Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun ikinci en yüksek rütbeli yetkilisi Teresa Ribera, yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’deki zorla yerinden etme, öldürme ve insanları aç bırakma eylemlerinin "soykırım" tanımına çok benzediğini belirtti. Ribera, Politico’ya verdiği mülakatta, “Eğer bu soykırım değilse, o zaman soykırım tanımına çok benziyor.” dedi.
Ribera, Gazze’de hedef alınan ve açlıkla mücadele eden somut bir nüfusun bulunduğunu vurgulayarak, “Gördüğümüz şey, belirli bir nüfusun hedef alınıp, öldürülmesi ve açlığa mahkum edilmesidir.” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, Avrupa Komisyonu’nun daha önce İsrail’i insan hakları ihlalleriyle suçladığı ancak soykırım suçlamasından kaçındığı resmi tutumunun ötesine geçiyor.
Avrupa Komisyonu, İsrail’in Gazze’deki müdahalesinin ardından yaşanan insani felaketi ve binlerce sivilin ölümünü eleştirerek, “İsrail, insan hakları ve insani hukuku ihlal ediyor.” açıklamasında bulundu. Ribera’nın bu açıklamaları, Ekim 2023’ten bu yana 60.000’den fazla Filistinlinin öldüğü Gazze’deki durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.
İrlanda, Hollanda ve İspanya gibi Avrupa ülkeleri, Gazze’deki savaşın ardından AB’nin İsrail ile olan ilişkilerini yeniden değerlendirmeye çağırıyor. AB’nin İsrail ile olan ortaklık anlaşması, ticaret ve siyasi ilişkiler için bir çerçeve sağlarken, bu anlaşma, İsrail’in en büyük ticaret ortağı olan AB’nin, İsrail ile olan ilişkilerini sorgulamasına neden oluyor.
Ribera’nın açıklamaları, B’Tselem ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi İsrailli insan hakları gruplarının Gazze’de soykırım yapıldığına dair raporlarının ardından geldi. Bu, bu tür bir değerlendirmeyi kamuoyuna açıklayan ilk büyük İsrailli insan hakları grubu oldu. Ayrıca, bazı uluslararası kuruluşlar, bu durumu daha önce soykırım olarak tanımlamıştı.





