Reisi, Suriye’nin elde ettiği ‘büyük zaferlerden’ söz ederken, Esed ise 1980’lerde İran’la sekiz yıllık savaşta İran’ın yanında olduğu gibi İran’ın da Suriye hükümetinin yanında olduğunu belirtti. Esed ve Reisi, dünkü görüşmelerinin sonunda ‘uzun vadeli kapsamlı bir stratejik iş birliği planı için bir mutabakat zaptı’ imzaladı.

Reisi’nin Şam ziyareti, eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın ziyaretinden 13 yıl sonra bir İran cumhurbaşkanının Suriye’ye yönelik ilk ziyareti oldu. Öte yandan Esed, geçmiş yıllarda Tahran’ı iki kez ziyaret etti. İlki, 2019 yılında eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani döneminde, ikincisi ise geçen yıl mevcut Cumhurbaşkanı Reisi döneminde.

Şarku’l Avsat’ın Esed rejiminin resmî haber ajansı SANA’dan aktardığı habere göre Esed, Reisi ile genişletilmiş görüşmesinde, iki ülke arasındaki ilişkinin ‘Ortadoğu bölgesini vuran şiddetli siyasi ve güvenlik fırtınalarına rağmen istikrarlı ve sürekli bir ilişki’ olduğunu söyledi. “İki ülkenin ortak vizyonunun doğru ve sağlam temellere, değerlere, ilkelere, inançlara ve en önemlisi halkların çıkarlarına, egemenlik ve bağımsızlığına dayandığı kanıtlanmıştır” şeklinde konuşan Esed, sözlerinin devamında ise “İki ülke arasındaki ilişki sadakat üzerine kurulu. 1980’de İran’a karşı sekiz yıl boyunca haksız bir savaş açıldığında Suriye, İran’ın yanında yer almaktan çekinmedi. 12 yıl önce de Suriye’ye karşı savaş başlatıldığında İran, Suriye’nin yanında yer almaktan çekinmedi” diyerek muhalif gruplara karşı iç çatışma yıllarında İran’ın rejimine verdiği desteğe atıfta bulundu. Beşşar Esed, “‘İki ülkenin ortak vizyonu’, siyasi gerçekçilik ile siyasi kumar arasında ayrım yapıyor. Nihayetinde gerçeğin zaferine bel bağladık ve bahsi kazandık” dedi.

İran Cumhurbaşkanı ise Suriye hükümeti ve halkı olarak elde ettikleri büyük zaferleri tebrik ettiğini söyledi. İbrahim Reisi, “Suriye, büyük zorluklardan geçti ve bu zorluklara göğüs gerdi. Bugün şunu söyleyebiliriz ve söylemeliyiz ki siz tüm bu sorunları aştınız. Bugün size yönelik tehdit ve yaptırımlara rağmen bu zaferi elde ettiniz” diyerek, iki ülke arasındaki ilişkinin ‘dünyadaki ve bölgedeki değişiklik ve koşullardan etkilenmeyeceğini’ vurguladı. “Şartlar zordu, ama sonunda direnişin kanıtlandığına ve zafer yolunun direniş yolu olduğunun herkes tarafından netleştiğine tanık olduk” diyen Reisi, İran’ın Irak ve Suriye’nin ‘tekfirci gruplarla’ savaşmasına yardım etmede oynadığı role dikkati çekti. İran Cumhurbaşkanı ayrıca, “Savaşta yanınızda olduk ve yeniden yapılanma dönemi olan bu dönemde de yanınızda olacağız. İki ülke arasındaki ilişkilerin siyaset, ekonomi, güvenlik ve diğer her düzeyde genişletildiğini teyit ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Esed ve Reisi, daha sonra iki ülke arasında ‘kapsamlı bir uzun vadeli stratejik iş birliği planı için bir mutabakat zaptı’ imzaladı. SANA’nın haberine göre Suriye ile İran arasında imzalanan anlaşmalar arasında ‘tarım alanında iş birliğine yönelik mutabakat zaptı, denizcilik sertifikalarının karşılıklı tanınması, demiryolları alanında iş birliğine yönelik toplantı tutanağı, sivil havacılık için toplantı tutanağı, serbest bölgeler alanında mutabakat zaptı ve petrol alanında işbirliğine yönelik mutabakat zaptı’ da bulunuyor.

SANA, Esed ve Reisi’nin görüşmeleri sırasında ‘ikili ilişkileri ve bunları geliştirmenin yollarını, Orta Doğu’daki gelişmeleri, küresel değişimlerin bölgedeki yansımalarını, bu değişimleri iki ülke ve bölge halkları yararına yatırım yapmak için birleştirici çabalarını’ ele aldı.

Reisi, üst düzey bir siyasi ve ekonomik bakanlar heyetinin başında çarşamba sabahı Şam’a ulaştı. İran heyetinde dışişleri, yollar ve şehir inşaatı, savunma, petrol ve haberleşme bakanları yer alıyor.

Reisi’nin Tahran’dan ayrılmasının ardından yaptığı açıklamalara göre ziyareti ekonomik, siyasi ve güvenlik ilişkilerini güçlendirme bağlamında gerçekleşiyor. İran Cumhurbaşkanı ayrıca, “Bugün Suriye ve meşru hükümetinin tüm Suriye toprakları üzerinde egemenliğini kullanması gerektiği herkes açısından açık” dedi.

AFP’nin aktardığına göre Reisi’nin Şam’daki gündemi, başkentteki dini türbeleri ziyareti de içeriyor. Bu türbelerin başında, Şii toplumu için özel bir öneme sahip olan Seyyide Zeyneb Türbesi geliyor.

AFP, Şam’ın sert önlemlere ve güvenlik güçlerinin yoğun bir şekilde konuşlandırılmasına tanık olduğunu açıklarken, havalimanı yolundaki aydınlatma direklerine ve Seyyide Zeyneb bölgesine giden başka bir yola İran bayraklarının çekildiğine dikkati çekti. İran ve Suriye cumhurbaşkanlarının resimleri de üzerlerine Arapça ve Farsça ‘Hoş geldiniz’ yazılarak asıldı.

Suriye’deki cepheler, 2019’dan bu yana nispeten sakinleşti, ancak savaş fiilen sona ermedi. Hükümet güçleri, şu anda çatışmanın başında kaybettikleri bölgelerin çoğunu kontrol ediyor. Yeniden yapılanma aşaması için fon çekmek, savaşın altyapıyı, fabrikaları ve üretimi tahrip etmesinden sonra Şam için bir öncelik haline geldi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, pazartesi günü Tahran’da yaptığı açıklamada “Suriye yeniden yapılanma aşamasına girdi. İran İslam Cumhuriyeti, bu aşamada da Suriye hükümetinin yanında olmaya hazır” diyerek, iki ülke arasındaki işbirliğinin başarılı bir örneği olarak gördüğü ‘terörle mücadelede’ de yanında yer aldığını vurguladı.

Çatışmanın ilk yıllarından bu yana Tahran, Şam’ın ‘terörist’ olarak sınıflandırdığı muhalefete karşı savaşlarında Suriye ordusunu desteklemek için askeri danışmanlar gönderdi. Lübnan Hizbullah’ı liderliğindeki İran’a sadık diğer milletlerden gruplar, hükümet güçlerinin yanında savaşıyor.

Tahran’a sadık gruplar, yıllardır İsrail saldırılarının hedefi oluyor. Ancak İran’ın azılı düşmanı İsrail, İran’ın kendisine yakın bir yere yerleşmesine izin vermeyeceğini yineliyor.

Şark'ul Avsat