Suriye Adalet ve Hesap Verebilirlik Merkezi, Esed rejiminin büyükelçilikler ve konsolosluklar üzerinden Şam'ın Suriye toplumunu içeride ve dışarıda kontrol etmek için nasıl kullandığını ortaya koyan bir dizi istihbarat yazışmasını ortaya çıkardı.

Merkezin ortaya koyduğu bilgiler, birkaç Suriye şehrinde bulunan devlete bağlı yerlerden alınan 2009 ile 2015 yılları arasında yayınlanan binlerce sayfa belgenin kopyalarının analizine dayanıyor. 

Washington merkezli insan hakları merkezinin incelediği belgeler, dış izleme operasyonlarının Suriye rejimine bağlı diplomatik misyonlar ağı aracılığıyla sistematik bir şekilde yürütüldüğünü gösteriyor.

Valilikteki siyasi güvenlik şubelerinin başkanlarına dağıtılan belgelerden birinin içeriğinde, daire başkanının Fransa, Belçika, Türkiye, Rusya ve Lübnan'daki muhalefet "kışkırtıcıları" hakkında bilgi talep ettiği belirtiliyor.

Diğer belgeler, Suriye rejiminin büyükelçiliklerinin ve konsolosluklarının Türkiye, Ukrayna, Yemen ve Birleşik Krallık'a ek olarak Beyaz Rusya, Belçika, Kıbrıs, Mısır, Fransa, Yunanistan, Irak, Lübnan, Rusya ve Suudi Arabistan'daki Suriyelileri izlemek için nasıl çalıştığını ortaya koydu. Hatta bu çalışmanın çok az sayıda Suriyeli mültecinin olduğu Japonya'da bile yapıldığı görülüyor. 

Ele geçen ve yayınlanan bu belgeler Suriye ve Arap ülkelerinin normalleşme adımları attığı bir zamana denk geliyor. 

İnsan hakları merkezinin uzun raporuna göre, Türkiye ve Lübnan gibi Suriye diplomatik temsilciliğinin daha yerleşik olduğu ülkelerde, izlemeyi kolaylaştırmak için tüm devlet kaynakları seferber edilmiş. Elde edilen verilerde takip edilen muhalif Suriyelilerin tüm hareketlerinin kayıt altına alındığını ortaya koyuyor. 

Nisan 2012'de yayınlanan ve acil olarak işaretlenen belgelerden birinde, Suudi hapishanesindeki Suriyeli bir tutsak hakkında bilgi talebinin Riyad'daki Suriye büyükelçiliğinden uzanan uzun bir zincirden geçirildiği görülüyor.

Suriye Adalet ve Hesap Verebilirlik Merkezi icra direktörü Muhammed el-Abdullah, belgelerin "devrimin başlangıç ​​dönemini kapsamasına rağmen, şu anda rejimin bu güvenlik faaliyetlerini durdurduğuna dair hiçbir kanıt olmadığını" açıklıyor.

Yetkililer tarafından 2020'de tutuklanıp 2022'nin başında Frankfurt Şehir Mahkemesi huzuruna çıkarılmak üzere tutuklanan Suriyeli doktor Alaa Mousa'nın duruşmasının oturumları Almanya'da hâlâ devam ediyor. İddianameye göre, Musa Humus kentindeki askeri hastanede tedavi gördükleri sırada Suriyeli tutuklulara yönelik meydana gelen cinayet ve işkence de dahil olmak üzere ciddi suçlamalarla bağlantılı. 

Musa, Alman yargısı huzuruna çıkmadan önce, eski bir Suriye istihbarat subayı olan İyad el-Gharib, insanlığa karşı suçların işlenmesine yardım ve iştirak suçlamasıyla Şubat 2021'de Almanya'nın Koblenz kentinde dört buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Ortadoğu Haber