Rusya, Suriye ile Türkiye arasındaki potansiyel uzlaşmanın bölgedeki durumda oldukça önemli bir değişiklik yapacağını vurgulayarak, mayıs ayı başında Moskova'da yapılması planlanan Rusya, Türkiye, Suriye ve İran dışişleri bakanlarının dörtlü toplantısının herkesin çıkarına olacağını söyledi.

Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye’nin önceliğinin, PKK, YPG, PYD adı ne olursa olsun terör örgütleriyle mücadele ve sınır güvenliğini sağlamak olduğunu vurguladı. YPG, Türkiye’nin PKK’nın Suriye uzantısı olarak gördüğü Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) en büyük bileşenini oluşturuyor. YPG ise PYD’nin silahlı kanadı.

ABD’nin PYD ve YPG'ye Suriye'de verdiği desteğin ‘taktik, stratejik ve siyasi’ olarak yanlış olduğunu defalarca anlattıklarını söyleyen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, “Suriye ve Irak'ta -özel olarak söylüyorum- ismi ne olursa olsun PYD, YPG, PKK, SDG, adına ne derlerse dersinler PKK unsuru olan her hedef bizim için açık ve meşru hedeftir. Kendi ulusal tehdit değerlendirmemizi yaparız ve uygun gördüğümüz yerde de gider o operasyonu yaparız. Her seferinde de biz onlara bunu söyledik. Bu konuda bizim yanımızda değilsen, Cumhurbaşkanı'mızın tabiriyle kendi göbeğimizi kendimiz keseriz” ifadelerini kullandı.

Dün özel bir kanalın canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kalın, Esed rejimi ile ilişkileri normalleştirme sürecinde Türkiye’nin ikinci önceliğinin mültecilerin geri dönüşü olduğunu söyledi ve bunun gönüllü, onurlu, istekli ve güvenli bir şekilde yapılması gerektiğini vurgulayarak “Bunlar da bir insan yani. Bir savaştan kaçarak geldiler. Ama ilelebet tabii ki burada kalmayacaklar” dedi.

Suriye'deki siyasi sürecin uygulanmasının tamamlanmasının, Suriye ile normalleşme sürecinde Türkiye'nin üçüncü önceliği olduğunu sözlerine ekleyerek mültecilerin dönüşü hakkında “Suriye tarafında şartlar olgunlaştığında, bir güvenlik ortamı oluştuğunda, hem insani güvenlik anlamında hem ekonomik güvenlik anlamında şartlar olgunlaştığında bu insanlar da dönmeye başlayacaklar” dedi.

Beşşar Esed rejiminin, herhangi bir müzakere için ilk şartın Türkiye'nin Suriye’nin kuzeybatısından çekilmesi olduğunu açıklamasına rağmen, rejim, Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin normalleşmesini destekliyor. Ankara ile Şam arasında diyalog kurma süreci çerçevesinde Türkiye, Suriye, Rusya ve İran dışişleri bakanlarının mayıs ayı başında Moskova'da dörtlü bir toplantı yapması planlanıyor. Türkiye Dışişleri Bakanı, bu toplantının dört ülkenin liderleri arasında yapılacak bir görüşmenin önünü açacağını söyledi.

Cuma günü Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, müzakereler için ‘herhangi bir ön şartın olmadığını söylediklerini’ vurguladı. Çavuşoğlu, PKK Kuzey Suriye’de kaldığı sürece Türkiye’nin geri çekilmeyeceğini belirterek “Suriye rejimi başından beri 'Türkiye topraklarından çıksın' diyor. Ama topraklarında hakimiyetinin olmadığı bir gerçek. Görüşmek için askeri çekin şartını kabul etmiyoruz. Biz çıkınca bize yönelik tehditler oluşacak” dedi.

Aynı bağlamda Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Suriye ile Türkiye arasında olası bir uzlaşmanın bölgedeki durumda çok önemli bir değişiklik yapacağını söyledi. Şarku’l Avsat’ın Türk basınının aktardığına göre Lavrov, Özbekistan'ın Semerkant kentinde düzenlediği basın toplantısında, Suriye ile ilgili Moskova'da yapılacak dışişleri bakanları düzeyindeki dörtlü toplantının herkesin çıkarına olacağını söyledi. Rusya, Türkiye, Suriye ve İran'ın bu görüşmenin tarihi, yeri ve kriterleri konusunda anlaştıklarını sözlerine ekledi.

Lavrov, dört ülkenin defalarca kez Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu vurguladığına ve Suriye halkının çıkarlarını dikkate alan kapsamlı bir çözüm için çağrıda bulunduğuna dikkati çekti. Bu temelleri esas alarak Suriye ve Türkiye arasında uzlaşmayı sağlama yönündeki ana hedefle somut bir görüşme başlatılması gerektiğini kaydetti.

Lavrov “Bu, bölgedeki durumda önemli değişiklikler yapacak. Bunu her türlü teşvik etmeye ve desteklemeye hazırız” dedi.

Şark'ul Avsat