İsrail'in Channel 14 kanalına göre, iki genç İsrailli yerleşimci, Tayland'ın turizm merkezi Koh Samui adasında, sahte yabancı banknot basma ve bunları dağıtma niyetiyle bulundurma şüphesiyle tutuklandı.
Koh Samui Bölge Mahkemesi'nin çıkardığı tutuklama kararlarına göre, 20'li yaşlarındaki iki kişi, sahte yabancı banknot basmak ve tedavül amacıyla bulundurmakla suçlanıyor. Olay, ikilinin sahte 750 ABD Doları'nı, yerel para birimi olan 21.840 Baht ile değiştirmesinin ardından ortaya çıktı.
Polis kayıtlarına göre, yerleşimciler 6 Ekim'de Koh Samui Havaalanı'ndaki Devlet Tasarruf Bankası'na ait döviz bürosunu ziyaret etti. Matan isimli yerleşimci, beş adet sahte 50 dolarlık banknotu (toplam 250 dolar) 7.280 Baht karşılığında, Omer isimli diğer yerleşimci ise on adet sahte 50 dolarlık banknotu (toplam 500 dolar) 14.560 Baht karşılığında bozdurdu. İlginç bir şekilde, sahte banknotlar döviz bürosundaki doğrulama makinesinden herhangi bir uyarı vermeden geçti.
Dolandırıcılık, banknotların sahte olduğu banka şubesinin müdürü tarafından ancak üç gün sonra, 9 Ekim'de polise bildirilmesiyle ortaya çıktı. Polis, güvenlik kamerası görüntüleri, döviz kayıtları ve göç verilerini kullanarak iki İsrailli yerleşimcinin izini sürdü ve gizlice operasyon düzenleyerek tutukladı.
Bu olay, yakındaki Koh Phangan adasında yaşanan benzer bir olayın hemen ardından geldi. 7 Ekim'de, turizm polisi, Ban Chaloklum'daki bir döviz bürosunda sahte 100 dolarlık banknotu 3.140 Baht ile değiştiren ve kaçmaya çalışan 49 yaşındaki bir İsrailli kadını tutukladı. Biyometrik sistem kullanılarak yeri tespit edilen kadın, kaldığı yerde tutuklandı ve New York'tan bilerek sahte banknotları Tayland'da kullanmak üzere getirdiğini itiraf etti.
Bu olayların yanı sıra, 14 Ekim'de yine Koh Phangan adasında, lüks bir villada dört İsrailli yerleşimci uyuşturucu bulundurmaktan gözaltına alındı. Raporlara göre, grup Koh Phangan Hastanesi'nde yapılan testlerde kokain ve metamfetamin kullandıklarını gösteren pozitif sonuçlar verdi.
Yerel aktivistler, adanın artan yasa dışı faaliyetler nedeniyle "ikinci Tel Aviv" haline geldiği konusunda uyarıda bulunuyorlar. Aktivistler, İsrailli yerleşimcilerin bu tür olaylara karışmasının adanın imajını zedelediğini ve yerel yaşamı olumsuz etkilediğini dile getiriyorlar.