Ülkenin başkenti Paris'in banliyösü Stains kentinde, İsrail'in Gazze'deki saldırıları ve soykırım suçu işlediğine dair yüzlerce avukatın bir araya gelerek 9 Kasım'da UCM'ye sunduğu şikayet dilekçeleriyle ilgili bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
Toplantıya, UCM'de Filistinli mağdurları temsil eden ve şikayet dilekçelerini sunan Fransız avukat Devers, Stains Belediye Başkanı Azzedine Taibi'nin yanı sıra çok sayıda avukat katıldı.
Devers, burada yaptığı konuşmada Gazze'de yaşananlara tepki vermek için yola çıktıklarını belirtti.
Fransız avukat, kamuoyunun önde gelen yetkililerinin bölgede olup biten karşısında sessizliğe bürünmelerini ve Filistin halkına karşı yapılan bu saldırıya göz yummalarını eleştirdi.
"Bu dünyadaki diğer insanlar gibi yaşamak istiyorum sadece"
Devers, bir sabah bir Filistinli gencin kendisine, "Bu gece evim bombalandı, babamı, annemi, erkek ve kız kardeşlerimi kaybettim. Tek kaldım. Evimiz yıkıldı. Gidecek yerim, karnımı doyuracak bir şeyim yok. Bu dünyadaki diğer insanlar gibi yaşamak istiyorum sadece." yazılı elektronik posta gönderdiğini ifade etti.
"İlk günden itibaren her şeyin UCM'de olacağını anladık." ifadesini kullanan Devers, Filistin'i diğer ülkelerle eş değer olarak tanıyan tek uluslararası yargı mekanizmasının UCM olduğunu vurguladı.
Fransız avukat, mahkemeye sundukları şikayetle ilgili İsrail tarafının tek başına soruşturma yürütmesini asla kabul etmeyeceklerini söyledi.
Şikayetle ilgili çalışmak üzere 22 Kasım'da UCM savcılık ofisinde ağırlandıklarını aktaran Devers, ofisin Hamas'ın verileri üzerinde de çalışmayı kabul ettiğine işaret etti.
Devers, şikayet kapsamında bölgede hastanelere yapılan saldırıları, bombardımanları ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun konuşmaları üzerinde çalıştıklarını kaydetti.
UCM'ye açıkça destek veren ilk iki ülkenin Türkiye ve Cezayir olduğunu belirten Devers, diplomasi alanında güçlü olan söz konusu iki ülkenin desteğinin UCM savcılığını etkisiz bırakmadığı değerlendirmesinde bulundu.
Devers, İsrail ordusunun Gazze'de fosfor kullanımına ilişki dosyayı da UCM savcılığına ileteceğini aktararak, basının bu konuda çok iyi belgeler sunduğunu kaydetti.
Türk basınının çektiği fotoğraflarla İsrail'in Gazze'de beyaz fosfor bombası kullandığını kanıtlamada büyük rolünün olduğunu belirten Devers, "Bunda Türk basınının büyük rolü var. Beyaz fosforun uygunsuz kullanımına ilişkin açık fotoğraflarımız var." ifadesini kullandı.
Devers, Gazze'de soykırım yaşandığını savunarak, bölgeye 4 günde, Amerikan ordusunun Afganistan'da bir yılda kullandığı kadar bomba atıldığını belirtti.
İsrail ordusunun saldırılarında Gazze'de öldürülenlerin çoğunun çocuk ve kadınlardan oluştuğuna dikkati çeken Devers, "Şu an Gazze'de yaşayan herkes son derece mağdur ve travma geçiriyor." dedi.
Devers, Gazze'nin kuzeyinde Beyt Hanun bölgesinde tek bir evin ayakta kalmadığını söyleyerek, İsrail ordusunun Gazze'deki saldırılarını eleştirdi.
Fransız avukat, İsrail ordusunu kastederek, "Kendisini büyük bir ordu gibi gösteren, temel faaliyeti F-16'ları (uçak) 500 metre yükseklikte savunmasız binaların üzerinde uçurmaktan ve en düşük seviyeye inerek en güçlü bombalarını bırakmaktan ibaret olan bir ordu nedir ki?" ifadesini kullandı.
Stains Belediye Başkanı Taibi, avukat topluluğunun bir araya gelerek UCM'de başlattığı süreçten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bu, Filistin halkı ve genel anlamda dünyanın her yerinde ezilen halkların tamamı için bir adalet süreci." dedi.
Toplantı sonrası Devers, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistin meselesinde hukukun tekrar yer edinmesi gerektiği ifade etti.
Devers, UCM'nin, ilgili ekibin sunduğu şikayet dilekçesini, "öncellikli bir iş" gözüyle değerlendirdiğini anlattı.
Fransız Belediye Başkanı Taibi, Gazze'deki durumun ciddi olduğunun altını çizerek, derhal bir ateşkes gerektiğini vurguladı.
"Bu insanlığa karşı suç"
Tüm esirlerin serbest bırakılmasını isteyen Taibi, "Filistinli siyasi tutsakların tamamının serbest bırakılmasından yanayım. Gazze'deki durum feci. Bu bir savaş suçu. Bunu inkar etmemek gerek. Bu insanlığa karşı suç." diye konuştu.
Taibi, UCM'nin yanı sıra tüm uluslararası kuruluşların bu suçu tanıması gerektiğini ifade ederek, Netanyahu'nun ve Gazze'deki suçlara ortak olan siyasetçilerin uluslararası mahkemelerin önünde yargılanması istediğini dile getirdi.