Yetmiş yıllık saltanatı boyunca 120'den fazla ülkeyi ziyaret eden Kraliçe Elizabeth, resmi olmayan bir boykotla suçlanıyor. Tahttaki 70 yılı boyunca 120'den fazla ülkeyi ziyaret etmesine ve yaklaşık iki milyon kilometre seyahat etmesine rağmen, Perşembe günü ölen Kraliçe II. Elizabeth'in İsrail'i hiç ziyaret etmediği ortaya çıktı. İngiltere kraliyet ailesinin hiçbir üyesi 2018 yılına kadar ülkeyi resmi olarak ziyaret etmedi. 2018 yılında Prens William'ın İsrail bağımsızlığının 70. yılında gerçekleştirdiği ziyaret ile İsrail boykotu son buldu. Bu ziyaret boykotunun nedenleri arasında ise zengin Körfez Arap ülkeleriyle ilişkilerin bozulmasından kaynaklanacak ticari anlaşmalarının feshedilmesi korkusu ve İsrail'in 1948'de bağımsızlığını ilan etmesinden önce Siyonist silahlı gruplar tarafından Filistin'deki İngiliz mandasına karşı yürütülen şiddetli ayaklanma gösteriliyor. Orta Doğu'ya yaptığı birkaç ziyaretten biri olan 1984 Ürdün gezisinde Kraliçe Elizabeth'in, uzaktan Batı Şeria'yı seyrederken İsrail savaş uçaklarını göstererek "ne kadar korkutucu" dediği kayıtlara geçti. Daha sonra, İsrail işgali altındaki Batı Şeria'daki yasadışı yerleşimlerin yerlerinin bir haritasını gördükten sonra, Kraliçe Elizabeth'in "Ne iç karartıcı bir harita" dediği aktarıldı. Kraliçeden tahtı devralan Kral III. Charles, Ocak 2020'de Galler Prensi olarak İsrail'e ve işgal altındaki Batı Şeria'ya resmi bir ziyarette bulundu. Kudüs'te, Auschwitz'deki Nazi ölüm kampının kurtarılmasının 75. yıldönümü münasebetiyle Dünya Holokost Forumu'nda bir konuşma yaptı. Charles konuşmasında Holokost'tan alınan derslerin hala tüm dünyayı yakından ilgilendirdiğini belirterek dünya liderlerini "yanlışlarla ve şiddetle yüzleşmede korkusuz olmaya" çağırdı. Aynı gezide Charles, Filistin'deki Bethlehem'i ziyaret etti ve Ortadoğu'da "adil ve kalıcı bir barış" için dua etti. Ayrıca, "Filistin halkının enerjisi, sıcaklığı ve olağanüstü cömertliğinden etkilendiğini" söyledi. Charles 2017'de ortaya çıkan bir yazışmada bir arkadaşına "yabancı, Avrupalı Yahudilerin İsrail'e akınının İsrail ve Arap dünyası arasında devam eden çatışmanın suçlusu olduğunu" ve "ABD başkanlarının ABD'deki Yahudi lobisine karşı koyma cesareti gösterememelerinden duyduğu hayal kırıklığını" dile getirdi. Daha sonra Charles'ın sözcüsü tarafından bu yazılanların yanlış anlaşıldığını ve yeni kralın bu sözlerle dinler arası uyumu teşvik etmeye çalıştığı belirtildi. Kaynak: Middle East Eye