Ukraynalı mülteciler ülkeye kabul ve entegrasyon sürecinde büyük ölçüde desteklenirken, diğer mülteciler Almanya'nın caydırıcılık ve tecrit politikasının tüm sertliğini hissediyorlar. 15 organizasyondan oluşan birlik, mülteciler arasındaki eşit olmayan muameleye son verilmesi çağrısında bulundu. Almanya’da 15 organizasyondan oluşan birlik, federal ve eyalet hükümetlerini tüm mültecilere eşit şekilde davranmaya çağırdı. Birliğe göre, Ukraynalı mültecilerin ülkeye kabulüyle ilgili iyi deneyimler elde edildi. Mülteci Konseyi ve Kuzey Ren-Vestfalya’da kar amacı gütmeyen bakım hizmetleri (Alm. “Freien Wohlfahrtspflege”) eyalet çalışma grubu tarafından başlatılan çağrıya imza atanlar, bu tecrübe ve imkanların artık diğer mültecilere de aktarılmasını talep etti. Bu çağrıya göre, Ukrayna vatandaşlarının ülkeye kabulü, insanlığa yönelik bir mülteci politikası ve eğitim ve işte entegrasyonun teşvik edilmesi ile karakterize ediliyor. Çağrı, Ukrayna vatandaşlarının açık sınırlar, vize şartından muafiyet, ikamet izinlerinin doğrudan verilmesi, toplama kampları yerine özel evlerde konaklama seçeneği, kapsamlı sosyal yardım ve entegrasyon kurslarına doğrudan erişim gibi imkanlardan yararlanabildiğine vurgu yapıyor. Birlik, “Bütün bu imkanların tüm mültecilere sunulması reddediliyor.” diyerek mülteciler arasında yapılan ayrımı eleştirdi. Kuzey Ren-Vestfalya’daki kar amacı gütmeyen sosyal yardım kuruluşunun başkanı Christian Woltering: “Belgelerin tanınması, iş/konut aramada destek ve okul/kreşe erişim hususunda Ukrayna’da savaşın patlak vermesinden sonra, eyaletler ve federal hükümet bürokratik olmayan birçok çözüm buldu. Ki buna değerdi.” açıklamasında bulundu. Süreç boyunca nüfusa yardım etme isteğinin çok büyük olduğuna vurgu yapan Woltering, bu imkanların tüm mültecileri kapsamadığına değindi. Organizasyonlar Eşit Olmayan Muameleye Son Verilmesi Çağrısında Bulunuyor Kuzey Ren-Vestfalya Mülteci Konseyi Genel Müdürü Birgit Naujoks ise, koruma arayan Ukraynalılar için oluşturulan kolaylıkları memnuniyetle karşıladığını söyledi ve eşit olmayan muameleye son verilmesi çağrısında bulundu. Ukrayna’dan gelen mültecilerin diğer mülteciler gibi sığınma prosedüründen geçerek koruma aramak yerine, ikamet yerlerini özgürce seçebildiklerini, özel konaklamadan faydalanabildiklerini ve sosyal yardımlara, entegrasyon kurslarına, iş piyasasına veya eğitim hayatına doğrudan erişebildiklerine vurgu yaptı. Çağrıda, “Bazıları için sınırlar ve kapılar açılırken, diğerleri Alman ve Avrupa caydırıcılık ve tecrit politikasının tüm ağırlığını hissetmeye devam ediyor.” yazıyor. Bunun yanı sıra çağrıda, “Bazıları sınırlarda karşılanıp otobüslerle alınırken ve trenle ücretsiz seyahat etmelerine izin verilirken, diğerleri güvenli ve yasal kaçış yollarının olmaması sebebiyle örneğin Akdeniz’i geçerken veya Beyaz Rusya‘nın geniş ormanlarında hayatlarını riske atmaya devam etmek zorunda kalıyorlar.” ifadesi yer alıyor. Perspektif