Fetih Merkez Komitesi Genel Sekreter Yardımcısı Sabri Saydam, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da sürekli tansiyonu yükselterek dünyaya "mağdurmuş" izlenimi vermeye çalıştığını söyledi. Saydam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıl başından bu yana Batı Şeria'da yaşanan gerginlik ve arka planındakilere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İsrail'deki siyasi ortamın henüz bir istikrara kavuşamadığını belirten Saydam, "Filistin halkı, kasım başı yapılması beklenen İsrail genel seçimlerinin faturasını ödüyor." dedi. İsrail seçimlerinde yarışacak partilerin, "Filistin kanını karlı bir kart" olarak gördüklerini dile getiren Saydam, Filistin halkının dünya tarafından çifte standarda maruz bırakılma, Arap ülkelerinin İsrail'le normalleşmesi ve 74 yıldır işgal altında yaşamalarına dünyanın göz yumması gibi durumların faturalarını ödediğini kaydetti. İsrail'in gerginliği iyice tırmandırmak ve dünyanın önünde mağdur gözükmek istediğini ifade eden Saydam, işgal altında kalan Filistinlilerin kendilerini savunma hakkı bulunduğunu belirtti. "İsrail, kendisini dünyaya mağdur göstermeye çalışıyor; terörle mücadele içindeymiş izlenimi vermek için Filistinlileri çatışmanın ortasına sürüklemek istiyor. Ancak, 74 yıldır da Filistin halkını işgal altında bıraktığını söylemiyor. Öte yandan da halkımızın bu durumu çiçeklerle karşılamasını bekliyor." diyen Saydam, Nekbe'nin tekrar etmeyeceğini ve yapılanlara boyun eğmeyeceklerini söyledi. Filistin yönetiminin, İsrail'in bu gerginliği tırmandırma adımlarını engellemek için siyasi yönde çaba sarf ettiğini kaydeden Saydam, sahada da gerekli tepkiyi gösterdiklerini dile getirdi. "Filistin halkı bir hezimet projesi değil" Filistin'in BM'de tam üyelik statüsüne yükseltilmesiyle "kendini savunma, kurumlarını kurma, varlığının temel sütunlarını koruma, egemenlik vizyonunu şekillendirme ve somutlaştırma sorumluluğunu üstlenmesini" sağlayacağını ifade eden Saydam, böylece Filistin'in en azından hayallerini ve haklarını ifade eden sınırlar içerisinde yaşayabileceğini; bağımsızlık ve egemenlik arzusunu yerine getirebileceğini vurguladı. Saydam, Filistin meselesine sırt çevrilmemesi ve devlet hakkının 74 yıldır ertelenmesine son verilmesi gerektiğini ifade ederek, BM'nin bir platform olması gerektiğini; dün yapamadıysa bugün yapması ve Filistin halkı adına daha önce onayladığı kararı uygulamaya geçirmesi gerektiğini kaydetti. BM Genel Kurulunda 29 Kasım 2012 yapılan oylamada Filistin'in BM'de "üye olmayan gözlemci devlet" statüsü kazanmasına ilişkin karar tasarısı kabul edilmişti. Filistin'in tam üyelik elde edebilmesi için veto hakkına sahip ABD, Rusya, Fransa, İngiltere ve Çin'in hiçbirinin bu karara itiraz etmemesi şartıyla BM Güvenlik Konseyi'ndeki (BMGK) 15 üyeden 9'unun onayı gerekiyor. İsraillilerin, "Tarihi sürecin, halklar ayaklanırsa kazanacaklarını kanıtladığı" konusunda ikna olmaları gerektiğini belirten Saydam, "Halklar, ülkelerini, topraklarını, onurlarını altın tepside işgalciye sunmaz. Bu nedenle Filistin halkı bir hezimet projesi değil." dedi. Cezayir diyaloğu Saydam, Cezayir'in ev sahipliğinde yapılması planlanan ancak tarihi duyurulmayan ve Filistinli grupları bir araya getirecek sempozyuma da değindi. Filistinli gruplar arasındaki anlaşmazlığı sonlandırma çabalarıyla ilgili Saydam, Fetih hareketinin Filistin iç uzlaşı konusunda Cezayir'in rolüne olumlu yaklaştığını söyledi. Fetih Merkez Komitesi Genel Sekreter Yardımcısı Sabri Saydam, Cezayir'in uzlaşı dosyası üzerinde çalışmaya devam ettiğini, Filistinli gruplarla münferit olarak bir araya geldiğini ifade ederek, bu çabayı ve atılan adımları taktir ettiklerini kaydetti. Hamas'ın internet sitesinde yer alan habere göre, Hamas İslami ve Arap İlişkiler Bürosu Başkanı Halil Hayye, Hamas Siyasi Büro üyeleri Mahir Salah ve Hişam Bedran ile Hamas'ın Cezayir Temsilcisi Muhammed Osman'ın yer aldığı heyet 18 Eylül Pazar günü Cezayir'i ziyaret etmişti. Filistin resmi ajansı WAFA'ya göre de Fetih Hareketi Başkan Yardımcısı Mahmud el-Alul liderliğinde bir heyet, Cezayir yönetiminin davetiyle 19 Eylül Pazartesi günü Cezayir'e gitmişti. Fetih ve Hamas hareketleri arasında 2007'den bu yana siyasi anlaşmazlıklar yaşanıyor. Hamas, abluka altındaki Gazze Şeridi'ni kontrol ederken, Batı Şeria Fetih Hareketi tarafından kurulan Filistin hükümeti tarafından yönetiliyor.