Kızıl Çin'in Müslümanlara yönelik baskısı her geçen gün artarken, Çin kamplarında esir tutulan Uygur Türkü Tursunay Ziyawudun, yaşadığı korku dolu günleri anlattı.

2017 yılında, Sincan bölgesinde sokakta tutuklanarak, köyünden yaklaşık 30 dakika uzaklıktaki bir esir kampına götürüldüğünü ifade eden Ziyawudun “Kamplarda komünist vatanseverlik şarkıları söylemeye zorlandım. Bana defalarca İslam dini diye bir dinin olmadığı söylendi. Tutuklandıktan bir ay sonra mide sorunlarım yüzünden bayıldım ve serbest bırakıldım” dedi.

Ziyawudun, yaşadığı kan dondurucu işkenceleri şöyle anlattı:

"Çin toplama kampına 21 yaşındaki bir kız ile girdik. Çok güzel bir kızdı, saçları uzundu. Orada onu Çince Şing Yang diye çağırırlardı. Gözleri gözümün önünden hiç gitmiyor. O daha evlenmemiş, bekar bir kızdı. Kendi gözlerimle gördüm. Çinliler o kıza tecavüz etti. Kız o günden sonra delirdi. Hatta ben o kızın ismini biliyorum ama söylemek istemiyorum. Vakti geldiğinde, Çin ile yüzleştiğim zaman kesinlikle o kızı söyleyeceğim. O kızı soracağım. Delirdi! Nerede? Kiminle? Çıktıktan sonra da kaç kez beni yanına çağırdı. Abla yanıma gel dedi. 4-5 Çinli bir araya gelip, içki içerek "Sen neden geldin? Bu kızı kurtarmaya mı geldin? Sen kurtaramazsın, bu kızı otele götüreceğiz." dediler. Hiçbir şey söyleyemedi, söyleyemezdi. Abla beni götür dedi. Bir kere oradan kurtarabilsem bile, ikinci kez kurtaramayacaktım. O kız gibi bende aynı şeylerle karşılaştım. Ama ben hayatım bitti, kamptan çıkar çıkmaz intihar edeceğim dedim."


Kaynak: Daily Ummah