Favzia Şerif, öldürülen gazeteci oğlu Enes Şerif hakkında konuşmakta zorlanıyor. “Ne söyleyebilirim ki? Enes gibi biri yok.” diyor Favzia, Gazze Şehri'ndeki bir yerleşim kampında. 2023 Ekim ayında başlayan İsrail saldırıları sırasında Enes, Gazze'nin en tanınmış gazetecilerinden biri haline geldi.
Al Jazeera'nın Arapça muhabiri olan Enes, gittiği her yerde Filistinliler tarafından sevgiyle karşılanıyordu. Ocak ayında kısa süreli bir ateşkesin açıklandığı sırada Enes, sevinç içinde onu omuzlarına alan bir geçit törenine katıldı. Annesi, “Kız kardeşlerine ve kardeşlerine çok nazik davranırdı. Dışarıdaki insanlara karşı da çok nazikti. Her şeyde iyiydi. Asla kötü bir şeyle ilgilenmedi.” diyor.
Pazar gecesi Enes ve beş meslektaşı, İsrail güçleri tarafından Şifa Hastanesi yakınlarındaki açıkça işaretlenmiş medya çadırına yapılan saldırıda hayatını kaybetti. Bu olay, İsrail tarafından öldürülen gazeteci sayısını 238'e çıkardı. Favzia, oğluyla en son 10 gün önce görüştüğünü hatırlıyor. “Bir süredir onu görememiştim, birdenbire ziyaretime geldi. Birlikte oturduk, onun ziyareti beni mutlu etti. Sonra gitti ve bir daha göremedim.” diyor.
Favzia, Enes'in ailesiyle birlikte Gazze'yi terk etme teklifini reddettiğini de belirtiyor. “Katar'a davet edildi. ‘Gidemem… Gazze'den sadece cennete gitmem lazım. Bu benim görevim.’ dedi,” diye ekliyor.
İsrail ordusu, Enes'in Hamas'a ait bir hücresinin başı olduğunu iddia ederek onu öldürdüğünü öne sürdü, ancak bu iddialar Al Jazeera ve Gazetecileri Koruma Komitesi tarafından şiddetle reddedildi.
Favzia, oğlunun hayatı boyunca insanlara yardım ettiğini vurguluyor. “Yaşlı insanları gördüğünde onlara yardım ederdi. ‘Bunlar kim?’ diye sorduğumda, ‘Bunlar Allah içindir, anne. Onları al,’ derdi. İnsanları severdi. Çocukluğundan itibaren bu prensibe sadık kaldı.” diyor.
Enes, evliydi ve iki küçük çocuğu vardı. Favzia, torunlarıyla birlikte, babalarının fotoğrafını gösteriyor. Dört yaşındaki Şam, “Baba cennette.” diyerek telefonun ekranına öpücük gönderiyor. Favzia, “Oğlumun yaptığı işten dolayı gururluyum ve başımı dik tutuyorum. Ben Enes Şerif’in annesiyim. Mesajımı tüm dünyaya iletiyorum.” diyerek sözlerini sonlandırıyor.
