Gazze ablukasını kırmak amacıyla yola çıkan ve uluslararası sularda İsrail donanmasının yasa dışı müdahalesiyle alıkonulan Sumud Filosu gönüllülerinden Zeynel Abidin Özkan, Türkiye'ye döndükten sonra maruz kaldıkları muameleye ilişkin çarpıcı açıkalamlarda bulundu.

Özkan'ın açıklamaları, İsrail askerlerinin gönüllülere yönelik tavrının, Türk kimliğine özel bir husumet içerdiğini gösteriyor. Gönüllü Özkan, gemilere yapılan baskın ve sonrasındaki alıkonulma sürecinde yaşadıklarını şöyle aktardı:

“Bize Türk pasaportlarını gösterip küfrediyorlardı. Bu, sadece bir tutuklama değil, aynı zamanda milli kimliğimize yönelik bir hakaretti.”

"Özellikle Türkçe konuşan askerler şiddet yyguladı"

Zeynel Abidin Özkan, yaşadıkları şiddetin kaynağına ilişkin de şok edici bir detay paylaştı. Özkan, kendilerine yönelik fiziksel ve psikolojik şiddetin, bölgedeki Türk-İsrail ilişkilerinin gerginliğinden bağımsız olmadığını ima ederek, "Özellikle Türk vatandaşı ve Türkçe konuşan askerler tarafından şiddete maruz kaldık." ifadelerini kullandı.

Bu ifade, operasyonda görev alan İsrail askeri personelinin arasında Türkiye kökenli kişilerin bulunduğunu ve bu kişilerin gönüllülere karşı daha sert bir tutum sergilediğini ortaya koyuyor.

Fidan'dan Gazze açıklaması: Silahsızlanma ilk adım olamaz
Fidan'dan Gazze açıklaması: Silahsızlanma ilk adım olamaz
İçeriği Görüntüle

Özkan ve diğer filo gönüllüleri, İsrail'in uluslararası sularda gerçekleştirdiği müdahaleyi "korsanlık" olarak nitelendirirken, içeride maruz kaldıkları fiziksel şiddet, küfür ve aşağılama gibi muamelelerin de insan hakları ihlali olduğunu dile getirdiler. Gönüllülerin bu tanıklıkları, Gazze'ye insani yardım götürme çabasının, İsrail tarafından ne denli sert ve kişisel bir düşmanlıkla karşılandığını gözler önüne seriyor.

daily ummah