Hüsam ve arkadaşları yaşam koşullarına ilişkin Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada şunları söylediler:

“Her gün dağa çıkıyoruz. Her birimiz yaklaşık bir torba odun topluyoruz ve bunu pazarda 30 Türk lirasına satarak ailemiz için ekmek ve yemek ihtiyaçlarını alıyoruz. Büyüklerimizin ölümünden sonra ailelerimizin geçimini biz sağlıyoruz.”

Çocuklar, Suriye’nin kuzeybatısında, İdlib’teki bir kampa yerleşmelerinin ardından günlük geçimlerini sağlamak ve ailelerinin yiyecek sağlamasına yardımcı olmak için kışın yaptıkları işleri anlattılar. İdlib’in 20 kilometre batısındaki Cebel el-Vastani’nin engebeli ve tehlikeli kayaları ve tepeleri arasından odun topladıklarını söylediler.

Halep’in güney kırsalındaki köyünden beş yıl önce göç eden,babası geçirdiği kalp krizi sonucu ölen 13 yaşındaki Hüsam, kendisinin ve ailesinin İdlib’in batısındaki el-Gafir köyü yakınlarında yerinden edilmiş 100’den fazla yerinden edilmiş aileyle birlikte yaşadığı kampı çevreleyen dağlardan odun toplayarak geçici de olsa geçim kaynağı bulduğu için ‘çok mutlu’ olduğunu aktardı. Odunları satıp annesi ile üç küçük erkek kardeşinin yiyecek gibi temel ihtiyaçlarını ve asgari yaşam masraflarını karşılamak için çalışan Hüsam, insani yardım kuruluşlarının kendilerine sağladığı yardımın ‘yeterli olmadığını’ vurguladı.

c58abcd7-e347-4d47-a9d2-231b170c6aed

Hüsam ve kamptaki bir grup çocuk, eğitimi bıraktıktan sonra soğuğun ve ayazın gölgesinde her sabah civardaki dağlara çıkıyor ve öğle saatlerine kadar kayaların arasında geziniyor. Alıç ve keçiboynuzu ağaçlarının kurumuş dalları ile çam ağaçlarının odunlarını büyük bir torbaya toplayarak kampa geri götürüyorlar. Odunları, soba yakmak ve yemek pişirmek isteyenlere yaklaşık 30 Türk lirası, yani yaklaşık bir buçuk dolar karşılığında satıyorlar.

İdlib’in güney kırsalından ailesiyle birlikte yerinden edilmiş olan 14 yaşındaki Mustafa da odun satarak ailesinin günlük giderlerine yardımcı olmaya çalışıyor. Ağaç dalları ve yakacak odun toplamak için her gün dağlara giden Hüsam’a eşlik ediyor. Mustafa, arkadaşlarının çabasının ve ailesinin yiyecek almak için paraya ihtiyaç duymasının, her sabah arkadaşlarıyla birlikte odun toplayıp satmak için dağlara gitmesinin temel nedeni olduğunu anlattı. Akşam saatlerinde ‘içinde sadece bazı sünger parçaları ve örtüler, yemek pişirmek ve yemek hazırlamak için mütevazı ev eşyalarının olduğu’ çadıra döndüğünü belirten Mustafa,  kazandığı az miktardaki parayı bir paket deterjan, sabun ya da ailenin günlük hayatında ihtiyaç duyduğu başka bir şeyi alması için annesine verdiğini söyledi.

Mustafa sözlerine şöyle devam etti:

“Devasa kayalar ve yükseklikler arasında yakacak odun ve ağaç dalları ararken büyük tehlikelerle karşılaşabiliyoruz. Bazı çocuklar yüksekten veya kayalardan kayarak ciddi yaralanmalara, bazen kol kırılmalarına ve ciddi morluklara maruz kalıyorlar. Ayrıca sık sık zehirli böceklerin ısırmaları ve akrep sokmasıyla da mücadele ediyoruz.”

Suriye’nin kuzeybatısında yerinden edilmiş olanlar için kurulan kamplarda ailelerin kışın biçok defa tekrarlanan şiddetli soğuk ve don dalgalarına karşı mücadele etmek için gelirlerini artırma ve ısınma araçları sağlama konusundaki mücadeleleri sürerken zorlu koşullarda çalışlan çocukların sayısı da her yıl artıyor.

Suriyeli aktivistler, her yıl kışın başlamasıyla birlikte çok sayıda çocuğun eğitimlerini yarıda bıraktığını, çocukların her gün dağlık bölgelere giderek kuru dal ve odun topladığını, odunları ısınmak için kullandıklarını ya da satarak ailelerinin günlük ihtiyaçlarını karşılamaya yardım ettiklerini belirtti. Bazı çocukların ise ısınmak için kullanmak üzere dükkan ve pazarların önüne bırakılan kullanılmış karton ve naylonları topladığı aktarıldı.

thumbs_b_c_3b78f5acd13cb86d2d934f2801206a48

Şark'ul Avsat