Almanya’nın Hamburg kentinde faaliyetlerini yürüten Hamburg İslam Merkezi (IZH) Alman hükûmeti tarafından İran’daki rejimin Almanya’daki merkezi olduğu gerekçesiyle kapatılmak isteniyor.

İran’da yaşanan son olaylar Mahsa Amini’nin ölümüyle ülkenin birçok kentine yayıldı. Amini’nin ölümüyle başlayan protestoları, ülkede yaşanan diğer olaylardan ayrı kılan ise protestolara öncülük eden kesimin kadınlar olması. İran’da gösteriler, zorla uygulanan örtünme kurallarına ve ahlak polisinin şiddetine karşı baskılardan sonra kadınların sokaklara çıkmasıyla başlayan gerilim farklı kesimlerden insanların değişik taleplerle gösterilere katılması, ülkede rejim karşıtlığını ön plana çıkardı. Ülkede yaşanan olaylar dışülkelerde faaliyet gösteren İranlılara ait kurum ve kuruluşları da etkiledi.

Bunlardan biri de Almanya’nın Hamburg kentinde faaliyetlerini sürdüren ve aynı zamanda Hamburg Şura’sına bağlı olarak 2012 yılında DİTİB (Diyanet İşleri Türk İslam Birliği) ve VİKZ (İslam Kültür Merkezleri Birliği) gibi dinî kurumlar ile devlet anlaşmasında yer alan Hamburg İslam Merkezi (IZH).

Hamburg İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Daniel Schaefer, kurumu kapatma yetkisinin Federal İçişleri Bakanlığında olduğunu belirtti ve “IZH’yi kapatmak için tüm yasal yollara başvurulacağına inanıyoruz.” dedi. IZH’nin görevden alınarak sınır dışı edilen başkan yardımcısı Seyed Mousavifar’ın bu karara itirazının mahkemece kabul görmediğini de belirten Schaefer, “IZH’ye yönelik tavrımızın doğruluğundan hiçbir zaman şüphe duymadık.” dedi.

Öte yandan IZH, Mousavifar’ın mahkeme kararının ardından haziran ayında merkezdeki görevinden ayrıldığını belirtti. IZH açıklamasında, “Hukuka uymak dinî yükümlülüğün bir parçasıdır.” ifadelerine yer verildi.

Hamburg Anayasayı Koruma Dairesi tarafından aşırılık yanlısı olarak değerlendirilen ve 1993 yılından beri de istihbarat raporlarında yer alan IZH, aynı zamanda Tahran rejiminin de faaliyet merkezi olarak nitelendiriliyor.

Bugün Izh Yarın Başka Bir Dinî Kurum

Almanca haber portalı IslamiQ’in sorularını yanıtlayan IZH yöneticileri Alman hükûmetinin eleştirilerine bir anlam veremediklerini ifade etti. Eyaletteki Müslümanların çatı kuruluşu Hamburg Şura’sına üye olan IZH’nin devlet anlaşmasında da yer aldığına atıfta bulunularak şu açıklama kaydedildi: “2012 yılındaki IZH ne şu andaki IZH de aynıdır. Sadece İran’daki siyasi durum değişmiştir.” Açıklamanın devamında ise, “Bugün IZH’nin başına gelen yarın başka bir dinî kurumun başına gelebilir. Birbirimiz hakkında konuşmak yerine birbirimiz ile konuşmalıyız.” ifadelerine yer verildi.

“Kapatma Girişimi Başarısız Olacak”

Hamburg İslam Merkezi’nin 60 yılı aşkın süredir Hamburg’da güvenilir bir dinî kurum olduğuna dikkat çekilen açıklamada, günümüze değin IZH’ye bağlı camilere yapılan saldırıların ve yerel yönetimlerin kurumları kapatma ve susturmaya yönelik girişimlerinin Müslümanlara yönelik bir saldırı olarak nitelendiği açıklamada, “Bu konuya iyimser yaklaşıyoruz. IZH’nin kapanması ile ilgili dernekler yasası kapsamında bir neden bulunmuyor. Bundan dolayı bu girişimin başarısız olacağına inanıyoruz.” dendi.

Şura Başkanı: “63 Üye Karar Verecek”

Hamburg Şura başkanı Fatih Yıldız konuya dair yaptığı açıklamada ekim ayından beri IZH’nin Şura üyeliğinin askıya alınmasına dair görüşmelerin sürdüğünü kaydetti. Yıldız, verilecek kararın ardından ancak 63 üyenin kararı ile IZH’ninŞura üyeliğinden çıkartılabileceği, bunun için de üçte ikilik bir oy çoğunluğu gerektiğini dile getirdi.

Hamburg Şura’sı 2021 yılında yeniden yapılanmıştı. Bu değişimle birlikte Hamburg İslam Merkezi (IZH) yönetim kurulunda temsil edilmiyordu. İçişleri Senatörü Andy Grote(SPD) gelişmeden memnuniyet duyduğunu açıklamıştı. İran’da yaşanan olaylar ile birlikte IZH’nin Şura üyeliğinden çıkarılması için baskı arttı.