Kudüs'te, Mescid-i Aksa'nın Batı Duvarı (Burak Duvarı) çevresinde, Arap kıyafetli bir Ürdün vatandaşının İsrailli bir hahamla birlikte görüntülenmesi ve Siyonist anlatıyı destekleyen açıklamalar yapması, Ürdün'de geniş çaplı bir halk öfkesine ve kınamaya neden oldu. Sosyal medyada hızla yayılan bu görüntüler, Ürdün'de normalleşmenin reddedilmesi ve İsrail'in "yumuşak siyaset" olarak bilinen yöntemlerle Arap bilincini etkileme girişimlerine karşı mücadele çağrılarını artırdı.
Provokatif görüntü ve tapınak anlatısının propagandası
Yerleşimcilere bağlı hesaplar ve İsrailli gazeteci Eddie Cohen tarafından yayınlanan görüntülerde, ABD'de ikamet eden ve kendisini Ürdün yönetimine muhalif, İsrail'le normalleşme yanlısı olarak tanıtan Abdülhakim el-Ma'alla ez-Zeyud yer alıyordu. El-Zeyud'un, bir haham eşliğinde Batı Duvarı çevresinde dolaşarak iddia edilen "Tapınak gruplarının" anlatısını savunması ve Mescid-i Aksa'ya turizm adı altında baskın yapılmasını teşvik etmesi büyük tepki topladı. Zeyud'un, Ürdün'ün en büyük aşiretlerinden biri olan Beni Hasan'a mensup olduğu belirtildi.
Aşiretten hızlı ve keskin kınama
Görüntülere ilk aşiretsel tepki gecikmedi. Zeyud'un geldiği Gureyse beldesinin ileri geleni (Muhtar) Ahmed es-Selame el-Ma'alla, Abdülhakim el-Ma'alla ez-Zeyud'un eyleminin "ferdi olduğunu ve aşireti temsil etmediğini" vurguladı. El-Ma'alla, Zeyud ailesi ve Beni Hasan aşiretinin, "Mübarek Mescid-i Aksa'yı kirletme" olarak nitelendirdiği bu durumdan 25 yılı aşkın süredir kendilerini akladığını ve kınadığını belirtti.
Beni Hasan aşiretinden aktivist Alaa el-Halayle ise, aşiretin Kudüs ve Filistin'de onlarca şehit verdiğini hatırlatarak, İsrail medyasının yaydığı bu tür içeriklerin amacının yalnızca fitne çıkarmak ve Arap toplumlarını bölmek olduğunu ifade etti. Aşiretin önde gelenlerinden emekli Albay Abdülkerim el-Ğuvayri de, aşiretin duruşunun Filistin halkının yanında ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsalların savunulmasında olduğunu yineledi.
Akademik görüş: "İflasın göstergesi"
Kudüs Çalışmaları profesörü Dr. Abdullah Ma'ruf, İsrail'in bu videoya aşırı ilgi göstermesini "mübalağalı" olarak nitelendirdi. Dr. Ma'ruf, İsrail'in, Mescid-i Aksa ile ilgili anlatısını meşrulaştırmak için ağırlığı olmayan, tanınmamış kişileri kullanmaya çalışmasını "işgal devletinin içinde bulunduğu siyasi ve ahlaki iflasın" bir göstergesi olarak değerlendirdi. Ma'ruf, "İşgal devleti, artık meşruiyeti devletlerden ya da kurumlardan değil, kimliği belirsiz bireylerden dilenmeye başlamıştır. Bu, Yahudileştirme projesini haklı çıkarma yönündeki çaresiz bir girişimdir," dedi.
Siyasi duruş: Normalleşmeye karşı resmi ve halk desteği
İslami Eylem Cephesi Partisi'nden Ürdün Milletvekili Mu'taz el-Hurut, Abdülhakim el-Ma'alla'nın eyleminin "Ürdün toplumunun tüm kesimleri tarafından reddedildiğini" söyledi. Hızlı gelen aşiretsel kınama açıklamalarının, halkın normalleşmeye karşı duruşunun gücünü gösterdiğini belirtti.
El-Hurut, el-Ma'alla'nın savunduğu görüşün, Ürdün devletinin Mescid-i Aksa üzerindeki vesayetine dair resmi pozisyonuyla çeliştiğini ve bu nedenle resmi ve halkın tutumlarının, caminin İslami münhasırlığına dokunan bu davranışı reddetme noktasında birleştiğini ifade etti. Milletvekili, Ürdün hükümetine, Siyonist anlatıyı yayan ve Ürdün'ün ulusal dokusunu bozmaya çalışan herkese karşı kararlı bir duruş sergileme çağrısında bulundu.