7 Ekim 2023'te "Kassam Tugayları" tarafından başlatılan "Aksa Tufanı" operasyonu, Orta Doğu'da yeni bir dönemi başlattı ve bölgedeki dinamikleri köklü bir şekilde değiştirdi. Bu tarih, sadece Gazze için değil, aynı zamanda tüm bölge için önemli bir dönüm noktası oldu. İsrail Başbakanı Netanyahu, bu durumu varoluşsal bir savaş olarak tanımladı ve çatışmaların etkileri hızla genişleyerek bölgesel bir etki yarattı.
Akademisyen ve siyasi analist Dr. Muhammed Mukhtar el-Şenkit, "İran'daki savaşın Aksa Tufanı ile bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Bu, stratejik çevredeki değişimin bir parçası." diyor. El-Şenkit, her savaşın belirli sonuçları olduğunu, ancak beklenmeyen sonuçların daha derin etkiler yaratabileceğini vurguluyor.
Bu çatışmanın, İsrail'in askeri hedeflerini genişletmesine ve Mısır ile Ürdün'e yönelik açık yer değiştirme projeleri önermesine neden olduğu görülüyor. Dr. Muhsin Salih, "İsrail, yalnızca Filistinlilere destek vermekle kalmayıp, kendi varlığını savunmak için de yanıt vermek zorunda kaldı." diyor.
Hamas liderlerinden Mahmud el-Merdavi, bu çatışmanın farklı cepheler arasında bir bütün olarak değerlendirildiğini belirtiyor. "Güney Lübnan'dan Yemen ve Irak'a kadar, bu cepheler tek bir mücadele olarak görülüyor." diyor.
Siyasi analist Ahmed el-Hile, "İsrail, İran'ı baş düşmanı olarak görüyor ve onu Filistin meselesinde daha uyumlu bir tutum almaya zorlamak istiyor." ifadesini kullanıyor.
Dr. Ahmed Atauna, direnişin ortaya çıkmasının doğal olduğunu belirterek, "Filistinlilerin haklarından mahrum bırakılması, çatışmaların gerçek nedeni." diyor. Siyasi analist Hossam Şakir ise, "7 Ekim, yıllarca süren baskı ve sömürülerin bir sonucu olarak patlak verdi." diyor.
Çatışmanın sonuçları ve olası senaryolar üzerine yapılan tartışmalar, direnişin geleceği hakkında çeşitli öngörülerde bulunuyor. Bazı analistler, direnişin devam edeceğini ve çeşitli şekillerde varlığını sürdüreceğini öngörüyor. Diğerleri ise, çatışmanın sona ermesinin ardından direnişin nasıl bir yol izleyeceği konusunda belirsizlikler olduğunu vurguluyor.
Sonuç olarak, 7 Ekim'de başlayan çatışmalar, Orta Doğu'daki güç dengelerini değiştiren bir dizi beklenmedik sonuç doğurdu. Bu süreç, sadece Gazze'yi değil, tüm bölgeyi etkileyen derin bir dönüşümün başlangıcı olabilir.
