dahil edip etmeme konusunda bir karar alacağını açıkladı.

Der Spiegel Dergisi, cumartesi günü, Almanya ve AB’nin diğer sekiz üyesinin, İran'a uygulanan yaptırımların İran'daki göstericilere yönelik şiddet olaylarına karışan kişileri ve kuruluşları kapsayacak şekilde genişletmeyi planladığını bildirdi. Ancak dergi, haberin kaynak ya da kaynaklarını açıklamadı.

Der Spiegel, Brüksel'de güvenlik birimlerinden bazı kişilerin ve kurumların yanı sıra İran'daki baskıdan sorumlu şirketleri hedef alan yaptırımlara ilişkin 31 öneriden oluşan bir paketin geçtiğimiz çarşamba günü sunulduğunu belirtti. Dergiye göre öneriler arasında, söz konusu kişilerin ve kuruluşların mal varlıklarının dondurulması ve seyahat yasağı getirilmesi yer alırken AB dışişleri bakanlarının 14 Kasım'da yapacakları toplantıda söz konusu paketin kabul edilebileceğine işaret edildi.

Kaynak: Şarku'l Avsat