Eski Esad rejiminin çöküşünün ardından göreve gelen yeni yönetim, yaklaşık 3.500 yabancı savaşçıyı Suriye ordusuna katmayı öngören kapsamlı bir entegrasyon planını yürürlüğe koydu. En dikkat çekici gelişme ise bu adıma, daha önce yabancı savaşçıların çıkarılmasını savunan ABD’nin destek vermesi oldu.
Yeni kurulan 84. Tümen’e dahil edilecek savaşçılar, büyük ölçüde Çin’in Sincan bölgesinden gelen Uygur Türklerinden oluşuyor. Aralarında Çeçenler, Araplar, İranlı Sünniler ve bazı Batılı uyruklular da var. Söz konusu kişilerden, Suriye sınırları dışında herhangi bir faaliyet yürütmemeleri, toplumsal yapıya zarar vermemeleri ve devlet otoritesine bağlılık göstermeleri şartıyla vatandaşlık ve resmi rütbeler verilecek
Eski Düşmanlar, Yeni Askerler
Bu savaşçıların büyük kısmı, Suriye iç savaşının ilk yıllarında Esad rejimine karşı savaşan silahlı gruplara katılmıştı. En bilinenleri arasında:
-
Türkistan İslam Partisi (Uygurlar, ~2500 savaşçı)
-
Hurras ed-Din (Arap ve Türk kökenli radikal unsurlar, ~800 savaşçı)
-
Guraba El-Mücahidin ve Ajnad el-Kavkaz gibi küçük ama etkili gruplar
Bu gruplar yıllar boyunca İdlib ve çevresinde konuşlandı; ancak El Kaide’ye bağlı örgütlerle ayrışarak sınır ötesi eylemlerden kaçındılar. Suriye’nin yeni yönetimi, bu unsurları dışlamaktan ziyade sistem içine alarak hem ülke içi güvenliği hem de uluslararası güveni sağlamayı amaçlıyor.
Uluslararası Tartışmalar
Plan, Avrupa’da bazı ülkelerden ve insan hakları örgütlerinden tepki toplasa da ABD’nin son dönemdeki pragmatik yaklaşımı süreci kolaylaştırdı. Washington, bu kişilerin ülkelerine dönmeleri durumunda radikal yapılarla bağlantıya geçebilecekleri ve güvenlik tehdidi oluşturabilecekleri uyarısında bulundu. Bu nedenle, Suriye’de kontrollü bir şekilde sistem içine alınmalarının daha güvenli bir tercih olduğu görüşü benimsendi.
Suriye İçinde Tartışmalı Destek
Ancak Suriye içinde bu plan tartışmaları da beraberinde getirdi. Bazı muhalif sesler, orduya katılan bu kişilerin sadakatlerinin şüpheli olduğunu savunurken; yeni yönetim, bu kişilerin yıllardır Suriye’de yaşadığını, çoğunun evlenip topluma karıştığını ve artık “yerleşik göçmen” statüsünde değerlendirilmeleri gerektiğini belirtiyor.
Yeni yönetimin lideri Ahmed Şara, daha önce bu kişilerin rejime karşı mücadelesine dikkat çekerek, “Halkımıza verdikleri destek unutulmamalı” ifadeleriyle planı savunmuştu.
Tarihten Örnekler
Planın uluslararası hukuka ve tarihe aykırı olmadığına dikkat çeken Suriyeli yetkililer, ABD İç Savaşı’nda yabancı askerlerin orduya katıldığını, İsrail ordusunda da benzer uygulamaların sürdüğünü, ayrıca Bosna, Afganistan ve Irak gibi ülkelerde benzer entegrasyon süreçlerinin yaşandığını hatırlattı.
Yabancı savaşçıların entegre edilmesi, Suriye’nin geleceği açısından hem güvenlik hem de uluslararası ilişkiler boyutunda önemli bir sınav olacak. Yeni yönetim, bu adımın hem radikal grupların önünü keseceğini hem de Batı ile diyaloğu artıracağını savunuyor. Ancak içerideki huzursuzluk ve dış baskılar, sürecin kırılganlığını gözler önüne seriyor.