Perspektif'ten alınan habere göre, Dünya Uygur Kurultayı (WUC), HASENE International ve Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği ortaklığında düzenlenecek olan Uluslararası Uygur Forumu “Uygur Soykırımına Küresel Yanıt” sloganıyla gerçekleştirilecek. Açılışı Avrupa Parlamentosu’nda siyasi grupların ev sahipliğinde gerçekleşecek olan Forum, daha sonra Crowne Plaza Brussels otelinde devam edecek. Programa uluslararası düzeyde çok sayıda akademisyen, hukukçu, siyasi, sivil toplum ve Uygur toplumu temsilcisinin katılması bekleniyor. Uygur Forumu, dün gerçekleştirdiği basın açıklamasında, bu etkinlik vasıtasıyla Çin yönetiminin Uygurlara ve Doğu Türkistan’daki halklara karşı uyguladığı soykırım politikasına küresel bir yanıt verilmesinin hedeflendiğini açıkladı. Forumda bir dizi panel ve müzakere aracılığıyla Uygur soykırımına karşı kurumlar arası daha etkin bir koordinasyonun hayata geçirilmesi de masaya yatırılacak. Forum aynı zamanda, soykırıma karşı çıkan insanların ortak bir söylem etrafında Doğu Türkistan halkı için adaletin teminatına ilişkin fikirlerini paylaşmaları adına da bir imkan sunmayı amaçlıyor. Uluslararası Uygur Forumu’na Unrepresentative Nations and Peoples Organisation (UNPO), Gesellschaft für bedrohte Völker (GfbV), CCJO René Cassin, Fair International, International Society for Human Rights (ISHR) başta olmak üzere birçok kurum ve kuruluş destek veriyor. “Şimdi Harekete Geçme Zamanı!” Dünya Uygur Kongresi Başkanı Dolkun İsa, Brüksel’de gerçekleşecek olan Uluslararası Uygur Forumu ile ilgili yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği’nin siyasi başkenti Brüksel’de düzenlenecek olan Uluslararası Uygur Forumu’nda Dünya Uygur Kongresi adına, Uygur soykırımının mevcut durumunu tartışmak ve bu soykırımı sona erdirebilmeyi konuşmak üzere programda hazır bulunacak tüm konukları ağırlamaktan mutluluk duyduğunu belirterek şöyle konuştu: “Uluslararası Uygur Forumu, halkımızın tarihinde önemli bir zamanda düzenlenmektedir. Birleşmiş Milletler‘in Uygur raporunun, Londra’da bağımsız mahkeme kararının ve Avrupa Parlamentosu’nun Uygur Soykırımı’na ilişkin kararı da dahil olmak üzere 10 Parlamento kararının yayınlanmasının ardından asıl soru, uluslararası toplumun nasıl bir adım atacağıdır. Boş açıklamalar veya endişe ifadelerinin zamanı geçmiştir. BM, anavatanımızda meydana gelen vahşet suçlarını teyit ettiğine göre, kendimize şu soruları sormamız gerekiyor: Adalet ve mesuliyeti sağlamak için hangi yollar var? BM bu vahşetler karşısında ne yapabilir? Avrupa Birliği devletleri ve diğer hükûmetler bu soykırıma ve insanlığa karşı işlenen suçlara karşı ne yapabilir? Ve tüm bunlarda sivil toplum kuruluşları nasıl bir rol oynayabilir?” İsa, Uluslararası Uygur Forumu’nda milyonlarca Uygur’un çektiği acılara son verecek bu cevapların en azından bir kısmını bulmayı umduklarını ifade ederek, “Şimdi harekete geçme zamanı!’’ dedi. “Adalet Er ya da Geç Tecelli Edecek” Uluslararası Uygur Forumu’nun organizatörlerinden Hasene Yardım Derneği’nin Başkanı Mesud Gülbahar, 9-10 Kasım tarihinde gerçekleşecek olan Forum’a dair düşüncelerini paylaştı. “Çin Halk Cumhuriyeti tarafından başta Uygur, Kazak ve diğer etnik azınlıklara yönelik soykırımın son bulması ve işlenen insanlığa karşı suçlara karşı uluslararası yaptırım uygulanmasını temenni ediyoruz.” diyen Gülbahar, Uluslararası Adalet Divanı kararları doğrultusunda Çin’e gerekli yaptırımların uygulanması çağrısında bulundu. Gülbahar konuşmasına şu şekilde devam etti: “Adaletin er ya da geç tecelli edeceğini ümit ediyoruz. Fakat geç gelen adalet mazlum ve mağdurlar için bir teselli değil bir travmadır. Soykırım suçu işleyenlerin sorumluluk altına alınması konusunda acil kararların alınması gerekmektedir. Uluslararası hukukun ihlal edilmesinde tüm devletler aynı hassasiyeti göstermelidir ve yasalarını ona göre düzenlemelidir. Hukuksuzluğa karşı tüm ülkelerin tepkisi aynı şekilde olmalıdır. Ekonomik çıkarlar ve menfaatlere verilen önceliğin devletlerin stratejisi olmaktan çıkması lazım ve dünya huzuruna katkı sağlamak amacı ile yaptırımların yürürlüğe konması gerekiyor. Devletlere düşen görev, diplomatik kanalları devreye sokarak soykırıma karşı aktif rol almaktır. Uluslararası mahkemelerde suçluların yargılanması sağlanmalıdır. Bunlar birbirini takip eden ve tamamlayan unsurlardır.” Bu düşüncelerle organize edilen Uluslararası Uygur Forumu’ndan hayırlı sonuçlar beklediklerini belirten Gülbahar, siyasetçilerden akademisyenlere kadar programa katkı sağlayacak herkese teşekkür etti. “Forumun Hedefine Ulaşacağına İnancım Tam” Forum’un organizatörlerinden Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği Başkanı Hidayet Oğuzhan da programın amacı ve ehemmiyetine dair düşüncelerini paylaştı. Doğu Türkistan’da milyonlarca insanın sadece etnik ve dinî mensubiyetlerinden dolayı Çin yönetiminin soykırımına maruz kaldıklarını vurgulayan Oğuzhan, açıklamasını şöyle sürdürdü: “BM İnsan Hakları Yüksek Komitesi tarafından yayınlanan Doğu Türkistan’da devam eden insan hakları ihlalleri ile ilgili raporunda, Çin’in Doğu Türkistan uygulamakta olduğu tüm ihlallerin terörizm ve aşırıcılığa karşı savaş adı altında o bölgenin asıl halklarını etnik ve inanç ayrımı esasında hedeflediği belgelerde anlatılmıştır. Bugün Doğu Türkistan’da bir soykırımın yaşanmakta olduğu, suçsuz insanların ölüme ve farklı boyutlardaki işkence maruz bırakıldığı, yaşam koşullarının gün gittikçe kötüleştiği herkese açık inkâr edilemez bir gerçek hâline gelmiştir. Bunların hepsine baktığımızda Çin Doğu Türkistan’ı işgal ettikten sonraki 73 senelik süreçte farklı bahane ve boyutlarda Doğu Türkistan halkına yönelik sürekli asimile politikaları uygulamış, kıyımlar yapmıştır ve günümüzde daha da yüksek seviyelerde soykırım uygulamaktadır.” Oğuzhan, düzenlenecek Uluslararası Uygur Forumu‘nda, söz konusu soykırımın durdurulması için evrensel insani ilkeler etrafında ortak bir akıl ve metot üretileceğine ve Forum’un hedeflerine ulaşılacağına dair inancının tam olduğunu ifade ederek herkesi destek vermeye davet etti.