Sosyal medya üzerinden yayınlanan videolarda, işgal güçlerinin yıkım işleminin gerçekleştirilmesine yönelebilecek tepkilerin önlenmesi amacıyla işgalci piyade askerlerin mülteci kampının ara sokaklarına yayılmalarının ve yolları kontrol altına almalarının görüntülerine yer verildi.
Siyonistlere ait Kanal 12 isimli tv kanalında yayınlanan haberde de işgal güçlerinden 300 kadar polis ve askerin Udey Et-Temimi'nin evini yıkmak amacıyla Şuafat Mülteci Kampı'na baskın düzenlediği belirtildi.
Udey Et-Temimi'nin babası da Filistin Enformasyon Merkezi'ne yaptığı açıklamada işgal güçlerinin, kampın Anata semtinin Es-Selam Mahallesi'ndeki bir apartmanın altıncı katında yer alan dairelerini yıkmak amacıyla baskın düzenlediğini ifade etti.
22 yaşındaki feda eylemcisi Udey Et-Temimi, 19 Ekim 2022 tarihinde, Kudüs şehri yakınında Filistinlilerden zorla gasp edilen araziler üzerine kurulu bir yahudi yerleşim merkezine ateş etme eylemi gerçekleştirmesi sebebiyle işgalci bekçiler tarafından silahlı saldırıyla şehit edilmişti. Söz konusu eylemin Et-Temimi'nin 11 gün içinde gerçekleştirdiği ikinci feda eylemi olduğu belirtildi.
Tüm hukuk sistemlerinde "suçun ve cezanın şahsiliği" ilkesinin temel bir prensip olarak kabul edilmesine rağmen, Siyonist işgal rejimi, Filistinlilerden herhangi birini "suçlu" ilan etmesi durumunda onun bütün aile efradını, yakınlarını, akrabalarını, hatta oturduğu bölgenin tüm ahalisini bazen de bütün Filistin halkını "suça" ortak kabul ederek toplu cezalandırma yapıyor. Filistin'de asıl ve en büyük suçun ise siyonist işgalcilerin gerçekleştirdiği işgal, tehcir ve zulüm uygulaması olduğu, Filistinlilerin direnişinin kendi meşru haklarını savunma amaçlı haklı ve meşru bir mücadele olduğu ise yine tüm hukuk sistemlerinin üzerinde ittifak ettiği bir husustur.
