Filistinli gruplar konuyla ilgili ayrı ayrı açıklamalarda bulundu.

Hamas Sözcüsü Abdullatif el-Kanu, yazılı açıklamasında, saldırıların, "İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarına, Filistin topraklarını Yahudileştirme ve bölme girişimlerine verilen bir cevap niteliğinde" olduğunu ifade etti.

Kudüs saldırılarının, İsrail devletinin ve yerleşimcilerin suçlarının bir sonucu olduğunu kaydeden Kanu, "Siyonist işgalci İsrail, halkımıza ve Mescid-i Aksa'ya karşı işlediği suçların ve saldırganlığın bedelini ödüyor." ifadelerini kullandı.

İslami Cihad Hareketi Sözcüsü Tarık İzzeddin de yaptığı açıklamada, "Kudüs saldırılarının İsrail'in işlediği suçlara karşı doğal bir cevap olduğunu ve İsrail'in izlediği politikaların kendisini koruyamayacağını ortaya koyduğunu" belirtti.

İzzeddin açıklamada şunları ifade etti:

"Kudüs, El Halil, Cenin ve Nablus'taki Yahudileştirme operasyonları, kutsal yerlere ve halkımıza yönelik saldırılar cezasız kalmayacaktır."

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, saldırıların, "Filistin halkının İsrail'in ihlallerinin devamına izin vermeyeceğine dair açık bir mesajı" olarak değerlendirdi.

Filistin'in Kurtuluşu için Demokratik Cephe ise ,"İsrail'in süregelen suçlarına yanıt olarak her alanda çatışma ve çatışmanın sürdürülmesi" çağrısında bulundu.

Filistin'deki Halk Direniş Komitelerinden yapılan açıklamada da, "Kudüs patlamalarının, İsrail'in güvenlik ve askeri sistemine yeni bir darbe" olduğu ifade edildi.

Filistinli El-Ahrar ve Mucahidin hareketleri de Kudüs'teki patlamaları, "İsrail'e vurulan birer darbe" şeklinde nitelendirdi.

İsrail polisi bu sabah, Batı Kudüs’ün Givat Shaul ve Ramot kavşaklarında ayrı noktalardaki iki otobüs durağında yarım saat arayla bombalı saldırılar düzenlendiğini ve 1 İsraillinin hayatını kaybettiğini, 4’ü ağır toplam 14 kişinin yaralandığını duyurmuştu.

İsrail Polis Şefi Kobi Shabtai, Batı Kudüs’te meydana gelen iki bombalı saldırının "yıllardır benzeri görülmeyen saldırılar" olduğunu belirtmişti.

Saldırıların sorumluluğunu henüz üstlenen olmadı.