İşgalci İsrail'de son haftalarda 14 kişinin ölümüne yol açan saldırıların, direniş örgütlerinden bağımsız yürütüldüğü, Tel Aviv yönetiminin zamanlamasını, yerlerini ve faillerini tahmin etmede zorluk yaşadığı belirtiliyor.

İsrail son üç hafta içinde dört saldırıya sahne oldu. Tel Aviv'in merkezinde 7 Nisan'da düzenlenen silahlı saldırı, şiddet zincirinin son halkası oldu.

Saldırıda 3 İsrailli hayatını kaybetti, 10 kişi de yaralandı. Olayın bir "terör saldırısı" olduğunu duyuran İsrail polisi, gece boyunca saldırganı bulmak için geniş çaplı operasyon yürüttü. Polis, sabah saatlerinde, saldırganın güvenlik güçleriyle girdiği çatışma sonucunda öldürüldüğünü duyurdu.

İsrail yönetiminin güvenlik önlemlerini üst düzeye çıkarmasına neden olan gelişmeleri değerlendiren uzmanlar, saldırıların, doğrudan müdahale etme becerisi açısından İsrail için bir meydan okuma oluşturduğunu düşünüyor.

Failler ve Filistinli gruplar arasında açık bir bağlantı olmadığını belirten uzmanlar, saldırıların bireyselliği göz önüne alındığında, yanıt olarak İsrail'in herhangi büyük ölçekli askeri eyleminin hemen sonuç vermeyeceğini savunuyor.

Sihirli bir çözüm yok

Köşelerinde kaleme aldıkları yazılarda son saldırılara ağırlık veren İsrailli uzmanlar, bu eylemlere karşı koymanın zorluğuna dikkati çekti.

Yedioth Ahronoth gazetesi siyasi analistlerinden Yossi Yehoshua, yazısında, "Kabul edilmelidir ki, böyle bir terör dalgasına karşı sihirli bir çözüm bulunamaz." ifadelerini kullandı.

Yehoshua, saldırıların bireysel niteliğinden dolayı İsrail güçlerinin belli bir adresi hedef almasının zor olduğunu, bu nedenle baskı oluşturamadığını belirtti.

Haaretz gazetesi köşe yazarı Amos Harel ise, 2000 yılında başlayan Aksa İntifadası sırasında işgalci İsrail'i hedef alan saldırılar ile bugün gerçekleşen operasyonları karşılaştıran bir yazı kaleme aldı.

Geçmişte tüm direniş örgütlerinden binlerce Filistinlinin gösterilere katıldığını ve İsrail'in karşısında örgütlü bir yapı bulduğunu kaydeden Harel, bugün ise örgütlerin daha küçük ve daha yerel olması nedeniyle İsrail güvenlik servisleri için durumun farklılık arz ettiğini aktardı.

Harel, işgalci İsrail'in Filistin içinden gelen saldırılara karşı hedef alabildiği yerler bulunduğunu ancak son bireysel saldırılara karşı koyamadığını ifade etti.

İşgalci İsrail güvenlik zaafı yaşıyor

Güvenlik meselelerinde uzman gazeteci Vedi Avavede, İsrail'in 2015'teki bıçaklı saldırılar gibi son zamanlarda gerçekleştirilen bireysel saldırıların oluşturduğu güvenlik problemini kabul ettiğini söyledi.

Tel Aviv yönetiminin bu tür eylemleri takip etme konusunda yaşadığı zorluk nedeniyle endişeli olduğunu belirten Avavede, "İsrail, insani kaynakları ya da teknolojik imkanları üzerinden bu tür saldırıları düzenleyenlerin kimliğini tespit edemiyor." dedi.

Avavede, bu tür saldırıların tekrarlanmasının İşgalci İsrail için büyük bir güvenlik sorunu oluşturduğuna, çünkü devletin "caydırıcılıktan yoksun" görünmesine neden olduğuna dikkati çekti.

Uzman gazeteci, İsrail'in bu saldırıları azaltmak için kontrol noktalarını ve sosyal medyada denetimi artırma yoluna gideceğini, İsraillileri silah taşıma ve güvenlik güçlerine destek vermeye çağıracağını ifade etti.

İşgalci İsrail

Saldırılar karşısında Şin-Bet başarısız oldu

İsrail konusunda çalışmaları bulunan yazar Muhammed Ebu Allan, son saldırıların İsrail İç Güvenlik Teşkilatı Şin-Bet'in (Şabak) başarısızlığını ortaya koyduğunu söyledi.

Saldırıları düzenleyenlerden ikisinin eski tutuklu olduğunu, bu nedenle aslında takip altında bulunmaları gerektiğini belirten Ebu Allan, bu şartlara rağmen saldırıların önlenemediğini dile getirdi.

Ebu Allan, "Bireysel olarak gerçekleştirilen bu saldırıları önceden tespit etmek çok zor. Çünkü eylemi düzenleyen kişi, saldırı kararını kendisi alıyor. Belki bir anda buna karar veriyor. Bu yüzden Şabak'ın bu saldırılardan haberdar olması ve engellemek için harekete geçmesi zor. Şabak şu an, muhtemel saldırganları tespit edebilmek için sosyal medya hesaplarını takip ediyor." diye konuştu.

İşgal devam ettiği sürece saldırıların arkası gelebilir

Emekli Tümgeneral Yusuf eş-Şarkavi ise saldırıların bir döneme mahsus ya da belli olaylarla bağlantılı olmadığını söyledi.

Şarkavi bu nedenle işgal devam ettiği sürece bu tür saldırıların arkasının gelebileceği değerlendirmesinde bulundu.

Gazeteci yazar Necib Ferrac da benzer görüşü savundu. Ferrac, "Bireysel saldırılar, istihbarat açısından bir başarısızlıktır. İsrail Filistinlilerin haklarını inkar ettiği sürece bu saldırılar devam edecektir." dedi.

İşgalci İsrail'in tepki olarak saldırıyı düzenleyeni, ailesini ve arkadaşlarını hedef alabileceğini belirten Ferrac, bu yöntemle de onları engellemenin "neredeyse imkansız" olduğunu dile getirdi.