Etiyopya Silahlı Kuvvetleri’nin, kanlı bir çatışmaya sahne olan kuzey Tigray bölgesindeki üç beldeyi kontrol altına aldığını duyurmasının ertesi günü, uluslararası kuruluşlar, hükümet güçlerinin başlattığı operasyonlar sonucunda sivillerin maruz kaldığı tehlikelere yönelik uyarıda bulundu.

Şark'ul Avsat'ın haberine göre Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, konuyla ilgili olarak “Soykırımı önlemek için artık çok dar bir pencere var” ifadelerini kullandı.

2020 yılı Kasım ayında başlayan çatışma, ülkedeki siyasi nüfuz çevresinde gerçekleşiyor. Etiyopya hükümeti, Başbakan Abiy Ahmed 2018’de iktidara gelene kadar iktidar koalisyonuna hakim olan Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’ni (TPLF) Etiyopya üzerinde Tigray hegemonyasını yeniden kurmaya çalışmakla suçluyor. TPLF ise Abiy Ahmed’i yönetimi merkezileştirmek ve Tigray halkına zulmetmek ile suçluyor.

Bölgedeki 5 aylık sakinliğin ardından, Ağustos ayında çatışmalar yeniden başladı. Çok sayıda sivil hayatını kaybetmesi ve çatışmaların vahşetle sonuçlanması, çatışmanın çözümüne yönelik umutları boşa çıkardı. WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus dün (Çarşamba), Tigray bölgesindeki durumu ‘çok kötü’ olarak nitelendirerek bu durumu kınadı. Soykırım yapılmasını önlemek için acilen harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı.

Ghebreyesus WHO’nun Cenevre’deki genel merkezinde gazetecilere verdiği demeçte, “Dünya yeterince ilgi göstermiyor. Tigray’da soykırımı önlemek için pencere artık çok dar” ifadelerini vurguladı.

Etiyopyalı olan WHO Genel Direktörü Ghebreyesus, sivillere veya sivil altyapıya yönelik kasıtlı saldırıların savaş suçu teşkil ettiğini belirtti. Uluslararası topluma ve medyaya ‘bu krize hak ettiği önemi gösterme’ çağrısında bulundu. Ghebreyesus, ailesinin çoğu üyesinin hala bu bölgede olduğunu açıkladı.

Etiyopya

Ghebreyesus “Yetersiz beslenme sebebiyle her gün çocuklar ölüyor. Bölgede, tüberküloz, HIV, diyabet, yüksek tansiyon ve dünyanın herhangi bir yerinde tedavi edilebilecek diğer hastalıklara yönelik herhangi bir hizmet bulunmuyor. Söz konusu hastalıklar Tigray’da ölüm cezası ile eş anlamlı hale geldi” ifadelerini kullandı. 

Aynı bağlamda, İnsan Hakları İzleme Örgütü, Tigray bölgesindeki sivillerin tanık olduğu giderek artan tehlikelere karşı mücadele kapsamında hedefleri belirlenmiş yaptırımlar ve silah ambargoları yapılması çağrısında bulundu. Örgüt, çarşamba günü yaptığı açıklamada “Etiyopya’da siyasi çıkarların neden olduğu sivil acılara tolerans gösterilmemelidir” ifadelerine yer verildi. Aynı zamanda, ABD, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’e (BM) ‘hedefe yönelik yaptırımlar ve silah ambargoları dahil olmak üzere uygun önlemleri alınması’ çağrısında bulundu.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), BM Genel Sekreteri’nin açıklamalarının ‘Güvenlik Konseyi’nin duruma ilgi göstermekten daha fazlasını yapmasını gerektirdiğini’ vurguladı. Örgüt, ‘bir yıldan uzun bir süredir dünyadan büyük ölçüde izole olan bölgeden alınan yetersiz bilginin korkunç olduğunu’ belirtti. Saldırılar, insani yardım çalışanları da dahil olmak üzere sayısız sivilin hayatını kaybetmesine ve geniş çapta birçok kişinin yerinden edilmesine neden oldu.

BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric insani durumun kötüleşmesi konusunda uyarmış ve bu durumun ‘sivillere karşı ek bir şiddet tehdidi oluşturduğunu’ belirtmişti. Dujarric’in belirttiğine göre, Tigray ve komşu Amhara ve Afar bölgelerinden yaklaşık 2,5 milyon kişi yerinden edildi.

Söz konusu uluslararası uyarılar, Etiyopya hükümetinin kuzey Tigray bölgesindeki üç beldenin kontrolünü ele geçirdiğini açıklamasından ertesi günü yapıldı.

Etiyopya