Çin rejiminin Uygur Türklerine uyguladığı soykırıma mani olmak ve uluslararası arenada Çin rejimine karşı baskı oluşturmak adına, Dünya Uygur Kurultayı (WUC), HASENE International ve Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği ortaklığında ”Uygur Soykırımına Küresel Yanıt” sloganıyla 9-10 Kasım 2022 tarihlerinde Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen Uluslararası Uygur Forumu devam ediyor.

Çin rejiminin Uygur Türklerine ve diğer Türk Müslüman topluluklara karşı uyguladığı soykırıma dikkat çekmek ve Uygur Soykırımına mani olmak için Dünya Uygur Kurultayı (WUC), HASENE International ve Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği ortaklığında ”Uygur Soykırımına Küresel Yanıt” sloganıyla 9-10 Kasım 2022 tarihlerinde Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen Uluslararası Uygur Forumu devam ediyor.

“Çin’e Bedelini Ödeteceğiz!”

Uluslararası Uygur Forumunun açılışı, Avrupa Parlamentosu’nda siyasi grupların ev sahipliğinde yapıldı. Avrupa Parlamentosu’ndaki İlerici Sosyalistler ve Demokratlar İttifakı Grubu üyesi, Almanya Sosyal Demokrat Partisi Milletvekili İsmail Ertuğ forumun moderatörlüğünü yaptı. Daha sonra Avrupa Parlamentosu’ndaki İlerici Sosyalistler ve Demokratlar İttifakı Grubu üyesi Raphael Glucksman “Avrupa Parlamentosu sizlerin evidir. Kendi eviniz gibi görebilirsiniz. Çünkü biz burada Uygurların hak ve hukukları için çok çabaladık. Avrupa Parlamentosu Uygur Soykırımı bitene kadar çabalayacaktır.” diyerek Uygur Türklerine ve Doğu Türkistan meselesine olan desteğinin süreceğini belirtti.

Ayrıca Glucksman “Biz biliyoruz ki Uygurlar zorla çalıştırılmaya devam ediyor. Çin’in Uygurları zorla çalıştırarak ürettiği ürünler de Avrupa pazarlarında satılmaya devam ediyor. Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı insanlık dışı suçları ve soykırım politikasının, Çin’in yanına kar kalmaması gerekiyor. Biz Çin’e bunların bedelini ödettireceğiz” dedi.

Dolkun İsa: Şimdi Harekete Geçme Zamanıdır!

Dünya Uygur Kongresi Başkanı Dolkun İsa ise “Uluslararası Uygur Forumu, halkımızın tarihinde önemli bir zamanda düzenlenmektedir. Birleşmiş Milletler‘in Uygur raporunun, Londra’da bağımsız mahkeme kararının ve Avrupa Parlamentosu‘nun Uygur Soykırımı‘na ilişkin kararı da dahil olmak üzere 10 Parlamento kararının yayınlanmasının ardından asıl soru, uluslararası toplumun nasıl bir adım atacağıdır. Boş açıklamalar veya endişe ifadelerinin zamanı geçmiştir. Uygur Soykırımını sona erdirme çağrılarının ön saflarında yer alan tanınmış uluslararası konukları bir araya getirerek milyonlarca Uygur’un çektiği acılara son verecek cevapların en azından bir kısmını bulmayı umuyoruz. Şimdi harekete geçme zamanıdır!” diyerek Çin rejimi karşısında daha fazla işbirliği ve daha fazla karşılık verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

“Doğu Türkistanlıların Çin Zindanlarında Öldüğüne Şahidiz”

İslam Toplumu Milli Görüş teşkilatları Genel Başkanı Kemal Ergün de şunları kaydetti:

“Dünya kamuoyuna yön veren bu parlamentoda, tam da şu anda bu konuşmayı yaparken bile Çin zindanlarında işkence gören yüzlerce insanın var olduğunu hep birlikte biliyoruz. Biz burada korunaklı alanlarda bu toplantıyı yaptıktan sonra evlerimize ve ailelerimize dönecekken, Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin Çin zindanlarda öldürüldüklerine ailelerinin ciddi kayıplar verdiğine şahit oluyoruz. İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatları olarak Uygurlara yönelik bu soykırıma, insan haklarına saygılı her ferdin, her kurumun ve her canlının yapacağı gibi karşı çıkıyoruz, karşı çıkmaya da devam edeceğiz. Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi destekliyor ve onlarla dayanışmamızı burada açıkça ilan ediyoruz”

Ekran-Goruntusu-50

“Doğu Türkistan’da Yaşananlar Çin’in İç Meselesi Değil!”

Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği Başkanı Hidayet Oğuzhan “BM İnsan Hakları Yüksek Komitesi tarafından yayınlanan Doğu Türkistan’da devam eden insan hakları ihlalleri ile ilgili raporunda, Çin’in Doğu Türkistan uygulamakta olduğu tüm ihlallerin terörizm ve aşırıcılığa karşı savaş adı altında o bölgenin asıl halklarını etnik ve inanç ayrımı esasında hedeflediği belgelerde anlatılmıştır. İnsan haklarını ve adaleti savunan demokratik devletlerin desteği ve işbirliklerimiz ile Doğu Türkistan’ımızın egemenliğini tekrar ele alabileceğimize ve uluslararası arenada hak ettiğimiz yeri tekrar kazanacağımıza inanıyoruz.” diye konuştu. “Doğu Türkistan’da yaşananların Çin’in iç meselesi olmadığını aksine bütün dünyayı ilgilendirdiğini anlamak zorundayız. İnsan haklarına ve demokrasiye düşman olan bir ülkeye birlikte ayağa kalkıp karşı çıkmalıyız” diyen Oğuzhan, Çin rejimine karşı dünya ülkelerinin birleşmesi gerektiğine dikkat çekti.

“Özeleştiri Yapmamız Gerekiyor”

Avrupa Halk Partisi Grubu (Hıristiyan Demokratlar) Üyesi Miriam Lexmann “Totaliter güçlerin kendi halkı dahil olmak üzere toplumları nasıl bastırdıklarını Uygur Soykırımı üzerinden hep birlikte müşahede etmekteyiz. Parlamentomuzda kullandığımız termal kameralar, Doğu Türkistan’da zorla çalıştırılan Uygurların ürettiği kameradır. Özeleştiri yapmamız gerekiyor ve birçok eksikliklermiz mecvut. Ancak Doğu Türkistan’da Uygurların zorla çalıştırıldığı tarlalarda üretilen pamukların Avrupa’da satılmaması için sunduğumuz yasa tasarı parlamentomuzda görüşülüyor” dedi.

Formun ikinci oturumunda, Doğu Türkistan’da yaşanan Uygur Soykırımı ve diğer insanlık dışı uygulamaların şahitlerinin olduğu belgesel gösterildi. Daha sonra Doğu Türkistan’daki Nazi Kamplarından sağ kurtulabilen Kalbinur Sıdık, Gülhumar Hacivati, Ömer Bekali ve Gülbahar Celilova kamplarda gördüklerini ve yaşadıkları karanlık günleri anlattı. Gündelik hayattaki yaşamına ilişkin sorulara cevap verirken duygularına hakim olmayan kamp şahitleri, forumda duygusal anlar yaşattı.

Ekran-Goruntusu-59-1

Kaynak: QHA