Twitter hesabından yaptığı paylaşımında İsmailzehi, yaklaşık 4 aydır devam eden Mahsa Emini gösterilerinde gözaltına alınanların durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İsmailzehi, "Muhammed Mehdi Keremi ve Muhammed Hüseyni'nin idamlarına yönelik yaygın olumsuz tepki, toplumun yönetime güvenmediğini göstermektedir. Bu iki gence yöneltilen suçlamaya çok az insan inanıyor. Adaletin gereği; tüm sanıkların kendi seçtikleri bir avukata sahip olmaları ve mahkemelerin alenen görülmesidir." ifadelerini kullandı.

İranlı Sünni din adamı, Zahidan'da 6 Aralık 2022'de verdiği cuma hutbesinde, gözaltına alınan göstericilere yönelik sert uygulamalara tepki göstermiş, idam başta olmak üzere bazı ceza hukuku kanunlarının gözden geçirilmesi gerektiğini söylemişti.

İsmailzehi, şu ifadeleri kullanmıştı:

"Sert muamele, idam ve hapis yerine serbest bırakın ve halkı dinleyin. Bunlar İran halkıdır. Bu kadınların ve gençlerin sorunları var. Bu sefer müzakere ve diyalogu deneyin. Çocukları, kadınları, gençleri hapse atmanın ve ağır cezalar vermenin bir faydası yok. Bazı kanunlar 40 yıldır sorunludur. Yargı kanunları insan yapımıdır ve ıslah edilebilir. Toplum bu kanunları eleştiriyor. İran'da birçok kanun ve özellikle idam kanunu İslam hukukuna uygun değil."

Şu ana kadar 4 kişi idam edildi

İran'ın başkenti Tahran'da 13 Eylül 2022'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Emini 16 Eylül'de yaşamını yitirmişti. Emini'nin ölümü üzerine memleketi Sakkız'da 17 Eylül'de başlayan gösteriler ülke geneline yayılarak yönetim karşıtı protestolara dönüşmüştü.

Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü (IHR), dün yayımladığı raporda, Emini'nin ölümü sonrasında başlayan sokak gösterilerinde emniyet güçlerinin müdahalesi sonucu 481 protestocunun öldüğünü aktarmıştı.

Raporda, gösterilerde gözaltına alınanlardan en az 109'unun dava dosyasının idam istemiyle mahkemeye gönderildiği belirtilmişti.

Haklarında idam kararı verilen Muhsin Şikari'nin cezası 8 Aralık'ta, Mecidrıza Rahneverd'in cezası 12 Aralık'ta ve Muhammed Mehdi Keremi ile Seyid Muhammed Hüseyni'nin cezası ise 7 Ocak'ta infaz edilmişti.