"Avrupa'nın Kudüs'ü" şeklinde nitelendirilen Saraybosna başta olmak üzere, tüm Bosna Hersek'te Müslüman, Hristiyan ve Yahudi vatandaşlar bir arada huzur içinde hayatını sürdürüyor.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Sırp üyesi Milorad Dodik'in, Müslüman ve Hristiyanların uyumlu ve eşit şekilde bir arada yaşayamayacağını savunması, ülkede farklı dinlere mensup vatandaşlar tarafından tepkiyle karşılandı.
Müslüman, Hristiyan ve Yahudilerin yüzyıllar boyunca bir arada huzur, barış ve uyum içerisinde yaşadığı "Avrupa'nın Kudüs'ü" olarak nitelendirilen şehirde yaşayan Müslüman, Hristiyan ve Yahudiler "birlikte yaşam" hakkındaki görüşlerini, AA muhabirine değerlendirdi.
Tarihi Başçarşı yakınlarındaki "İsa'nın Kalbi Katedrali" karşısında restoran işletmecisi Nafija Mehmedovic, Dodik'in ifadelerinin yanlış olduğunu dile getirdi.
Mehmedovic, "Aslen, daha az Hristiyan'ın yaşadığı Krajina bölgesindenim ama 20 yıldır Saraybosna'da yaşıyorum. Saraybosna, çok kültürlü bir şehir ve ben burada hiçbir zaman Hristiyanlarla sorun yaşamadım. Burada bir restoranım var ve normal bir şekilde işimizi yapıyoruz. Dodik'in bu açıklamaları kesinlikle yanlış." dedi.
Ülkedeki asıl sorunun politika olduğuna dikkati çeken Mehmedovic, "Biz burada uzun yıllardır birlik içerisinde yaşıyoruz. Halklar ve dinler arasında ayrım yapmaya değer bir sebep görmüyorum. Biz burada aynı 'problemlerle' yaşıyoruz. Hristiyan ya da Müslümanlar fark etmeksizin hepimizin amacı; kaliteli bir hayatımızın olması, ekonomik durumun daha iyi hale gelmesi ve gençlerimizin yurt dışına gitmemesi." şeklinde konuştu.
Hristiyan Nikola Turalija, "Ben Dodik'in hata yaptığını düşünüyorum. Müslümanlarla hiçbir sorunum yok. Yaşadığım sokaktaki komşularımın çoğu Müslüman. Problemsiz, sorun yaşamadan ve yardımlaşarak yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.
Başkentli Hasib Fejzic de Müslümanların ve Hristiyanların sorunsuz şekilde yaşayabileceğini, milletler ve dinler arası sorunları sadece ülkedeki bazı siyasilerin oluşturduğunu kaydetti.
Fejzic, "Benim, burada yaşayan, Sırp, Hırvat, Boşnak ve diğer tüm milletlerden komşularım var." dedi.
"Milliyetçiler geldikten sonra, savaş, huzursuzluk, yoksulluk ve sefalet geldi"
Kasım Dzaka, "Dodik'in açıklamaları 'saçmalık,' burada kimse kimseyi rahatsız etmiyor, hepimiz huzur içerisinde yaşıyoruz, önceden de bu şekilde yaşıyorduk. Bu milliyetçiler geldikten sonra savaş, huzursuzluk, yoksulluk ve sefalet geldi." diye konuştu.
Dodik'in açıklamalarına tepki gösteren ve ismini vermeyen bir diğer kişi de "Asıl Avrupa, Saraybosna'da, burada. Avrupa'nın buradan öğreneceği çok şey var. 300 metre içerisinde hem sinagog hem kilise hem de cami bulunuyor, asıl hayat burada. Bu açıklamalar, bu ülkede yapılanlar akılsızca." değerlendirmesinde bulundu.
Yahudi Topluluğu temsilcilerinden Eli Tauber " Dodik bu fikri nereden edindi, anlamış değilim. Bu onun temeli olmadan yapmış olduğu açıklamalardan birisi. Bu görüşün doğru olmadığını düşünüyorum. Eğer Bosna Hersek'te Yahudiler ve Müslümanlar, ispatlanmış bir şekilde, 500 yıldır huzur içinde yaşayabiliyorsa, Hristiyanlar, Yahudilere kıyasla daha yakın ilişkilerinin olduğu Müslümanlarla neden bir arada yaşayamasın? Müslüman komşularım ve arkadaşlarım var ve hayatta yapmış olduğum birçok şeyi, Müslüman arkadaşlarım sayesinde başardım diyebilirim." şeklinde konuştu.
Bosnalı Sırp lider Dodik, Müslüman ve Hristiyanların bir arada yaşayamayacağını savundu
Ülkedeki iki entiteden Sırp Cumhuriyeti'nin meclisinde 14 Eylül'de yaptığı konuşmada, Milorad Dodik, ülkesinin, Müslüman ve Hristiyanların uyumlu ve eşit şekilde bir arada yaşayamayacağının örneği olduğunu ve bu tür bir yaşamın başarılı olduğuna dair bir örneğin bulunmadığını iddia etmişti.
Bosna Hersek'in "dış güçler tarafından oluşturulduğunu" savunan Dodik, "Bugünkü Bosna Hersek bir dayatmadır. Bu ülkeyi yabancılar oluşturmuştur ve yok olmak zorundadır. Burada en ufak bir sonuç alınmaksızın yapılan ve bitmeyen müzakereler de sahtedir. Bizden kendi haklarımızdan, değerlerimizden vazgeçmemizi ve susmamızı istiyorlar." demişti.
Bosna Hersek'in yüzde 50,7'si Müslüman
İç savaşın ardından ilk kez 2013'te yapılan nüfus sayımının sonuçlarına göre, ülke nüfusunun yüzde 50,11'ini Boşnaklar, 30,78'ini Sırplar, 15,43'ünü Hırvatlar kalanını diğer etnik gruplar oluştururken, halkın yüzde 50,7'si Müslüman, 30,75'i Ortodoks, 15,19'u ise Katolik.
