Suriye’de pazarlardaki ürün yokluğu ve meyve fiyatlarının birkaç katına çıkması gölgesinde, et, süt, peynir, yumurta, margarin, zeytinyağı, muz ve elmanın yanı sıra soğan da ‘Suriye sofralarından kaybolan gıdalar’ listesine girdi.

İç Ticaret ve Tüketiciyi Koruma Bakanlığı önceki gün yaptığı açıklamada, her cumartesi soğan teminlerinin yenilendiğini ve vatandaşların elektronik kart üzerinden haftada bir kilo soğan alabileceğini açıkladı. Ramazan ayı ile birlikte bir dizi başka gıda ürünün de aynı şekilde vatandaşa sunulacağını vurguladı.

Bu açıklama, bir kilogram soğanın fiyatının 15 bin Suriye lirasını (2 ABD doları) aştığı bir zamanda geldi. Suriyeliler asla böyle bir günün geleceğini hayal etmemişti zira soğan, Suriye’deki yemeklerin çoğunda yer alan ayrıca mujadara veya menzele ya da diğer vegan yemekler gibi ‘yoksulların yemeği’ olarak kabul edilen malzemeler arasında yer alıyordu. Ancak soğan artık piyasada büyük ölçüde kıtlığa sahne oldu hükümet, ekmek, akaryakıt ve evsel gaz gibi diğer kuyruklarına soğan kuyruğunu da ekleyerek ithalatını ve satışını tekeline aldı.

Şam kırsalındaki bir kilisenin rahibi, Suriye’deki Hristiyanların Büyük Perhiz’in başlamasıyla kutladıkları Rahip Pazartesisi’nde soğanın az bulunmasından bahsederken duygularını tarif edecek bir ifade bulamadı. Bugün de herkes Mujadara pişirir, yanında mevsim salatası ve etsiz yemek yerdi. Rahip “Kilisemiz cemaati, güne (Rahip Pazartesisi) katılmaya davet etti ve Mujadara pişirdik. Ancak ne Şam’da ne de kırsalında soğan bulamadık ve devlete bağlı satış merkezlerinden 10 kilo soğan almak için bazı tanıdıklara başvurmak zorunda kaldık. Soğanların fiyatıyla birlikte nakliye masrafları bize Mujadara’nın maliyetinden daha fazlasına mal oldu” dedi. Rahip, Mujadara’nın (bulgur, mercimek ve kızarmış soğandan yapılan) fakirlerin yemeği olduğunu, ancak artık çok pahalılaştığını ve orta gelirlinin alamadığını belirtti. Bu bağlamda “Hristiyan orucu, herkesin Tanrı’ya yaklaşmak üzere bir kemer sıkma durumunu paylaşabilmesi için et ve hayvansal maddeler gibi hali vakti yerinde insanların yiyecekleri yemeklerden uzak durmaya dayanır. Ancak savaş ve ekonomik krizler, Suriyelileri oruçlarında yoksul yemeklerinden bile uzak durmaya mecbur bıraktı. Ruhu iyileştirmek için her zaman azla yetinme ve kemer sıkma çağrısında bulunduk ancak bugün yoksulluk kendisini Suriye’deki büyük çoğunluğa dayatıyor” dedi.

Bab Serice’deki sebze pazarındaki bir satıcı, soğan eksikliğinin nedeni sorulduğunda, Şarku’l Avsat’a “Bir kilo 15 bin liradan fazla. Hükümet bizi para cezası ve hapis cezası tehdidi altında, bir kilo soğanı 6 bin liraya satmaya zorladı. Bu nedenle, satıcıların hiçbiri artık soğan satmaya cesaret edemiyor” dedi. 

Şam’daki kaynaklar, soğan krizinin geçen yılki üretim hacmi yerel ihtiyacı karşılamazken, soğanın ihraç edilmesine izin veren hükümet politikalarına bağlı olduğunu söyledi. Bunun, hükümeti krizin şiddetlenmesinin ardından soğan ithal etmeye ve bedelini döviz ile ödemek durumunda bıraktığını belirtti.

Şam'daki Suriye Ticaret Kurumu’nun bir şubesine bağlı el-Hal Pazarı’ndaki sebze ve meyve merkezlerine 500 ton ithal soğan ulaştı. Şarku’l Avsat’ın Esed rejiminin resmi haber ajansı SANA’dan aktardığı habere göre, kurumun Şam şubesi müdürü Sami Halil “Soğanlar, dün (Cumartesi) şubenin merkezlerinde ve satış alanlarında, akıllı kart üzerinden 6 bin liraya satışa sunuldu. Bu adım, yolsuzluğu önlemek, tacirlerin satışını ve pazarlardaki soğan miktarlarını tekrar kontrol altına almak için atıldı” dedi.

Depremden etkilenenlerin yaşadığı trajedilerin yanı sıra, soğan krizi Suriyelilerin gündemini meşgul etti. Bulunabilirliği ve ucuz fiyatıyla bilinen soğan, fiyat listesinde altın ve dolar değerine ulaştı. “Soğan ye, neler olduğunu unut” deyiminin artık bir anlamı kalmadı. Suriyeli bir genç “Artık soğan kalmadı ve olan da oldu” dedi. Genç, nişanlısının ‘onunla soğan ekmek yemekle’ yetinebileceğini söylediğini ancak artık soğan alacak parası da olmadığı için bu durumun çok utanç verici olduğunu anlattı.

Suriyeli aktör Asim Hawat, Facebook sayfasında yaptığı paylaşımda soğan için üzüntüsünü dile getirdiği şarkı sözlerinde, “Kaç para oldun ey soğan, sana hasret kaldık. Fiyatın çok yüksek, ne oldu sana? Önceden seni soyarken gözyaşı dökerdik, şimdi seni alırken gözyaşı döker olduk” ifadelerine yer verdi.