Sol kanat bağımsız aday Catherine Connolly, resmen İrlanda'nın bir sonraki başkanı olarak ilan edildi. Connolly, güçlü Filistin yanlısı duruşu ve İsrail'in Gazze'deki soykırımını sert bir dille eleştirmesiyle tanınıyor.
İlk tercih oylarının %63'ünü alarak zaferini garantileyen Connolly, "herkesin başkanı" olma sözü verdi. Dublin Kalesi'nde yaptığı zafer konuşmasında, "Barışın sesi, tarafsızlık politikamızı temel alan bir ses, iklim değişikliğinin yarattığı varoluşsal tehdidi dile getiren bir ses olacağım." dedi.
Connolly, İsrail'in Gazze'deki savaşına yönelik eleştirileriyle öne çıktı ve Sinn Fein, İşçi Partisi ve Sosyal Demokratlar dahil olmak üzere bir dizi sol eğilimli partinin desteğini aldı. Başbakan Yardımcısı ve Fine Gael lideri Simon Harris de Connolly'ye "her türlü başarıyı" diledi ve "Bu ülkenin hepimizin Başkanı olacak" diye ekledi. Catherine Connolly, İrlanda'nın 10. başkanı ve bu görevi üstlenen üçüncü kadın olacak.
Filistin'i desteklemek ve İsrail'in soykırımını reddetmek
Catherine Connolly, İsrail'in Gazze'deki soykırımını açıkça eleştirmesiyle biliniyor. "Soykırım durmalı ve bir barış anlaşması yapmalıyız." dedi. İsrail'in Gazze'deki savaşını "soykırım" olarak nitelendiren ve Batılı hükümetleri suç ortaklığıyla eleştiren Connolly, Ekim ayında JOE ile yaptığı bir röportajda İrlanda'nın İsrail ile ticaretini sonlandırma çağrısında bulunarak bunu "iğrenç" olarak nitelendirdi.
İşgalci İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında ise, "Şu anda soykırım yapan güçlü bir adamımız ve bunu finanse eden güçlü bir Amerika ile diğer ülkelerimiz var." dedi.
Connolly ayrıca Filistin konusunda bu kadar sesli oldukları için İrlanda halkını övdü. "İrlanda halkı, genç yaşlı, 'bizim adımıza bunu yapmayın' dedi ve neredeyse iki yıldır her hava koşulunda, her mevsimde Gazze'deki soykırımı durdurmak için dışarı çıktılar. Geçen yıl ülkemizi Filistin'i tanımaya zorladılar ve İşgal Altındaki Topraklar Yasa Tasarısı ile her adımda bizi zorluyorlar."
Kampanyasında Connolly, Filistinlilerin kendi ülkelerini kimin yöneteceğine demokratik olarak karar vermesi gerektiğini belirterek Filistin'in kendi kaderini tayin hakkının önemini vurguladı. Ayrıca Hamas'ın "Filistin halkının dokusunun bir parçası" olduğunu da belirtti.
