İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, Filistinli tutsak Nasır Ebu Hamid'in cenazesinin ailesine teslim edilmemesi ve iki İsrail askerinin cesetleriyle takas edilmesi amacıyla alıkonulması talimatı verdiğini açıkladı. Bunun üzerine Filistinli tutsaklar kararı protesto etmek amacıyla üç günlük açlık grevine başladılar.

Filistinli Tutuklu İşleri Heyeti Başkanı Kadri Ebubekir, yaptığı açıklamada, “Filistinli tutsaklar, işgalci İsrail hapishanelerinde ölümcül hastalıklar enjekte edilerek ve tedaviden mahrum bırakılarak ve kendilerine karşı sistematik bir tıbbi ihmal politikası yürütülerek yavaşlatılmış bir ceza infaz sürecinden geçiyorlar” ifadelerini kullandı.

Ebubekir, Salı akşamı İslam ülkeleri ve uluslararası kuruluşların katılımıyla Suudi Arabistan'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu (BDİHK) oturumunda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Karşınıza kan ve acı içinde kıvranan Filistin'den, tüm vücuduna yayılmış akciğer kanseri hastası tutuklu Komutan Nasır Ebu Hamid'in dosyasıyla geldim. Şafak vakti uyandım ve tıbbi dosyası da dahil olmak üzere belgelerimi düzenlemeye başladım ve böylece Kutsal Topraklardan bu haberi size getirdim.”

İsrail hükümetinin Filistinli tutsak Ebu Hamid'i yaklaşık bir buçuk yıldır vücudunda hızla yayılan kanserli tümörü tedavi etmeyi bırakarak ölmesi için nasıl ısrarcı olduğunu anlatan Ebubekir, “Ebu Hamid’e ciddi ve gerçek bir tedavi yapılmadı. Ramla Hapishane Hastanesi olarak adlandırılan, tıbbi müdahaleden ve tedavi olanaklarının bulunmadığı bir yerde alıkonuldu” dedi.

Geçtiğimiz aylarda Ebu Hamid’in durumunun ciddiyetine ilişkin bir uyarı mesajı yayınlandığını belirten Filistinli Tutuklu İşleri Heyeti Başkanı, işgalci İsrail hapishaneleri yönetiminin ve istihbarat biriminin, Ebu Hamid’in durumdayken geçen her dakikanın onu ölüme yaklaştırdığını çok iyi bildiğini söyledi. Ebu Hamid’in kurtulması için serbest bırakılması amacıyla Filistin tarafından birçok talepte bulunulduğunu belirten Ebubekir, “Bu talepler, Birleşmiş Milletler (BM), BM İnsan Hakları Komisyonu (HRC) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) gibi birçok uluslararası kuruluş aracılığıyla yapıldıysa da ne yazık ki hiçbir sonuç vermedi” şeklinde konuştu.

Öte yandan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Komitesi ve El Fetih Hareketi Merkez Komitesi ortak toplantısında, Ebu Hamid'in ölümünün ‘kasıtlı ve tam teşekküllü bir infaz’ olduğunu söyledi. Abbas, Filistin Yönetimi’nin Ebu Hamid dosyasını Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) taşıyacağını vurguladı.

Şarku’l AVsat’ın Filistinli Tutuklu İşleri Heyeti’nden kaynaklardan edindiği bilgiler göre, , İsrail hapishanelerinde ve gözaltı merkezlerinde Filistinli tutsakların tekbir getirerek kapılarını vurup açlık grevine başlamalarından ötürü gerginlik yaşanıyor. Kaynaklar, İsrail Savunma Bakanı Gantz’ın Ebu  Hamid’in cenazesini alıkoyma kararının hapishanelerin içinde ve dışında gerilimi artırdığını belirttiler.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Din İşleri ve İslam Ülkeleri ile İlişkiler Danışmanı Şeyh Mahmud el-Habbaş, işgalci İsrail makamlarının Ebu Hamid'in naaşını alıkoymasını kınadı. Habbaş, İslam dünyasındaki kurumlara, yetkililere ve dini kuruluşlara, merhumun ruhu için gıyabında cenaze namazı kılınması ve durum daha da kötüleşmeden ve kimsenin nereye gideceğini bilmediği bir uçuruma sürüklenmenden işlenen bu suçları durdurmaya çalışılması çağrısında bulunan acil kodlu mektuplar gönderdi.

Diğer taraftan Batı Şeria’da dün, Ebu Hamid için protesto yürüyüşleri ve gösteriler düzenlenirken İsrail ordusu, Cenin, Nablus ve Beytüllahim'de bir tutuklama ve baskın kampanyası düzenledi. Cenin’e baskın düzenleyen İsrail güçleri ile bir grup silahlı kişi arasında silahlı çatışma çıktı.

Filistinli Tutuklu İşleri Heyeti, ‘işgalci İsrail güçlerinin, çok sayıda Filistinliyi yerleşimcilere ve orduya karşı silahlı direnişe katıldıkları gerekçesiyle, güvenlik servisleri tarafından sorgulanmak üzere gözaltına aldıklarını’ bildirdi. Filistinli Tutuklu İşleri Heyeti raporunda heyetin avukatı Jacqueline Fararjeh’in ‘çok sayıda Filistinli tutsağın gözaltında tutuldukları süre boyunca kendilerine ve ailelerine zarar verecek şekilde ihlallere, acımasızca dövülmelere ve hakaretlere maruz kaldığını’ söylediğini aktardı.

Şark'ul Avsat