İsrail tarihinde bu büyüklükteki ilk protesto operasyonunda, İsrail Hava Kuvvetleri, siber birimler, askeri istihbarat ve yedek komando birimlerindeki en az 920 subay ve asker, askere çağrılma emirlerine uymamakla tehdit etti. Tehdit, dünden (Pazar) itibaren yürürlüğe girdi. Bu istisnai adım, Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail hükümetinin, bir hükümet darbesi yapma, yargıyı zayıflatma planına ve yasaları tamamlama konusundaki ısrarına karşı kitlesel halk protestosuna destek olarak geldi. Yarbay rütbesindeki bir subay, Yedioth Ahronoth gazetesine dün (Pazar) yaptığı açıklamalarda, bu kararı yoldaşlarıyla birlikte bireysel olarak aldıklarını ve daha sonra örgütsüz bir kolektif forma dönüştüğünü ifade etti. Yarbay, “Çünkü iktidar iki aydır evinden ayrılıp gösteri yapmak için dışarı çıkan büyük kalabalığa aldırış etmiyor ve hiçbir şey olmamış gibi yasayı çıkarmaya devam ediyor. Sadece kendi adıma konuşuyorum ve tüm İsrail Hava Kuvvetleri’ni temsil etmiyorum. Ama şüphesiz ordudaki ve sokaktaki atmosferi yansıtıyorum. Bizler birincil askeri görevimizin İsrail'de demokrasiyi korumak ve hükümetin önderliğindeki tehlikeli rotayı durdurmak olduğu kanaatine vardık” dedi. Yüzlerce asker ve subayın askerlik yapmayı reddettiğinin altını çizen subay bunun, Hava Kuvvetleri gibi güçlerde olağan dışı görüldüğünü ve kuvvetlerin performansını etkilediğini vurguladı. Zorunlu bir savaş durumunda hizmete yönlendirilecekler “ama savaştaki performansımızın normal olacağını söylersem size yalan söylemiş olurum” ifadelerini kullandı. Kendisine bu aşırı adımın nedeni sorulduğunda, kendisi ve yoldaşlarının buna ulaşmak için acele edip etmediğini şöyle yanıtladı: “En önemli iktisatçılar size gelip darbenin ekonomik durumu çökertme tehdidi oluşturduğunu söylüyor. Üst düzey hukuk uzmanları size gelip insan haklarının tehdit edildiğini söylüyorlar ama hükümet yetkilileri umursamıyor. Güvenlik durumunun tehdit altında olduğunu söylemeye geldik. Bunu da mı görmezden gelecekler? Onların dedikleri şekliyle reform planı bu üç unsurdan daha mı önemli? Mevzuatı durdurmak ve diyalog yürütmekle ilgili sorun nedir? Bu hükümette aklı başında kimse yok mu? O halde sonuçlarına katlanmalarına izin verin.” Protesto kampanyasındaki kaynaklara göre, bu isyan şu şekilde dağıtılan 920 askeri içeriyor; İsrail ordusuna bağlı askeri istihbaratın özel harekât birimlerinde görev yapan yedek kuvvetlerden 450 subay ve asker, İç İstihbarat Servisi (Şin Bet), Askeri İstihbarat ‘Aman’ ve Dış İstihbarat Teşkilatı ‘Mossad’dın siber saldırı biriminden 200 subay ve asker, Hava Kuvvetleri’nde 180'i pilot olmak üzere 270 subay ve asker, 50'den fazla konsol öğesi ve çoğu filoda yaklaşık 40 drone operatörü. Söz konusu subaya göre, askere alınma emri bekleyen 1.200 subay ve asker, geldiklerinde yoldaşlarına desteklerini ve zorunlu askerlik emirlerine uymayı reddederek, onlara destek vermeye hazır olduklarını beyan ettiler. Bu askerlerin büyük bir bölümü artık gösterilere katılıyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Ynet internet sitesi dün (Pazar), İsrail ordusu Genelkurmay Başkanı ve genelkurmay üyelerinin, hizmet emirlerini reddeden mektuplar almaya başladıkları geçen Perşembe gününden beri protestonun ölçeği karşısında şaşırdıklarını bildirdi. Mektubu imzalayanların, “demokrasinin ortadan kaldırılması ve diktatörlüğe geçiş anlamına geldiği” gerekçesiyle pazar gününden itibaren askerlik ve ihtiyat hizmetine katılmayacaklarını açıkça belirttikleri bildirildi. Başbakan Binyamin Netanyahu'nun bu isyana öfkesini dile getirmesi ve hükümetinin haftalık oturumunun başında (Pazar günü) güvenlik teşkilatlarının başkanlarına açıkça seslenerek “bu tehlikeli olgunun derhal üstesinden gelinmesini” istemesi ise dikkat çekicidir. Şarku'l Avsat