Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Katar'ın Hartum Büyükelçiliğine yapılan "baskın ve sabotaj eylemi" kınandı.

Açıklamada, diplomatik temsilciliklere yönelik şiddetin ve sabotajın her türlüsünün kesin bir şekilde reddedildiği vurgulandı.

Bahreyn Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da büyükelçiliğe yapılan baskın şiddetle kınanarak, söz konusu eylem, diplomatik dokunulmazlığa ilişkin uluslararası sözleşmelerin "tehlikeli bir şekilde ihlali" olarak nitelendirildi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı da saldırıyı kınayarak, Katar'la dayanışma içerisinde olduğu mesajı yayımladı.

Katar, dün sabah Sudan'ın başkenti Hartum'da bulunan büyükelçilik binalarına silahlı gruplarca baskın düzenlendiğini ve bu olayı şiddetle kınadığını duyurmuştu.

Büyükelçilik personelinin daha önce tahliye edildiği ve hiç kimsenin zarar görmediği ifade edilen açıklamada, uluslararası hukuk ve anlaşmaların ihlalini teşkil eden bu eylemlerin faillerinin yargılanması çağrısı yapılmıştı.

Sudan'daki Katar Büyükelçiliğine yönelik saldırının ne zaman gerçekleştirildiğine ilişkin bilgi verilmezken olayın sorumluluğunu da henüz üstlenen olmadı.

- Sudan'daki çatışmalar

Sudan'ın başkenti Hartum ve diğer şehirlerde 15 Nisan sabahı Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında, tarafların uzun süredir yaşadığı fikir ayrılıklarının artması sonucu silahlı çatışmalar başlamıştı.

Sudan'da ordu ile paramiliter HDK arasında devam eden çatışmaların durması için Suudi Arabistan'ın Cidde şehrinde taraflar arasında yürütülen görüşmeler sonucu 11 Mayıs'ta "Cidde Bildirgesi" imzalanmıştı.

Bildirgede, Sudan ordusu ve HDK'nin sivillere zarar verecek herhangi bir saldırıdan uzak duracağı belirtilirken, Sudan halkının çıkarlarının iki taraf için öncelik olduğuna vurgu yapılmıştı.

Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Sudan'da devam eden çatışmalar nedeniyle 843 binden fazla kişinin ülke içinde yerinden edildiğini ve 259 bin kişinin ise komşu ülkelere geçtiğini bildirmişti.

IOM, çatışmaların devam etmesi halinde 1,8 milyon kişinin ülke içinde yerinden olacağı öngörüsünde bulunmuştu.