Arap ülkeleri ile kurumları, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskına tepki gösterdi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, baskın kınanırken, bu sistematik eylemlerin tüm uluslararası norm ve anlaşmaların açıkça ihlal edilmesi ve dünya üzerindeki Müslümanların provoke edilmesi anlamına geldiği ifade edildi.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de açıklamasında, İsrail makamlarını tansiyonu yükseltmemeye ve bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyecek adımlar atmamaya çağırdı.

Ürdün Dışişleri Bakanı ve işgal altındaki Kudüs'teki yasadışı İsrail politikalarına karşı koymak için uluslararası eylemden sorumlu Arap Bakanlar Komitesi Başkanı Eymen es-Safedi ise BAE, Cezayir, Suudi Arabistan, Filistin, Katar, Mısır ve Fas'taki mevkidaşlarını arayarak söz konusu baskının yansımalarını görüştü.

Katar Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Ben-Gvir'in Aksa baskını en sert şekilde kınanarak, bu eylemin "uluslararası hukukun apaçık ihlali" olduğu belirtildi.

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) de açıklamasında, baskını kınayarak, uluslararası topluma Mescid-i Aksa'ya yönelik bu ihlallerin engellenmesi için acil müdahale çağrısı yaptı.

Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada da Ben-Gvir'in, Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskın kınanarak, bu provokatif eylemlerin, devlet yetkililerinin üstlenmesi gereken sağduyu ve sorumluluğa ters düştüğü kaydedildi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sinan el-Mecali, Ben-Gvir'in işgal altındaki Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya gerçekleştirdiği baskın nedeniyle yazılı bir açıklama yayımladı.

Mecali, Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyerek Harem-i Şerif'e girmesini sert bir şekilde kınadıklarını belirtti.

Arap Parlamentosunun açıklamasında baskın şiddetle kınandı ve Mescid-i Aksa'nın zamansal ve mekansal olarak bölünmesi ve Müslümanların ibadet özgürlüğünün kısıtlanmasının kabul edilemez olduğu ifade edildi.

 İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) da Mescid-i Aksa'ya yapılan saygısızlığa tepki gösterdi.

İİT'den yapılan yazılı açıklamada, Ben Gvir'in baskınının İsrail'in Mescid-i Aksa'nın tarihi ve hukuki statükosunu değiştirme girişiminin bir parçası olduğu belirtildi.

Açıklamada, İİT'nin İsrailli aşırılıkçı Bakan'ın Harem-i Şerif'e düzenlediği baskını, Müslümanların duygularına yönelik bir provokasyon ve uluslararası hukuk ile Birleşmiş Milletler kararlarının açık ihlali olarak gördüğü kaydedildi.

Açıklamada ayrıca, işgal altındaki Doğu Kudüs'te devam eden bu tür ihlallerin sonucundan tamamıyla İsrail hükümetinin sorumlu olduğu ifade edildi.

 ABD, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskının endişe verici olduğunu bildirdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matt Miller, konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı.

İsrail hükümetinin vatandaşlarına yasa dışı yerleşim birimlerinin bulunduğu Homeş'te "kalıcı varlık" göstermesine izin veren kararnamenin endişe verici olduğu belirtilen açıklamada, bu yerleşim birimlerinin yasa dışı bir şekilde Filistin topraklarına inşa edildiği kaydedildi.

Açıklamada, kararnamenin İsrail hükümetinin Biden yönetimine verdiği vaatlerle de ters düştüğü kaydedilerek, "Batı Şeria'da İsrail'in yerleşim birimlerini ilerletmesi iki devletli çözüm önünde bir engel teşkil etmektedir." ifadesine yer verildi.

"Bugün Harem-i Şerif'e düzenlenen kışkırtıcı ziyaret ve retorikten de endişe duyuyoruz. Bu kutsal alan siyasi amaçlar için kullanılmamalı. Tüm taraflara bu alanın kutsallığına saygı göstermeleri için çağrıda bulunuyoruz" değerlendirmesinde bulunulan açıklamada, ABD'nin Kudüs'teki kutsal alanların tarihi statükosuna desteği teyit edildi.

İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, dün sabah erken saatlerde, özel korumaları ve İsrail güçlerinin yoğun koruması altında Harem-i Şerif'e girmişti.